Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/10/2020 NUMARASI : 2018/118 ESAS - 2020/543 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : Bursa 6.Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda numarası yazılı dava dosyasının istinaf incelemesi sonucunda; G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü Tarafların İddia Ve Savunmalarının Özeti Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Bursa ili, Yıldırım ilçesi, Piremir Mahallesi, Çamlıca mevkiinde kain Kadastro 1648 ada - 12 parsel (yenileme ile 354 ada - 16 parsel) sayılı 1.732,23m2 yüzölçümündeki taşınmazın Teşrinievvel 1310 tarih 169 / 170 nolu tapu senedine dayanılarak, 26.08.1960 tarihinde Veraset Belgesi ibraz edilmemesi nedeniyle, davacının murisi Hakkı oğlu Mustafa adına Kadastroda Tespit edildiğini, dava konusu taşınmazın orman sınırları içinde bulunması nedeniyle orman idaresi tarafından bu dosya ile tapusunun iptali konusunda dava açıldığını ve mahkemenin 14.12.2010 tarihinde tesis edilen...

Ağır Ceza Mahkemesinin 2003/603-2010/38 sayılı dosyasına ilişkin ödendiği belirtilen 2.331,93 TL ye ilişkin banka dekontlarında, bu paranın ne için gönderildiğine dair bir açıklamanın bulunmadığı, diğer yandan, davacının tazminat davasına esas dosyada kendisini vekil ile temsil ettirmesi sebebiyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca lehine 3.000 TL vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği, bu dosyada davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmemiş ise de, ceza dosyasına ilişkin yasa yollarına müracaat edilerek giderilebilecek olan bu hukuka aykırılıktan kaynaklı uğranılan 3.000 TL tutarındaki zararın tazminat davasında ileri sürülemeyeceği, davacının ancak bu miktarı geçen ve serbest meslek makbuzu ya da muadili bir belge ile ispatlanan vekalet ücretinden kaynaklı zararının maddi tazminat kapsamında hüküm altına alınabileceği hususu gözetilmeden, davacının vekalet ücretinden kaynaklı maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesi yerine, kabulüne...

    Davalı Hazine vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; husumet, zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazlarının değerlendirilmediğini, taşınmaz kaydına konulan orman şerhinin kesinleşmiş olmasında davacının kusurunun açık olduğunu, davacı tarafın yapılan orman kadastro çalışmalarına süresinde itiraz etmemesinden kaynaklı hukuki sonuca dayanarak maddi tazminat talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu, tazminat miktarı belirlenirken hatalı davranıldığını, emsal seçimi ve değerlendirme hatası yapıldığını, tazminat talebine konu bu davada davacının kusurunun da etkili olduğu gözetilerek, hesap edilen tazminattan hakkaniyete uygun olarak denkleştirici adalet ilkesi gereğince indirim yapılması gerekirken bu yönde değerlendirme yapılmadığını beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C....

      İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 9.HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A K A R A R ESAS NO : 2020/1522 KARAR NO : 2022/689 DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan) KARAR TARİHİ: 07/04/2022 Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 18/08/2013 tarihinde motosikleti ile seyir halindeyken orman yangınından dönmekte olan ve sürücü ...'ün sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı arazözle çarpışması neticesinde meydana gelen trafik kazası sonucunda sakat kaldığını, davacının sakatlığı nedeni ile 3. bir kişinin bakımına muhtaç olduğunu belirterek bu aşamada 500,00 TL bakıcı gideri, 500,00 TL kalıcı sakatlık bedeli olmak üzere toplam 1.000,00 TL tazminatın davalardan, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte 100.000,00 TL manevi tazminatın ...'...

        TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların kardeşi Ceyhan Çetin'in davalı işverenlerin gözetim ve sorumluluğunda orman işinde çalışırken talihsiz bir iş kazası geçirdiğini ve 06/02/2014 tarihinde vefat ettiğini, genç yaştaki kardeşlerini kaybeden davacıların telafisiz manevi üzüntü yaşadıklarını, olaya konu iş kazası müteveffanın davalı orman idaresinin görev ve sorumluluğunda olan ve orman idaresinin asıl işveren olarak ilgili olduğu orman kesim işinde çalışırken kesmiş olduğu tomruğun üzerine düşmesi sonucu meydana geldiğini, olayın orman idaresinin sorumluluğunda olan ve orman idaresinin kesim işini diğer davalı kooperatife vermesi ve kooperatifinde kooperatif üyelerine bu işi ücret karşılığı yaptırıyor olması nedeniyle kazadan tüm davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, davalıların son derece riskli bir iş olan ağaç kesim işini yaptırırken hiçbir iş güvenliği önlemi almadığı, gözetim ve denetim...

        Bu kapsamda Orman Kanunu'nun 113. ve 114. maddesinde düzenlenen zarara ilişkin tazminat koşulları oluşup oluşmadığı, ilk açmanın ne şekilde gerçekleştiği tespit edilmelidir. Davalı tarafından maddede belirtildiği şekilde yakılan veya tahrip olunan bir orman sahası olup olmadığı, ağaç kesilip kesilmediği şüpheye mahal bırakmayacak şekilde belirlenmelidir. Zira davalıdan önce, tarla haline getirilerek sadece kullanmaya devam eden davalı hakkında ağaçlandırma giderine hükmedilemez. (Yargıtay 4....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/02/2023 NUMARASI : 2021/594 ESAS, 2023/58 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı T6 vekili istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacıların, Fethiye İlçesi, Hisarönü mah 376 parsel( 511 ada 18 Parsel numaralı taşınmazın maliki olduklarını, Fethiye Orman İşletme Müdürlüğü'nce Fethiye 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'ne 2009/572 Es sayılı dosyası ile 16.10.2009 tarihinde açmış olduğu dava ile davaya konu taşınmazın 393,07 m2 lik kısmının orman tahdit sınırları içinde kaldığından bahis ile iptal edildiğini ve orman vasfı ile davalı Hazine adına tescil edilmiş olduğunu, yapılan yargılama sonrasında verilen kararın 21.02.2104 tarihinde kesinleştiğini, müvekkilinin taşınmazının tapulu...

        Değerlendirme ve Gerekçe : Dava TMK''nın 1007. maddesinde düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen 26/09/2017 tarihli kararın davacı ve davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine Dairemizde yapılan istinaf incelemesi neticesinde 30/01/2018 tarih 2017/158 Esas 2018/110 Karar sayılı ilamı ile kaldırılmasına karar verildiği, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde yeniden hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Yalova 1....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.07.2021 tarih ve 2020/332 Esas, 2021/344 Karar sayılı kararı aleyhine, istinaf başvurusunda bulunulmuş ve Mahkemece dosya Dairemize gönderilmiş olmakla HMK 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların iddia ve savunmalarının özeti: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin ili, Mut ilçesi, Evren Mahallesi 101 ada 574 parsel sayılı taşınmazın paylı mülkiyet olarak müvekkiline ait iken Mut Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/566 esas 2013/772 karar sayılı dosyası ile taşınmazın orman vasfı ile hazine adına tesciline karar verildiğini, tazminat davası açılabilmesi için tapu iptal davalarında kesinleşmeye gerek olmadığını, bu işlem sonucunda davalıya herhangi bir ücret ödenmediğini, müvekkilinin maddi anlamda zarara uğradığını, taşınmazın orman sınırları içinde kalmasından kaynaklı tapunun iptal edilmesi nedeniyle müvekkilinin uğradığı zararın devlet tarafından giderilmesinin...

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/05/2019 NUMARASI : 2018/342 ESAS, 2019/315 KARAR DAVA KONUSU : Kişisel Durum Sicil Kaydı Tutulmasından Kaynaklı KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Altınova ilçesi, 748 parsel sayılı ve 1610 m2 yüzölçümlü taşınmazın tamamının tapuda müvekkili adına kayıt ve tescilli bulunduğunu, müvekkilinin dava konusu taşınmazın tapuda orman ile ilgili herhangi bir kısıtlayıcı ibare olmaksızın 12/11/2012 tarihinde satın aldığını, satın almasından çok sonraki bir tarihte 10/10/2013 tarihinde tapu kaydının beyanlar hanesine davalı tarafından tescilli orman arazisi kaydı konularak müvekkilinin taşınmaz üzerindeki mülkiyet ve tasarruf haklarının tamamen kısıtlandığını ve taşınmazın Yalova 3.Asliye Hukuk Mahkemseinin 2016/541 esas 2017/567 karar sayılı ilamı ile orman olarak tescil edildiğini...

        UYAP Entegrasyonu