Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olaya gelince; dava konusu olayın gelişim süreci, davalının kullandığı ifadelerin ağırlığı, olay tarihi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile yukarıda anılan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir edilen manevi tazminat miktarı azdır. Mahkemece daha üst düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davalının tüm temyiz itirazlarının ise (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Nişanının bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyaları mutad dışı hediye olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle nişanın bozulması nedeniyle nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların diğer nişanlıya vermiş oldukları ziynet eşyaları verenler tarafından geri istenebilir. Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delille de ispat edilebilir. TMK'nın 6.maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde; gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı ispatlaması gerekir....

    Somut olayda, davacı nişan bozulması gerekçesi ile yaptığı masrafların bedelinin nakten iadesi ile ve manevi tazminat istemiştir. Mahkemece dinlenen davacı tanıkları tarafların yaklaşık üç ay kadar nikahsız birliktelik yaşadıklarını bildiklerini beyan etmişlerdir.Yine tarafların bir müddet birlikte yaşadıkları tarafların kabulündedir. Taraflar arasında nişan değil, gayri resmi evlilik vardır. Tarafların nikahsız yaşamaları bu birleşmenin kanuni ve medeni evlenmeye tekaddüm eden bir nişanlanma mahiyetinde olmadığını göstermektedir. Bu nedenle davacının davalılara verdiği bedelin meşru olmayan bir maksadın istihsali için verilmiş olduğunu kabul zarureti vardır. BK'nın 65. maddesine göre gayri ahlaki bir amacı sağlamak için verilen şeylerin geri alınması mümkün değildir. Nişanın bozulmasında hediyelerin iadesi ile ilgili hükümlerin burada kıyasen uygulanması yoluna gidilerek davanın kısmen kabulünde isabetli değildir....

      Dava dilekçesinde; davacı ile nişanlanan davalıya, nişan hediyesi olarak takılan altınlar ile ödünç verilen 500 TL nakit paranın, nişanın bozulduğu ileri sürülerek aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesi uyarınca 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun İkinci Kitabı ile 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun kapsamındaki aile hukukundan doğan dava ve işler Aile Mahkemesinde görülür. Nişan ve nişanın bozulmasının sonuçlarına ilişkin hükümler Türk Medeni Kanunun İkinci Kitabında ve Aile Hukuku başlığı altında düzenlenmiştir....

        Taraflarca sunulan, ilk derece mahkemesince toplanan tüm delillere, taraf vekilleri tarafından gösterilen istinaf nedenlerine göre yapılan incelemede; tarafların nişanlı oldukları, beyanlarına göre 1 Temmuz 2016 tarihinde nişanlandıkları, nişanlılıkları süresince davacı erkek tarafından yurtdışında yaşaması nedeniyle evlilik hazırlıkları ve alışverişi için banka yoluyla 68.377,34TL para gönderildiğinin iddia edilerek nişanın bozulması nedeniyle İskenderun İcra Dairesinin 2017/9367 dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından anlaşarak ayrıldıkları belirtilerek takibe, borca ve ferilerine itiraz edildiği, davacı erkek tarafından İskenderun 3....

        GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dosyanın incelenmesinde; davacı asilin dava dilekçesinde özetle; nişanın haksız bozulması nedeni ile davalıya nişan hediyesi olarak taktığı iki adet burma bilezik, bir adet alyans yüzük, bir adet söz yüzüğü ve bir çift küpenin kendisine aynen iadesine, mümkün olmadığı taktirde 10.000 TL'nin nişan tarihi olan 01/06/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsil edilerek kendisine ödenmesine karar verilmesini dava ve talep ettiği,mahkemece yapılan yargılama sonucunda;Mersin 9.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 18/12/2020 tarih 2019/422 Esas 2020/214 K. sayılı kararı ile özetle; somut olayda; davacının 01/06/2017 tarihinde yapılan merasim sırasında evli olması nedeniyle bu merasimin nişan merasimi niteliğinde sayılamayacağı, davacının davalıya verdiği ziynet eşyalarının hediye olarak kabulü gerektiği, hediye eşyanın iadesinin istenemeyeceği ve bağıştan dönme koşullarının da bulunmadığı, her ne kadar davalı vekili davacının taktığı ziynet eşyalarının bağış niteliğinde...

        DAVA KONUSU : Tazminat (Nişanın Bozulması Nedeniyle Hediyelerin Geri Verilmesi) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı-karşı davalı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinden özetle; Tarafların 2019 yılında nişanlandıklarını, davalının olumsuz tutum ve davranışları sebebiyle 01/04/2020 tarihinde nikah kıyılacakken nişan bozulduğunu, müvekkilinin dava dilekçesi ekinde sunulan fotoğraflarda da sabit olduğu üzere 2 adet bilezik, zincirli işlemeli kolye, tek yaş yüzük, küpe, yüzük, saat ve künyeden oluşan set ve 2 adet bileklikle çeyrek altın ve 3 adet çeyrek altın takıldığını, ziynetlere ilişkin tüm fotoğrafların sabit olduğunu, davalı ile müvekkilinin nişanı bozulduktan sonra hediyelerin geri iade edilmediğini, dava konusu hediyeler müvekkilinin sosyal ve ekonomik durum itibariyle alışılmışın dışında hediyeler olduğunu, müvekkilinin ailesinin geleneklerinde bu tarz hediyelerin verilmesinin genelde evlilikte birlikte...

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/02/2022 NUMARASI : 2020/220 Esas - 2022/46 Karar DAVA KONUSU : Tazminat (Nişanın Bozulması Nedeniyle KARAR : VEKİLİ : Av. ORHAN KOÇAK DAVANIN KONUSU : Maddi ve Manevi Tazminat (Nişanın Bozulması Nedeniyle) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/06/2022 İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 10/06/2022 Kayseri 3....

        Mahkemece; manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 25.000 TL'nın davalıdan tahsiline, maddi tazminat yönünden ise Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, hükmü taraf vekilleri temyiz etmiştir. Dosya kapsamından ve dinlenen tanık beyanlarından; tarafların aileleri ile beraber yüzük takarak nişanlandıkları, nişanlı oldukları dönemde davacı kadının hamile kaldığı, Kadın Hastalıkları Uzmanı Doktor raporuna göre 26.12.2012 tarihinde 10 haftalık kürtaj yapıldığı, bu davanın 10.01.2013 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verildi....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki nişanı davalının haklı sebep olmaksızın bozması nedeniyle müvekkilin maddi zararının davalı tarafından ödenmesi gerektiğini,davalının müvekkili beğenerek nişanlanmasına rağmen müvekkili yaşlı bularak sevmediğini beğenmediğini söyleyerek rencide etmesi asıl amacın nişanda gelen takıları ve hediyeleri almak olduğunun ortada olduğu değerlendirildiğinde yerel mahkeme kararının hatalı olduğundan kaldırılmasına ve davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu,(nişanın bozulmasından kaynaklı maddi tazminat) itirazın iptali talebine ilişkindir....

          UYAP Entegrasyonu