Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öte yandan, mirasbırakanın ölünceye kadar bakma akdiyle yaptığı temlike ilişkin muris muvazaası iddiasına dayalı davada, mirasbırakanın gerçek iradesinin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı olduğu tespit edildiğine göre, bu durumda muris muvazaasına dayalı davanın kabul edilmesi suretiyle tazminata hükmedilmesi gerekirken, tenkis talebi olmamasına rağmen, tenkis hükümleri gereğince hesaplanan tazminata hükmedilmiş olması doğru değil ise de, bu husus davacı tarafından temyize getirilmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır. Davalı ...’in diğer temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği üzere, HMK 326/2. maddesine göre davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa yargılama giderleri tarafların haklılık oranına göre paylaştırılır....

    Her ne kadar bu davada da 1 ve 4 parseller dava konusu yapılmışsa da temyize konu bu davada muris muvazaası iddiasına dayanılmıştır. HUMK.nun 237. maddesince kesin hükmün varlığından söz edebilmek için davanın tarafları, konusu ve dayanılan hukuki sebebin aynı olması gerekir. Oysa, ilk açılan davada dayanılan hukuki sebep tenkis iken bu davada muris muvazaası iddiasına dayanılmıştır. O halde, olayda kesin hüküm olgusu yoktur. Davacıların muris muvazaası iddiasıyla açtıkları bu davanın da esestan incelenerek sonuca bağlanması gerekir. Yukarıda söylendiği üzere bu davada muris muvazaası ikinci kademedeki istek olarakta 1 parsel üzerine davacılardan Muharrem İşbilir'in yaptığı yapı nedeniyle temliken davacılardan Muharrem İşbilir adına tescil talep edilmiştir. Değişik bir anlatımla Muharrem İşbilir dışındaki davacıların temliken tescil iddiasıyla ileri sürdükleri bir talepleri bulunmamaktadır....

      Mahkemece, davanın ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, öncelikle incelenen ehliyetsizlik iddiası bakımından davanın pay oranında açılamayacağı gerekçesiyle verilen davanın reddine dair karar, Dairece; “...hem davacı hem de davalı mirasçı olup, ehliyetsizlik iddiasına dayalı olarak mirasçılar arasında pay oranında iptal tescil davası açılabilmesi mümkündür. Hal böyle olunca, öncelikle incelenen ehliyetsizlik iddiasıyla ilgili olarak Adli Tıp Kurumu raporuyla mirasbırakanın akit tarihinde ehliyetsiz olduğu saptandığına göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....

        -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakan ...’in 477 ada 1 parsel sayılı taşınmazını satış suretiyle davalıya temlik ettiğini, işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile tüm mirasçılar adına tescilini istemişlerdir. Davalı, taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince, iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile temlikin gerçek satış olduğu gerekçesiyle hüküm ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacıların muris muvazaası iddiasına dayalı olarak eldeki davayı açtığı ve tüm mirasçılar adına tapu iptali ve tescil talebinde bulunduğu, bu nedenle ... 2....

          -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedelin tahsili isteğine ilişkindir. Mahkemece, dava konusu taşınmaz satıldığı için tapu iptali ve tescil davasının reddine, davanın miras payları oranında tazminat olarak kabulüne karar verilmiştir. Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden; davacıların anneannesi ve miras bırakanları olan ...'ın malik olduğu 15 ada, 528 parsel sayılı taşınmazı eşit paylarla 1977 ve 1978 tarihlerinde oğulları olan ...'a satış yolu ile temlik ettiği, davacıların anneleri olan ... ile ... tarafından aynı taşınmazın temliki işlemlerine yönelik olarak kardeşleri olan ... aleyhine tenkis istemiyle dava açtıkları, yapılan yargılama sonucunda...1....

            Bu noktada muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davada sözleşmenin şekil ve içerik yönünden geçersizliği ileri sürülmekte olup, öncelikle murisin gerçek irade ve amacı belirleneceğinden, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı bedel isteğinin konusu da taşınmazdır. Ve dolayısı ile taşınmazın aynına ilişkin bir dava olup, HMK’nun 12. maddesi uyarınca kesin yetkili mahkemede görülmesi zorunludur. Öte yandan, taşınmazın aynına ilişkin davalar taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır (HMK 12. md) . Taşınmazın bulunduğu yerden amaç taşınmazın ilçe sınırları bakımından fiilen bulunduğu yerdir. Dolayısı ile tapuda yazılı olduğu yer değildir. Somut olayda, taşınmaz ...’dadır. Hal böyle olunca, yetki hususunun kamu düzenini ilgilendirdiği gözetilerek yetkisizlik kararı verilmek üzere hükmün bozulması düşüncesinde olduğumuzdan sayın çoğunluğun düzelterek onama görüşüne katılamıyoruz....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - BEDEL Taraflar arasında görülen tapu iptali-tescil ve tazminat istekli dava sonunda, yerel mahkemece davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... adına açılmış davanın açılmamış sayılmasına, davacılardan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... adına açılmış davanın HMK'nun 307.maddesi gereğince feragat nedeniyle reddine, davacının davalı ... yönünden davasının reddine, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar (bir kısım) davacılar ve davalı ... vekilleri tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ketmi verese ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil ile tazminat isteklerine ilişkindir. Davacılar, kök muris ...'...

                -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, terditli olarak tazminat ve tenkis istemine ilişlindir. Mahkemece, muris muvazaası olgusunun ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalıların istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK.'nın 362. maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de "miktar veya değeri kırk bin Türk lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" hükmüne yer verilmiş, 2021 yılı itibarıyla HMK.'nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00 TL’lik kesinlik sınırı 78.630,00 TL olarak uygulanmaya başlanmıştır....

                  un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı bedel isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan ... tarafından vasiyetname ile 1/2 payı kendisine bırakılan 6 parsel sayılı taşınmazdaki 1 nolu bağımsız bölümün 07.04.2009 tarihinde davalı ...’ye satış suretiyle temlik edildiğini, mirasçılar ... ve ... tarafından açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil davası sonunda taşınmazın davalılar adına tescil edildiğini, 24.06.2011 tarihinde de taşınmazın davalılar tarafından dava dışı ...’e satış suretiyle temlik edildiğini ileri sürerek miras payına isabet eden toplam 30.000,00 TL’nin davalılardan faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

                    Esasen, yukarıda da değinildiği üzere muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davaların hukuki dayanağını teşkil eden 1.4.1974 gün 1/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında miras bırakanın gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırma olması halinde uygulanabilirliğinin kabulü gerekir. Başka bir ifade ile murisin iradesi önem taşır. Öte yandan, muvazaa iddiasına dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda HMK'nun 190. maddesi ve TMK'nun 6. maddesi gereğince herkes iddiasını ispatla mükelleftir....

                    UYAP Entegrasyonu