Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE; Dava, hukuki niteliği itibariyle haksız rekabetten kaynaklanan tazminat davasıdır. Davacı, davalının hukuka aykırı eylemleri sebebiyle maddi ve manevi zarara uğradığını, davalının haksız rekabet hükümlerine aykırı eylem ve işlemlerde bulunduğunu, oluşan maddi ve manevi zarardan davalının sorumlu olduğunu, maddi ve manevi zararların davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, dava şartı olması sebebiyle davanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekir. Mahkememizce görev husus öncelikli olarak incelenmiştir. Taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesi her ne kadar iş sözleşmesinden sonraki döneme ilişkin ise de TBK'nın 444/2. Maddesinde açıkça rekabet yasağı kaydının, ancak hizmet ilişkisi ---- yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerli olduğu düzenlenmiştir....

    İşçinin İş Kanunu’nun 25/II- b,d ve e bentleri gereğince doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması sadakat borcunun ihlali olarak kabul edilmiş; bu hâlde işverenin iş akdini feshedebileceği gibi tazminat da isteyebileceği hükme bağlanmıştır. Rekabet etmeme borcu ise işçinin öteki borçları gibi her iş sözleşmesi için söz konusu olan borçlardan değildir. İş akdinin devamı süresince işçinin işverenle rekabet etmemesi sadakat borcu içinde yer alan bir yükümlülüktür. Buna karşılık taraflar iş ilişkisi devam ederken sözleşmenin bitiminden sonra işçinin rekabet etmeyeceğine dair bir hükmün iş akdine konulmasını veya bu konuda ayrı bir sözleşme (rekabet yasağı sözleşmesi) yapılmasını kararlaştırabilirler. İş akdi sona erdikten sonra işçinin işverenle rekabet etmeme borcu ancak böyle bir sözleşme ile kararlaştırıldığı takdirde söz konusu olmaktadır (Prof. Dr. S. Süzek, İş Hukuku, Beta Yayınları, 2005, s.277)....

      İşçinin İş Kanunu’nun 25/II- b,d ve e bentleri gereğince doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması sadakat borcunun ihlali olarak kabul edilmiş; bu hâlde işverenin iş akdini feshedebileceği gibi tazminat da isteyebileceği hükme bağlanmıştır. Rekabet etmeme borcu ise işçinin öteki borçları gibi her iş sözleşmesi için söz konusu olan borçlardan değildir. İş akdinin devamı süresince işçinin işverenle rekabet etmemesi sadakat borcu içinde yer alan bir yükümlülüktür. Buna karşılık taraflar iş ilişkisi devam ederken sözleşmenin bitiminden sonra işçinin rekabet etmeyeceğine dair bir hükmün iş akdine konulmasını veya bu konuda ayrı bir sözleşme (rekabet yasağı sözleşmesi) yapılmasını kararlaştırabilirler. İş akdi sona erdikten sonra işçinin işverenle rekabet etmeme borcu ancak böyle bir sözleşme ile kararlaştırıldığı takdirde söz konusu olmaktadır (Prof. Dr. S. Süzek, İş Hukuku, Beta Yayınları, 2005, s.277)....

        İşçinin İş Kanunu’nun 25/II- b,d ve e bentleri gereğince doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması sadakat borcunun ihlali olarak kabul edilmiş; bu hâlde işverenin iş akdini feshedebileceği gibi tazminat da isteyebileceği hükme bağlanmıştır. Rekabet etmeme borcu ise işçinin öteki borçları gibi her iş sözleşmesi için söz konusu olan borçlardan değildir. İş akdinin devamı süresince işçinin işverenle rekabet etmemesi sadakat borcu içinde yer alan bir yükümlülüktür. Buna karşılık taraflar iş ilişkisi devam ederken sözleşmenin bitiminden sonra işçinin rekabet etmeyeceğine dair bir hükmün iş akdine konulmasını veya bu konuda ayrı bir sözleşme (rekabet yasağı sözleşmesi) yapılmasını kararlaştırabilirler. İş akdi sona erdikten sonra işçinin işverenle rekabet etmeme borcu ancak böyle bir sözleşme ile kararlaştırıldığı takdirde söz konusu olmaktadır (Prof. Dr. S. Süzek, İş Hukuku, Beta Yayınları, 2005, s.277)....

          Ben davacı şirkete işe girerken rekabet yasağı sözleşmesi imzalamıdım. Yaklaşık 1 yıl sonra insan kaynakları tarafından rekabet sözleşmesi yasağı sözleşmesi imzalanması için tarafıma verildi. Ben de imzalamak zorunda kaldım. Davacı şirket bu sözleşmeleri " Rekabet Yasağı Sözleşmesi"ni işe girdiktten sonra imzalatıyordu. Davacı şirket ile müzakere şartımız olmaması nedeniyle sözleşmeyi imzalamak zorunda kalıyorduk. Davacı şirket maaşlarımızı ( Bildiğim Herkeze) asgari tutarı banka hesaplarına, diğerini elden veriyordu. Asgari ücretten sigorta ödeniyordu şeklinde beyanda bulunmuştur. Davalı Tanığı ... 19/04/2019 tarihli duruşmada : 2015-2018 yılları arasında Settrans şirketinde özel müşteri müdürü olarak çalıştım. Davacı şirketin uluslar arası lojistik ve nakliye konusunda faaliyet konusu vardır. Yaklaşık 2 yıl davacı şirkette özel müşteri müdürü olarak çalıştı. İşten ayrıldığını biliyorum. Daha sonra ... Lojistikte işe başladı....

            Rekabet etmeme taahhüdünü içeren bu sözleşmeyle işçi işverene karşı hizmet sözleşmesinin bitiminden sonrasına yönelik olarak menfi bir yükümlülük, bir yapmama borcu altına girmektedir. Başka bir deyişle rekabet yasağı sözleşmesi ile işçinin ekonomik faaliyet özgürlüğüne ve ekonomik geleceğine kısmen dahi olsa sınırlama getirilmektedir(Sabah Altay, Türk Borçlar Kanunun Hükümlerine Göre İşçi ile İşveren Arasında Yapılan Rekabet Yasağı Sözleşmesi, MÜHF-HAD, C.14, sy.3, s.179 vd.). Rekabet yasağı kaydının geçerli olabilmesi için işçinin, hizmet ilişkisi içinde olduğu işverenin müşteri çevresi ve üretim sırları gibi ticari sırları bilebilecek bir pozisyonda çalışması ve bu bilgileri önceki işverenle rakip durumunda olan yeni işveren ile paylaşabilme ihtimalinin varlığı yeterlidir. Bu anlamda, ayrılan işcinin yeni işyerinde aynı pozisyonda çalışması da şart değildir....

              Rekabet etmeme taahhüdünü içeren bu sözleşmeyle işçi işverene karşı hizmet sözleşmesinin bitiminden sonrasına yönelik olarak menfi bir yükümlülük, bir yapmama borcu altına girmektedir. Başka bir deyişle rekabet yasağı sözleşmesi ile işçinin ekonomik faaliyet özgürlüğüne ve ekonomik geleceğine kısmen dahi olsa sınırlama getirilmektedir(Sabah Altay, Türk Borçlar Kanunun Hükümlerine Göre İşçi ile İşveren Arasında Yapılan Rekabet Yasağı Sözleşmesi, MÜHF-HAD, C.14, sy.3, s.179 vd.). Rekabet yasağı kaydının geçerli olabilmesi için işçinin, hizmet ilişkisi içinde olduğu işverenin müşteri çevresi ve üretim sırları gibi ticari sırları bilebilecek bir pozisyonda çalışması ve bu bilgileri önceki işverenle rakip durumunda olan yeni işveren ile paylaşabilme ihtimalinin varlığı yeterlidir. Bu anlamda, ayrılan işcinin yeni işyerinde aynı pozisyonda çalışması da şart değildir....

              Uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan----- ve devamı maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevlidir.---- kararlarında işçinin iş sözleşmesi sona erdikten sonrası dönem bakımından rekabet yasağına ilişkin olarak cezai şart ve tazminat davaları bakımından ticari dava olduğu belirtilmiş ise de; konunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla, yukarıda belirtilen açıklamalar uyarınca görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğu belirlendiğinden bu karardan dönülmesi gerektiği anlaşılmıştır....

                Buna karşılık, taraflar iş ilişkisi devam ederken sözleşmenin bitiminden sonra işçinin rekabet etmeyeceğine ilişkin bir hükmün iş sözleşmesine konulmasını veya bu konuda ayrı bir sözleşme (rekabet yasağı sözleşmesi) yapılmasını kararlaştırabilirler. İş sözleşmesi sona erdikten sonra işçinin işverenle rekabet etmeme borcu ancak böyle bir yükümlülük sözleşmesi ile kararlaştırıldığı takdirde söz konusu olacaktır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1 ve c maddelerinde "…tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; …(c.) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun…rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447,…maddelerinde;…öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır" hükmü bulunmaktadır. Yukarıdaki ayrıntılı açıklamalar göstermektedir ki, iş sözleşmesinin devamı sırasında işçinin sadakat borcundan kaynaklanan rekabet etmeme yasağına aykırılık halinde, bu tür davalara bakmakla görevli mahkeme İş Mahkemesi'dir....

                  Davaya dayanak yapılan taraflar arasında yapılmış 29/09/2008 tarihli Portföy Devir Sözleşmesi, 15/10/2008 tarihli Tek Taraflı Satın Alma Vaadi Sözleşmesi ve 11/12/2014 tarihli Hisse Alım Satım Sözleşmeleri her iki tarafın kabulünde olup; 29/09/2008 ve 15/10/2008 tarihli sözleşmelerde taraflar, davalının davacı şirketteki hizmetinin sona ermesinden itibaren 4 yıl süre ile davacının yürüttüğü faaliyet alanlarında, açık ve yazılı izni olmaksızın başka bir şirkette doğrudan veya dolaylı olarak çıkar sağlayamayacağı, aynı müşterileri sahiplenemeyeceği konularında rekabet yasağı kararlaştırmışlar; 11/12/2014 tarihli sözleşmede bu iki sözleşmedeki rekabet yasağına atıf yapılarak rekabet yasağı konusundaki sözleşme hükümleri tekrarlanmak suretiyle yeniden kararlaştırılmıştır. Yine taraflar arasında yapılmış 01/10/2008 tarihli İş Sözleşmesi tarafların kabulünde olup; anılan sözleşmeyle davalının sözleşme tarihinden itibaren ......

                    UYAP Entegrasyonu