Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anılan maddeye göre iş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum sağlık kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalının sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanacağı, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik hallerinde meslekte kazanma gücündeki kayıp oranının belirlenmesine ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasların Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği bildirilmiştir....

    İddia, savunma, SGK kayıtları, maluliyet raporları, celbedilen belgeler, alınan hesap ve kusur bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalı kuruma ait yeraltı maden ocağında çalışması nedeniyle meslek hastalığına yakalandığı, % 26,20 meslek hastalığı maluliyeti oluştuğu anlaşılmıştır. Maddi tazminat yönünden yapılan irdelemede; Mahkememizce itibar olunan hesap raporuyla davacının dava konusu % 26,20 maluliyeti nedeniyle maddi zararının bağlanan gelirlerle karşılandığı anlaşıldığından maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

    Aynı yasanın 56. maddesinde ise, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verileceği düzenlenmiştir. Taraflar arasında, davacıların murisinin ölümünün, yakalandığı meslek hastalığı sonucu meydana gelip gelmediği ve bundan kaynaklı olarak davacının maddi ve manevi tazminat talep edip edemeyeceği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacıların murisi, davalı işverene ait maden ocağında işçi olarak çalışmıştır. İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü'nün 24/08/2017 tarihli raporunda ölümün meslek hastalığı sonucu olmadığının tespit edildiği, sigortalının hak sahiplerinin talebi üzerine Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu'nun 22/10/2018 tarihli raporunun alındığı, bu raporda ölümün meslek hastalığı sonucu olduğuna karar verildiği anlaşılmıştır. Adli Tıp Kurumu 1....

    DEĞERLENDİRME/GEREKÇE: İşbu dava Rücuen tazminat istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; 5510 sayılı Kanun'un iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin sorumluluğunu düzenleyen 21'inci madde hükmü, sigortalıya ya da ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin işverenden rücuan tahsili koşulları düzenlenmiş olup; işverenin sorumluluğu için, zarara uğrayanın sigortalı olması, zararı meydana getiren olayın iş kazası veya meslek hastalığı niteliğinde bulunması, zararın meydana gelmesinde işverenin kastının veya sigortalının sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketinin ve bu hareket ile meydana gelen iş kazası ve meslek hastalığı arasında illiyet bağının bulunması gerekir....

    Asıl ve birleşen davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davada zamanaşımı olduğunu, maluliyet tespitinin SGK tarafından tek taraflı yapıldığını, meslek hastalığı tespitlerinin 506 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olmadığı gibi müvekkili kurum açısından da bağlayıcı olmadığını, meslek hastalığı oluşumunda müvekkili kurumun herhangi bir kusuru bulunmadığını, maddi tazminat hesabında PMF cetvelinin esas alınmaması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; " Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; Davacının, davalı kurum tarafından işletilen madende yeraltında çalıştığı ve birbiriyle tam uyumlu YSK. ve Adli Tıp İhtisas Kurulu raporlarıyla açıkça tespit edildiği üzere % 20 oranında meslek hastalığı maluliyetinin oluştuğu tartışmasızdır. Maden işi yapılan işin niteliği gereği riskler içermekte olup, işyerinde maruz kalınan kömür ve silis tozları meslek hastalığına yol açmaktadır....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davada zamanaşımı olduğunu, maluliyet tespitinin SGK tarafından tek taraflı yapıldığını, meslek hastalığı tespitlerinin 506 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olmadığı gibi müvekkili kurum açısından da bağlayıcı olmadığını, meslek hastalığı oluşumunda müvekkili kurumun herhangi bir kusuru bulunmadığını, maddi tazminat hesabında PMF cetvelinin esas alınmaması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacıya ait mesai listesi, SGK'dan sağlık kurulu raporu, maluliyetle ilgili PSD ve ilgili evraklar dosyamız içerisine getirtilmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; "Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalı kurum tarafından işletilen madende yeraltında çalıştığı ve birbiriyle tam uyumlu olan SSGM ve YSK raporlarında açıkça tespit edildiği üzere meslek hastalığına yakalandığı ve % 12,3 oranında maluliyeti bulunduğu tartışmasızdır....

    Bu ilkeler ışığında, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın oluş şekli ve meslek hastalığı başlangıç tarihi dikkate alındığında ilk derece mahkemesinin takdir edilen manevi tazminat miktarının yüksek olduğu 15.000 TL manevi tazminatın dosya kapsamına daha uygun olduğu anlaşılmakla davalı Has Çelik şirketinin istinaf başvurusu manevi tazminat yönünden haklı görülmüştür. Her ne kadar ilk derece mahkemesince gerekçeli kararda incelemeye konu davada meslek hastalığı nedeni ile maddi ve manevi tazminat talep edilmesine rağmen bazı paragraflarda meslek hastalığı yerine iş kazası kelimesinin kullanılması ile dava tarihinin 17.04.2013 yerine 29.05.2015 olarak yazılması maddi hata niteliğinde olduğu değerlendirilmiştir....

    GEREKÇE:Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin ve üçüncü kişilerin sorumluluğu” başlığını taşıyan 21. maddesinin birinci fıkrası, sigortalıya ya da ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin işverenden rücuan tahsili koşullarını düzenlenmiş olup; işverenin sorumluluğu için, zarara uğrayanın sigortalı olması, zararı meydana getiren olayın iş kazası veya meslek hastalığı niteliğinde bulunması, zararın meydana gelmesinde işverenin kastının veya sigortalının sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketinin ve bu hareket ile meydana gelen iş kazası ve meslek hastalığı arasında illiyet bağının bulunması gerekir....

    Mahkemece, davalı işvereni %40, sigortalıyı %60 kusurlu kabul eden bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporu oluşa uygun olmadığı, gibi, dosya kapsamında sigortalı tarafından açılan tazminat davasında alınan gerçek zarar hesabına ilişkin bilirkişi raporunda, tazminat dosyasında davalı işverene %65, sigortalıya %35 kusur verildiği anlaşılmakta olup, mahkemece, tazminat dosyasının kesinleşip kesinleşmediği araştırılmadan, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm kurulmuştur....

      Dosya içeriğinden; Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesinin 01.03.2016 tarihli raporunda, sigortalı için ''pnömokonyoz'' meslek hastalığı tespiti yapılması üzerine Kurum Sağlık Kurulu'nun 09.09.2017 tarih ve 459 sayılı kararı ile sigortalının ''Slikozis'' meslek hastalığı nedeniyle %17 oranında meslekte kazanma gücü kaybına uğradığına karar verildiği ve bu oran üzerinden Kurumca sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlandığı anlaşılmaktadır. 5510 sayılı Kanunun 14. maddesine göre; Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleridir. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 3. maddesinde ise meslek hastalığı, mesleki risklere maruziyet sonucu ortaya çıkan hastalık” olarak tanımlanmıştır....

      UYAP Entegrasyonu