Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1014 KARAR NO : 2023/542 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GÜROYMAK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/05/2022 NUMARASI : 2019/284 ESAS, 2022/114 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Nişanın Bozulması Nedeniyle Tazminat Ve Hediyelerin Geri Verilmesi) KARAR : Güroymak Asliye Hukuk Mahkemesi 25/05/2022 Tarih, 2019/284 Esas, 2022/114 Karar sayılı ilamı aleyhine davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı yan ile 20 Nisan 2019 tarihinde Bitlis ili, Güroymak ilçesinde evinde nişanlandıktan sonra 24 Nisan 2019 tarihinde resmi nikah olmadan Van ilinde düğün merasimi yapıldığını, müvekkilinin kaynanası ve kız kardeşi tarafından kötü muameleye maruz kaldığını, kaynanası tarafından psikolojik şiddet uygulandığını, evliliğin...

Mahkemece, evlenme vaadi ve nişanın bozulması nedeniyle tazminat isteminde bulunulduğu, taraflar arasında resmi olarak evlilik birliği kurulmasa da, tazminat istemine konu eylemin aile hukukundan kaynaklanan hakların ihlaline yönelik olması şeklindeki gerekçe ile Aile Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Davacı ile davalı arasındaki gayrı resmi birliktelik, Türk Medeni Kanunu anlamında gerçekleşen ve hukuk alanında geçerlilik taşıyan bir evlilik olmayıp; taraflar arasında bir evlilik ilişkisi de doğurmamaktadır....

    Hakim, davanın hukuki sebebini re'sen tayin ve tesbitle görevlidir.Bu durumda, davalının dava dışı kişi ile resmen evli olduğu dönemde davacı ile birlikte yaşamalarının nişanlanma niteliğinde bulunmadığı ve davanın TMK.nun 121.maddesinde yer alan "nişanın davalının kusurundan dolayı bozulması nedeniyle manevi tazminat" kapsamında olmadığı anlaşıldığına göre davanın aile hukukundan doğan ve Aile Mahkemesinin görevli olduğu dava ve işlerden olmadığı kesindir.O halde, mahkemece, görevsizlik kararı verilerek davaya Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılması gerekirken Aile Mahkemesi sıfatıyla davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nişan sebebi ile maddi ve manevi tazminat ve çeyiz eşyalarının iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, düğünden bir gün önce nişanlarının bozulduğunu, davalının ve ailesinin tehdit ve hakaretlerine maruz kaldığını, çeyiz eşyalarının iade edilmediğini, üniversiteyi kazanmasına rağmen davalının istememesi nedeni ile eğitimine devam etmediğini, nişanın bozulması sebebi ile psikolojik çöküntüye uğradığını, bu nedenlerle 5.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminat ile çeyiz eşyalarının aynen iadesini, mümkün değil ise bedelini talep etmiştir.Davalı; eşyaların davacıya iade edildiğini, nişanın bozulmasında kusurunun olmadığını belirterek davanın...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava dilekçesinde nişanın bozulması nedeniyle 2.500 TL maddi ve 7.500 TL manevi tazminatın masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkili davacı ile davalının 19.04.2009 tarihinde nişanlandıklarını, altı ay sonra evlilik kararı aldıklarını; 31 Temmuz 2009 tarihine de nikah günü alıp, düğün salonunu da kiraladıklarını, ev tutup eşya aldıklarını; ancak, hiç bir neden yokken davalı tarafça nişanın bozulduğunu iddia ederek; fazlaya dair hak saklı kalmak üzere 2.500,00 TL maddi, 7.500,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Nişanın hukuken geçerli olması için belli bir rituel içinde yapılmış olması, nişanın duyurulması(ilan edilmesi) ve aile bireylerinin şahitliği çerçevesinde yapılması gerekmektedir.Davacı dava dilekçesinde nişanın bozulması nedeni ile kişilik haklarının zedelendiğini iddia ederek, maddi ve manevi tazminat ile alacak isteminde bulunmuş ise de; taraflar arasında geleneksel anlamda nişan merasimi bulunmamaktadır.Somut olayda; taraflar gayri resmi şekilde bir araya gelmiş olup, bu durumda nişandan ve yasal olarak korunması gereken bir birliktelikten söz edilmesi mümkün değildir. Dosya kapsamından tarafların nişanlanmadıkları anlaşıldığına göre, taraflar arasındaki ilişkinin aile hukuku prensiplerine göre değil, borçlar hukuku kurallarına, özellikle de haksız eyleme ilişkin hükümlere göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Görev kuralları, kamu düzenine ilişkin olup, HMK'nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartlarındadır....

            Mahkemece, sözleşmeye konu edilen mallar teslim edilmeden nişanın bozulması nedeni ile davacının usulüne uygun cayma hakkını kullandığı, nişanın bozulmasının elde olunamayacak sebep olduğu mal teslim edilmeden sözleşme temelinin çöktüğü, davalının tahsil ettiği bedelleri iade etmesi gerektiği gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacının, davalı ile yaptığı 23.02.2013 tarihli sözleşmeden, nişanının bozulması nedeniyle döndüğü ve sözleşmeden cayma hakkını kullandığı tüm dosya kapsamı ile sabit olup, mahkemenin de kabulü bu yöndedir. Cayma hakkının kullanılması kapıdan satışlarda düzenlenmiş olup davacı cayma hakkını kullanamaz. Bununla birlikte sözleşmeni haksız şart içerdiği ve davalının sözleşmeye aykırı davrandığı veya 2014/9626-2015/2535 ürünlerin ayıplı olduğu hususları ispatlanamadığına göre davacının sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğinin de kabulü mümkün değildir....

              ın sanığın oğlu ... ile nişanlanmış olduğu dönemde aileler arasında yaşanan sorunlar karşısında nişanın bozulmasına rağmen ... ile kaçıp ailelerin anlaşmasıyla da geri dönmesine mütakip tekrar aralarının bozulması nedeniyle ... hakkında 08.08.2011 günü şikayetçi olarak verdiği ifadede ...'...

                Mahkemece; davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile nişanın bozulmasında her iki taraf eşit kusurlu olduğundan maddi ve manevi tazminat talebinin reddine, davalı (karşı davacı) tarafından buzdolabı, fırın, bulaşık makinasının tahsiline ilişkin davanın, davacı (k.davalı) tarafından ispat edilemediğinden reddine, taraflarca ortak alındığı belirlenen eşyaların toplam bedeli olan ....935 TL'nin yarısının karşı davacı ....... .... tarafından ödendiği anlaşılmakla davacı (karşı davalı) ... tarafından, belirtilen eşyalar için ödenen ....967,50 TL'nin mahkemenin 2010/357 E. - 2012/160 K. sayılı dosyasındaki borcundan mahsubuna karar verilmiştir. Hüküm taraf vekillerince temyiz edilmektedir. Davada; nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminat, maddi tazminat ve eşyaların iadesi, olmazsa bedelinin tahsili, karşı davada ise; maddi ve manevi tazminat talep edilmiştir. Açılmış olan bir davada, davalının aynı mahkemede ve aynı dosya üzerinde asıl davacıya karşı dava açmasına, karşılık dava denir....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Alacak - Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm nişan bozmadan doğan hediyelerin geri alınması ve tazminat istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 tarihli 2012/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 14.05.2012 (Pzt.)...

                    UYAP Entegrasyonu