Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz. Bu madde ile ayıba karşı sorumlu tutulanlar, ayıba karşı daha uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmemişlerse, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallarda beş yıldır. Ayıplı malın neden olduğu her türlü zararlardan dolayı yapılacak talepler ise üç yıllık zamanaşımına tabidir. Bu talepler zarara sebep olan malın piyasaya sürüldüğü günden başlayarak on yıl sonra ortadan kalkar. Ancak, satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık cep telefonu onarım işini konu alan eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacı iddiası, malın ayıplı olması ya da garanti süresi içindeki hasara dayalı değildir. Tarafların satım sözleşmesinin tarafı da bulunmamalarına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup Yüksek 15. Hukuk Dairesi'nin görevi dahilindedir. Dava dosyası Yüksek 13 ve 23. Hukuk Dairelerinin görevsizlik kararları ile Dairemize geldiğinden görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın doğrudan Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulmasına 25.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    ayıplı sayılabilmesi için belirli koşulların bir arada gerçekleşmiş olması gerektiğini, Buna göre; 1....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 14/12/2005 No : 254/662 Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili tarafından satın alınan, davalılardan ... S.A.tarafından üretilen ve diğer davalı tarafından pazarlanan halı kesme makinelerinin ayıplı olduğunu, bu durumun tespit dosyası ile belirlendiğini, malların ayıplı olması nedeniyle sözleşmenin fesh edildiğini belirterek 21.561.90 TL olan halı makinesi bedeli ile fazla işçi çalıştırmaktan kaynaklanan 6000 TL zararın tazminini talep ve dava etmiştir. Davalılardan ... Ltd.Şti.davanın reddini istemiş, diğer davalı ...A.ise davaya cevap vermemiştir....

      Malın ayıplı olması halinde taraflara ait hak ve yükümlülüklerin nelerden ibaret olduğu, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 8. maddesinde düzenlenmiş; hatta ayıbın ağır kusur veya hile ile gizlenmesi halinde zamanaşımı süresinden yararlanılamayacağı, açıkça ifade edilmiştir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı TKHK.’nun 10. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre; teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir, bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bir malın altı ay boyunca sorunsuz çalışması, hayatın olağan akışına uygun olarak kabul edilmiş ve bu süre içinde mal yine de bozulmuşsa, kaynağında yani teslim anında var olan bir ayıbın yattığı sonucuna varılmıştır. Kuşkusuz satıcının bunun aksini ispat etmesi imkânı her zaman vardır....

      Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki ayıplı malın bedelinin iadesi ve tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davacının davasını ıslah ettiği kabul edilerek davanın kabulüne ayıplı malın ayıpsız misli ile değişimine karar verilmiştir. Kararın davalı ...(…)Ltd.Şti vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tüketicinin kullandığı seçimlik hakkını sonradan ıslah ile değiştiremeyeceği gerekçesiyle başvurunun kabulüne İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın ...(…)Ltd.Şti yönünden reddine ...(…)Ltd.Şti yönünden kabulüne, ayıplı malın davalıya iadesine, 169.682,14 TL’nin malın teslim edildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince 02.05.2023 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ayıp iddiasına dayalı satıcının sorumluluğuna ilişkin rücuen tazminat davasıdır. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

        Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz. (2) Tüketicinin, sözleşmenin kurulduğu tarihte ayıptan haberdar olduğu veya haberdar olmasının kendisinden beklendiği hâllerde, sözleşmeye aykırılık söz konusu olmaz. Bunların dışındaki ayıplara karşı tüketicinin seçimlik hakları saklıdır." denmektedir. Ayıplı mal sebebiyle tüketicinin seçimlik hakları aynı yasanın 11.maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre:"(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....

        Davalı vekili., ayıp iddiasına dayalı davanın zamanaşımına uğradığını ayrıca ayıplı olduğu iddia edilen ipliklerin müvekkilinden satın alınan iplikler olduğunun ispatlanması gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, tacirler arasındaki satımlarda, satılanın ayıplı olduğu iddiasıyla açılacak tazminat davalarının TTK.nun 25.maddesi gereğince 6 aylık zamanaşımı süresine tabi olduğu, bu sürenin teslimden itibaren işlemeye başlayacağı, davacının açık ayıbı öğrendiği tarihten itibaren takip tarihine kadar 2 yıla yakın süre geçtiğinden zamanaşımı yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

          KARAR Davacı, davalı yüklenici tarafından yapılan sitede eksik ve ayıplı işlerin bulunduğunu ileri sürerek yapılmayan işlerin davalıya yaptırılmasına ya da bedelinin tahsiline, site yönetimi tarafından giderilen eksik ve ayıplı işler bedelinin de davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, öncelikle husumet ve hukuki yarar yokluğu nedeniyle ve esastan davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Somut uyuşmazlık, davalı müteahhit tarafından yapılan sitede eksik ve ayıplı işler bulunduğu iddiasına dayalı tazminat isteminden kaynaklanmakta olup, taraflar arasındaki ilişkinin dava tarihi olan 10.12.2012 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Yasanın 23.maddesinde bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür....

            UYAP Entegrasyonu