Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM), TURGUT VE DİĞERLERİ-TÜRKİYE Davası kararında, Devlet tarafından tazminat ödenmeksizin taşınmazın geri alınmasının, orantısız bir müdahale olduğunu ve söz konusu davada tazminat ödememeyi gerektirecek istisnai şartların bulunmadığına işaret ederek, kamu yararı ile bireysel haklar arasındaki adil dengenin kurulamamasını ihlal nedeni olarak saymış, KÖKTEPE-TÜRKİYE davasında ise, başvuranlara uygulanan mülkiyetten yoksun bırakma işlemine gerekçe olarak, gösterilen tabiatın ve ormanların korunması amacının 1 No'lu Ek Protokol'ün 1. maddesi anlamında kamu yararı kapsamına girdiğine dikkat çekmekle birlikte, mülkiyetten yoksun bırakma halinde, ihtilaf konusu tedbirin arzu edilen dengeye riayet edip etmediğinin ve bilhassa da başvuranlara orantısız bir yük yükleyip yüklemediğinin belirlenmesi için, iç hukukta öngörülen telafi yöntemlerinin dikkate alınması gerektiğini hatırlatarak, mülkün değerine karşılık gelen makul bir meblağın ödenmeden, mülkten mahrum...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili davalılardan ... ’ın maliki, ...’ın sevk ve idaresindeki aracın sebebiyet verdiği trafik kazasında anılan aracın zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesinin olmaması nedeniyle vefat eden ... için destekten yoksun kalma tazminatı, yaralanan ... içinde tedavi gideri ödediklerini belirtip ödenen bu tazminatların davalılardan rücuen tahsili için yaptıkları icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, kusura ve tazminat tutarına itiraz edip ceza mahkemesinin sonucunun beklenmesi gerektiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur....

      Mahkeme ise, davalıya ait aracın haricen dava dışı 3. kişiye satıldığı, bu kişi tarafından kazanın yapıldığı ve davalının kazada kusuru olmadığı gerekçesiyle, davacının rücu hakkı bulunmadığı kabul edilmiştir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 20/d maddesinde “Tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri, satış ve devri yapılacak araçtan dolayı motorlu taşıtlar vergisi, gecikme faizi, gecikme zammı, vergi cezası ve trafik idari para cezası borcu bulunmadığının tespit edilmesi ve taşıt üzerinde satış ve/veya devri kısıtlayıcı herhangi bir tedbir veya kayıt bulunmaması halinde, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi veya trafik tescil kayıtları esas alınarak noterler tarafından yapılır. Noterler tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersizdir” hükmünü içermektedir. Görüldüğü gibi Yasa'nın 20/d maddesinde tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirlerinin ancak noterler tarafından yapılacağı hükmüne yer verilmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; dava dışı Tasfiye Halinde--------- dosyası ile rücuen tazminat davasında taraf teşkili sağlanabilmesi için açılan şirketin ihyası davasıdır. ----- yazı cevabının incelenmesinde; ------dava dışı ----- incelenmesinde; şirketin ana sözleşmesinin ---- ortakları ve yetkililerinin ----- olduğu ve şirketin son tescilini ------- tarihinde yaptırdığı ve bu tarihte TTK'nın geçici 7. Maddesi uyarınca resen sicilden terkin edildiği görülmüştür. Davacı tarafından dava dışı ----- esas sayılı dosyasında açılan rücuen tazminat davasında dava dışı şirketin -------- resen terkin edilmesinden dolayı ihya davası açıldığı, ---- esas sayılı dosyasının ---- tarihli duruşmasında dava dışı ----- yönünden ihya davası açmak üzere davacı vekiline süre verildiği görülmüştür....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, işyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat talebine ilişkin olarak yapılan icra takibinie vaki itirazın iptali ve bu takibin iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 04.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının açtığı itirazın iptali davasının kısmen kabulüne; 7.657,00 TL'nin takip tarihi olan 20.01.2014 tarihinden itibaren, asıl alacak 7.470,00 TL'ye işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, şartları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kasko sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1472. maddesine göre rücuen tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22.03.1944 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı (03.07.1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında "sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir....

              Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına ve alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, 2918 sayılı yasanın 20/d maddesi uyarınca aracın noterden satılmamış olmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, ... tarafından zarar görenlere ödenen tazminatın rücuen tahsili istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır. ... Yönetmeliği'nin 9. maddesi uyarınca üçüncü kişiye ödenen tazminat, yönetmeliğin 16. maddesi gereğince rücuan talep edilebilir....

                Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/192 sayılı dava dosyasındaki davanın kısmen kabulü ile 14.400,00 TL tazminatın ödeme tarihi 11/02/2007'den itibaren tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, reeskont faiz talebinin reddine, karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2)Asıl dava, rücuen kasko tazminat alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Birleşen dava, kasko tazminat alacağının rücuen tahsili istemine ilişkindir. Somut olayda asıl dava ve birleşen dava aynı hasar talebi ve miktarına ilişkindir. Asıl dava, davalı sürücü ...'...

                  Mahkemece, toplanan delillere, benimsenen bilirkişi raporuna ve kusur durumuna göre, davanın kısmen kabulü ile, 2.160.00 TL’nın, 08.12.2006 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazla talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekilince temyiz edilmiştir. 1- Dava, TTK.’nun 1301. maddesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. 1982 Anayasası’nın 36. ve 6100 sayılı HMK.’nun 27. maddesi (eski 1086 sayılı HUMK.’nun 73. maddesi) uyarınca, taraflar dinlenmeden, iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm verilemez. Mahkemece, dava dilekçesinin, davalı ...’ın trafik tescil adresi olan... Fatih/İstanbul yerine, ......

                    Mahkemece, toplanan delillere, benimsenen bilirkişi raporuna ve kusur durumuna göre, araç kaydının halen davalı ... üzerinde olduğu ve hasardan sorumlu bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, 5.083.73 TL’nın, ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava, TTK.’nun 1301. maddesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir. Davalı ... aleyhindeki dava, kazaya karışan aracın malik-işleteni sıfatıyla açılmıştır. 2918 Sayılı KTK.’nun 20/d maddesi hükmü uyarınca, noterlerce gerçekleştirilen devir işlemleri araç mülkiyetinin devri için yeterli olup, işlemin tamamlanması için trafik tesciline alıcı adına tescil işlemi yapılması mutlak koşul değildir. Tescil işlemi idari bir tasarruf olup, yaptırılmaması ayrı bir yaptırıma tabidir ve mülkiyetin devri için kurucu nitelik taşımaz....

                      UYAP Entegrasyonu