WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aynı yasanın 56. maddesinde ise, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verileceği düzenlenmiştir. Taraflar arasında, davacıların murisinin ölümünün, yakalandığı meslek hastalığı sonucu meydana gelip gelmediği ve bundan kaynaklı olarak davacının maddi ve manevi tazminat talep edip edemeyeceği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacıların murisi, davalı işverene ait maden ocağında işçi olarak çalışmıştır. İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü'nün 24/08/2017 tarihli raporunda ölümün meslek hastalığı sonucu olmadığının tespit edildiği, sigortalının hak sahiplerinin talebi üzerine Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu'nun 22/10/2018 tarihli raporunun alındığı, bu raporda ölümün meslek hastalığı sonucu olduğuna karar verildiği anlaşılmıştır. Adli Tıp Kurumu 1....

açıklandığını, yine 04/04/2016 tarihli Radyoloji raporu ile meslek hastalığı sebebiyle beyincik sarkması tespitine yer verildiğini, 37/07/2017 tarihli Radyoloji raporunda kalça sakatlığı tespitine yer verildiğini, meslek hastalığı yönünden tetkikte ciddi rahatsızlıkları tespit edilen ve ellerini kullanmakta zorlanan müvekkilinin halen daha zorlu şartlarda tedavisinin devam ettiğini beyanla, meslek hastalığı nedeniyle müvekkilinin uğradığı maddi ve manevi tazminat alacaklarının tespitini talep ve dava etmiştir....

Sigortalının mesleğini icrası sırasında sürekli tekrarladığı faaliyetlerden dolayı ya da icra edilen işin niteliği veya işin şartları nedeniyle mesleği ile bağlantılı olarak meydana gelen hastalıklar da sosyal güvenlik sistemi içerisinde bir sosyal risk olarak kabul edilmekte ve bu hastalıklar meslek hastalığı olarak nitelendirilmektedir. İş kazası ani bir olay olmasına karşın meslek hastalığı, belirli bir zaman dilimi içerisinde tekrarlanan bir sebeple oluşmaktadır. Meslek hastalığı, işin nitelik ve yürütüm şartlarından dolayı ya da işyerinin durumu dolayısıyla yavaş yavaş ortaya çıkan bir sağlık sorunudur....

Bu sebeple meslek hastalığındaki kaçınılmazlık kavramı ile, iş kazasında söz konusu olabilen kaçınılmazlık birbirinden farklı olup, buna ilişkin bilirkişi incelemesi de farklıdır. 5510 sayılı Kanun'un iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin sorumluluğunu düzenleyen 21'inci madde hükmü, sigortalıya ya da ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin işverenden rücuan tahsili koşulları düzenlenmiş olup; işverenin sorumluluğu için, zarara uğrayanın sigortalı olması, zararı meydana getiren olayın iş kazası veya meslek hastalığı niteliğinde bulunması, zararın meydana gelmesinde işverenin kastının veya sigortalının sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketinin ve bu hareket ile meydana gelen iş kazası ve meslek hastalığı arasında illiyet bağının bulunması gerekir....

Davalı vekili cevap layihası ile; davada zamanaşımı olduğunu, maluliyet tespitinin SGK tarafından tek taraflı yapıldığını, meslek hastalığı tespitlerinin 506 Sayılı Yasa hükümlerine uygun olmadığı gibi müvekkili kurum açısından da bağlayıcı olmadığını, meslek hastalığı oluşumunda müvekkili kurumun herhangi bir kusuru bulunmadığını, maddi tazminat hesabında PMF cetvelinin esas alınmaması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; "...Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalı kurum tarafından işletilen madende yeraltında çalıştığı, konsey ve YSK raporları ile açıkça tespit edildiği üzere % 10 oranında meslek hastalığı fark maluliyetinin oluştuğu tartışmasızdır. Maden işi yapılan işin niteliği gereği riskler içermekte olup, işyerinde maruz kalınan kömür ve silis tozları meslek hastalığına yol açmaktadır. Bunların azaltılması sağlanmakla tamamen ortadan kaldırılması mümkün değildir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, meslek hastalığı sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, taraf vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davalıların tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Dava, meslek hastalığı sonucu beden güç kaybına uğrayan sigortalının maddi ve manevi tazminat zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

    İş Mahkemesinin 2018/571 Esas sayılı sigortalı tarafından işveren aleyhine açılan tazminat dosyasında alınan 04/03/2019 tarihli kusur bilirkişi raporunda meslek hastalığının meydana gelmesinde davalı işveren TTK'nın %69,94 oranında kusurlu olduğu, olayda %30,06 oranında kaçınılmazlık bulunduğu belirtilmiştir./ Dosya kazanın meydana geldiği iş kolu olan maden ve iş güvenliği alanında uzman bilirkişiye teslim edilerek kusur bilirkişi raporu aldırılmıştır. Bilirkişice düzenlenen 02/10/2020 tarihli kusur bilirkişi raporunda, sigortalının meslek hastalığı sürekli iş göremezlik derecesinin aktif olarak çalışmayı sürdürdüğü, sigortalının meslek hastalığı sürekli iş göremezlik derecesinin %14,10 olduğu ve sigortalının %14,10 oranındaki meslek hastalığı nedeni ile maluliyetinde davalı işveren TTK Genel Müdürlüğünün %69,93 oranında kusurlu olduğu ve kaçınılmazlık oranının % 30,07 olduğu belirtilmiştir....

    Somut olayda davacı, davalıların işyerlerinde bir süre çalıştıktan sonra meslek hastalığına tutulduğunu belirterek maluliyet oranının tespitine, maddi manevi tazminat hakkı saklı kalarak karar verilmesini talep etmiştir. Meslek hastalığı sonucu uğranılan maluliyet oranının tespiti davalarında, tespiti istenilen maluliyetin sebebi olana çalışmanın geçtiği işyerinin sahibi olan gerçek ya da tüzel kişi işveren ile Sosyal Güvenlik Kurumu zorunlu dava arkadaşıdır. Bu tip davaların tek başvurma ve peşin harçla sonuçlandırılması gerekir. Mahkemece, SGK'nın, dosyada yeterli miktarda gider avansı da olduğu gözetilerek davaya dahil edilmesi ve sonucuna göre işin esasına ilişkin bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi uygun görülmemiştir....

      Mahkemece;bunun üzerine,yargılamaya devam edilerek, dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderildiği, 1.Adli Tıp ihtisas Kurulu tarafından kesin ölüm sebebinin meslek hastalığı olup olmadığının mevcut delillerle tespit edilemediğinin bildirilmesi ile davacının Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alınmasını istemediğini beyan edip dosyanın kusur bilirkişisine gönderilmesini talep etmesi karşısında davacının ölümünün meslek hastalığı sonucunda olduğu ispat edilemediğinden; tazminat ödemesi talep edilen davalı TTK'nın tazminattan sorumlu olmasının ilk şartı olan davacının zararı anlaşılamadığı o halde dosyada kusur raporu alınmasının davalının sorumluluğunu etkilemeyeceği, davalı TTK nın tazminattan sorumlu tutulabilmesi için gerekli ön şart olan davacının zararı olan meslek hastalığı sonucu ölüm ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

        Anılan madde hükmü, sigortalıya ya da ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin işverenden rücuan tahsili koşulları düzenlenmiş olup; işverenin sorumluluğu için, zarara uğrayanın sigortalı olması, zararı meydana getiren olayın iş kazası veya meslek hastalığı niteliğinde bulunması, zararın meydana gelmesinde işverenin kastının veya sigortalının sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketinin ve bu hareket ile meydana gelen iş kazası ve meslek hastalığı arasında illiyet bağının bulunması gerekir. Buradan, işverenin, işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliğine ilişkin mevzuatın kendisine yüklediği, objektif olarak mümkün olan tüm tedbirleri alma yükümlülüğünü yerine getirmemesi ve bu nedenle iş kazası veya meslek hastalığı şeklinde sosyal sigorta riskinin gerçekleşmesi halinde, kusur esasına göre meydana gelen zararlardan Sosyal Güvenlik Kurumuna karşı rücuan sorumlu olduğu sonucu çıkarılmaktadır....

          UYAP Entegrasyonu