Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sanığın, katılanın kızıyla bir süre nişanlı kaldığı, ancak nişanın bozulması üzerine katılan ve ailesine husumet beslemeye başladığı, bu kapsamda 13.07.2008 ve 31.10.2008 tarihlerinde katılanın aracına asit dökerek zarar verdiği, bu şekilde sanığın üzerine atılı mala zarar verme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, Sanığın olayı gerçekleştirdiğine dair katılan veya tanıkların görgüye dayalı bilgilerinin bulunmaması, sanığın aşamalarda değişmeyen ifadesinde, suçlamaları kabul etmemesi, sanık ile katılan arasında daha önceye dayalı husumet bulunmasının, suçun sanık tarafından işlendiğine dair tek başına yeterli delil oluşturmayacağı karşısında, 5271 sayılı CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince atılı suçtan sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı...

    İlkin Fethiye 4.Asliye Hukuk Mah.nin 2020/18 Esas sayısına kayıtlanan dava dosyasında maddi tazminat yönünden tefrik kararı verilmiş, tefrik edilen hususta eldeki dava dosyası oluşturulmuş, neticeten Fethiye 4.Asliye Hukuk Mah.nce özetle"...maddi tazminat talepleri ile ilgili ihtarata rağmen kalem kalem miktarların açıklanmaması gerekçesi ile davanın HMK 119/2 nci md.gereğince açılmamış sayılmasına" karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİ; Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle "...mahkemenin ihtaratı üzerine maddi tazminat taleplerini kalem kalem dilekçe halinde bildirdiklerini, kararın kaldırılmasını" istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE;Davacı dava dilekçesinde nişanlılık kurumunun kötüye kullanılması sebebine dayalı olarak eldeki davayı açmıştır....

    İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; taraflar arasında 03/05/2019 tarihli sözleşme ile davacının kına ve düğün töreninin davalılara ait olan düğün salonunda 19/07/2019- 20/07/2019 tarihlerinde yapılmasının kararlaştırıldığı, sözleşme gereğince davacının 7.500,00 TL peşinatı davalıya ödediği, daha sonra davalının taşınması nedeniyle kına ve düğün törenlerinin 12/10/2019- 13/10/2019 tarihlerinde yapılmasının kararlaştırıldığı, davacının nişanın bozulması ve düğün töreni yapma olanağı kalmaması nedeniyle sözleşmeleri feshettiğini önce sözlü olarak, sonra da 20/08/2019 tarihli noter ihtarnamesi ile davalıya bildirdiği, davacının nişanın bozulması nedeniyle düğün yapmaktan vazgeçmesinin mücbir sebep teşkil edeceği ve davacıya kusur yüklenemeyeceği, davacının kına ve düğün töreninin iptal edildiğini makul süre önce davalıya bildirdiği, kına ve düğün törenlerinin yapılmasının kararlaştırıldığı tarihlerde davalının işlettiği düğün salonunda başka çiftlerin...

    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava dilekçesinde; nişanın bozulması nedeniyle iade edilmeyen nişan hediyeleri ile evliliğin gerçekleşeceği inancıyla kiralanan evin üç aylık kira bedelinin tahsili için yapılan takibe itirazın iptaliyle %40 tazminatın tahsiline karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece, davalının takıların iade edildiğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ve davacı vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı tarafın bütün, davalı tarafın ise aşağıda belirtilen hususlar dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir....

      Ancak, Oluş ve dosya kapsamına göre; katılanın oğlu ile nişanlı olan ve katılan ile aynı evde ikamet eden sanığın, nişanın bozulması üzerine evde kalan eşyalarını almak üzere katılanın evine girmesi biçimindeki eyleminde, konut dokunulmazlığının ihlali suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, kanuni ve yerinde olmayan gerekçeyle sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık ... ve müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki isteme aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11.02.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/02/2020 NUMARASI : 2017/149 ESAS 2020/102 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Nişanın Bozulması Nedeniyle Maddi Tazminat) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

        Davada nişanın bozulmasından dolayı nişan hediyelerinin aynen iadesi, olmadığı takdirde bedellerinin tahsili, karşılık davada ise nişanın haksız bozulması nedeniyle manevi tazminata hükmedilmesi istenilmiştir. Mahkemece, nişan hediyelerinden bilirkişi raporunda 7 sıra halinde dökümü yapılan ziynet eşyalarının aynen, değilse bedeli toplamı 2.300.000.000.-TL.nin dava tarihinden yasal faizi ile tahsili, karşılık davada istenen manevi tazminatın reddi yönünde karar verilmiştir. Hüküm davalı (K.davacı) tarafça temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, manevi tazminata ilişkin bütün, esas dava bakımından ise sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Ancak, MK'nun 6. maddesine göre, kanun aksini emretmedikçe taraflardan her biri iddiasını ispata mecburdur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nişanın bozulması nedeniyle ziynet eşyasının iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar vekili özetle; davacı ... ile davalının aile arasında yapılan tören ile nişanlandıklarını, taraflar arasındaki anlaşmazlık nedeni ile 09.08.2014 tarihinde nişanın bozulduğunu, nişanlanma sırasında müvekkilleri tarafından davalıya takılan ve verilen hediyelerin davalıdan talep edildiğini ancak davalı ve ailesi tarafından iade edilmediğini belirterek takıların ve hediyelerin aynen iadesini mümkün olmaz ise 31,300 TL'nin dava tarihi itibari ile işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve beyan etmiştir....

            Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkemenin kabul kararının yerinde olmadığını, davacı tarafın nişan töreninde müvekkiline 2 adet bilezik, baldız yüzüğü, küpe, kolye ve tek taş yüzük takıldığını ve nişanın bozulması ile söz konusu ziynetlerin kendisine iade edilmediğini iddia etmiş ise de, ziynetlerin müvekkili tarafından davacıya iade edildiğini, mahkemece tanıklarının beyanlarına itibar edilmediğini, tek taş yüzüğün nişan yüzüğü olduğundan mutad hediye olduğunu, iadesinin talep edilemeyeceğini, bu nedenle davanın kabulü yönünden yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava Nişanın Bozulması Nedeniyle Hediyelerin Geri Verilmesine ilişkin olup, davacı taraf; kabul edilen ziynetlerin rayiç değer üzerinden hesaplanmaması, reddedilen 1 adet baldız yüzük ile davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden, davalı taraf, kabul edilen ziynetler yönünden süresinde istinaf başvuru talebinde bulunmuşlardır....

            Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, manevi tazminat istemine ilişkindir. ... 12. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın nişanlılığın evlenme dışı bir sebeple sona ermesinden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkin olup, nişanlılığın hüküm ve sonuçlarının Türk Medeni Kanununun Aile Hukukunu düzenleyen ikinci kitabında belirtildiği ve buna göre uyuşmazlığın aile mahkemesince görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 11. Aile Mahkemesince, taraflar arasında TMK'nın 118. madde anlamında bir nişanlılık ilişkisi bulunmadığından dava konusu alacağın genel hükümlere tabi olduğu gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Aile mahkemesi özel bir mahkemedir ve aile hukukunu ilgilendiren husularda görevlidir....

              UYAP Entegrasyonu