Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vakıflar Bölge Müdürlüğü görevinden yargı kararına rağmen alınması, hakkında verilen yargı kararının yerine getirilmemesi nedeniyle, uğradığını öne sürdüğü ...- lira maddi, ...- lira manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesini istemektedir. Savunmaların Özeti: Yargı kararların süresinde yerine getirildiği, tazminat şartlarının gerçekleşmediği öne sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur. Danıştay Tetkik Hakimi: ... Düşüncesi: Anayasanın 138. ve 2577 sayılı Kanunun 28. maddesine göre, idarelerin yargı kararlarını yerine getirme zorunluluğuna uymamaları nedeniyle davacının uğradığı maddi ve manevi zararın yasal faiziyle birlikte "ağır hizmet kusuru" ilkesine göre tazminine hükmedilmesi gerektiği düşünülmüştür. Danıştay Savcısı: ... Düşüncesi: Davacı, yargı kararının yerine getirilmemesi nedeniyle uğradığı ...-TL. maddi, ...-TL. manevi zararın yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesini istemektedir....

    KARŞI OY Davacı işe iade kararının keşinleşmesinden sonra süresi içinde işverene işe başlamak için başvuruda bulunduğunu, davalı işverence işe davet edilip işe başlatıldığını, ancak boş bir odaya alınıp iş verilmediğini, bilgisayar şifresinin açılmadığını, yemek kartının yüklenmediğini, satış için müşterilerinin devredilmediğini, daha önce imzalamadığı için işvereninin iş akdinin feshine konu ettiği iş koşullarını değiştiren ve cezai şart koşulu bulunan “Rekabet Yasağına İlişkin Sözleşme”nin işverence imzalanmasının istendiğini, bu sözleşmeyi imzalamayı kabul etmediği için yeniden iş akdinin feshedildiğini böylece yargı kararının uygulanmadığını bildirerek manevi tazminat talep etmiştir. Mahkeme kararlarının uygulanması bir hukuk devletinde o kadar önemlidirki, mahkeme kararının yerine getirilmemesi kanuna aykırı davranıştan daha ağır bir kusur olarak kabul edilmektedir. Yargı kararını yerine getirmeme hukuka aykırı bir eylemdir....

      KARŞI OY Davacı işe iade kararının keşinleşmesinden sonra süresi içinde işverene işe başlamak için başvuruda bulunduğunu, davalı işverence işe davet edilip işe başlatıldığını, ancak boş bir odaya alınıp iş verilmediğini, bilgisayar şifresinin açılmadığını, yemek kartının yüklenmediğini, satış için müşterilerinin devredilmediğini, daha önce imzalamadığı için işvereninin iş akdinin feshine konu ettiği iş koşullarını değiştiren ve cezai şart koşulu bulunan “Rekabet Yasağına İlişkin Sözleşme”nin işverence imzalanmasının istendiğini, bu sözleşmeyi imzalamayı kabul etmediği için yeniden iş akdinin feshedildiğini böylece yargı kararının uygulanmadığını bildirerek manevi tazminat talep etmiştir. Mahkeme kararlarının uygulanması bir hukuk devletinde o kadar önemlidirki, mahkeme kararının yerine getirilmemesi kanuna aykırı davranıştan daha ağır bir kusur olarak kabul edilmektedir. Yargı kararını yerine getirmeme hukuka aykırı bir eylemdir....

        Taraflar arasında yapılan sözleşme uyarınca yapılan inşaatın geldiği seviye nazara alındığında sözleşmenin feshi talebinin reddi isabetli ise de davacı birleşen dosya davalısının edimlerini süresinde yerine getirmediği yapılan yargılama sonucu belirlenmiş bulunduğundan, mahkemece hüküm altına alınan kira tazminat bedeli ve yapı denetim hizmet bedelinin ödenmesi sağlanmadan teminat dairesi tapusunun müdahil lehine tescili doğru görülmemiştir. Bu durumda mahkemece yapılması gereken mahkeme veznesine depo edilmesine karar verilen eksik iş bedeli yanında kira tazminatı ve yapı denetim ücretininde ödenmesi sağlanarak veya birlikte ifa kuralı göztilerek bir karar vermekten ibarettir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mahkeme kararının yerine getirilmemesi nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 02/04/2019 gün ve 2018/4882-2019/1953 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’un 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

            Bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez. İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28/1 maddesi gereğince de; idare, idare mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının gereklerine göre gecikmeksizin işlem yapmak ve eylemde bulunmak zorunda olup, bu süre hiçbir biçimde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez. Aynı maddenin 4. fıkrası, mahkeme kararlarının otuz gün içinde kamu görevlilerince kasten yerine getirilmemesi halinde, ilgili idare aleyhine dava açılabileceği gibi, kararı yerine getirmeyen kamu görevlisi aleyhine de tazminat davası açılabilir hükmünü getirmiştir. Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin davanın husumetten reddi doğru olmadığından işin esasına girilerek hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir....

              Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hâkime aittir. (1086 sayılı HUMK.md.76, HMK.md.33) Dosya kapsamına göre davacı, doğrudan gelir desteği verilmesine ilişkin talebinin reddine dair karar üzerine idari yargıda açtığı davayı kazanmasına rağmen kurum yetkilisi olan davalının mahkeme kararını kasten yerine getirmemesi nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararın tazminini talep etmiş, dava dilekçesinde açıkça belirttiği bu hususu 17.11.2009 tarihli duruşmada tekrarlamıştır. Bu haliyle dava, dosyadaki bilgi ve belgeler ile ileri sürülüşe göre, mahkeme kararının kasten yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazminine ilişkin olup ödenmeyen doğrudan gelir desteği ile ilgili değildir. Bu durumda, dava tarihinde alacak miktarının Sulh Hukuk Mahkemesinin görev sınırı olan 7.080,00 TL’den az olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

                - K A R A R - Davacı vekili, davalı şirketle yapılan ortaklık anlaşmasından kaynaklı alacağın tahsili için iflas yolu ile takibe geçildiğini, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın kaldırılmasını depo emri kararının yerine getirilmemesi halinde davalı borçlu şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklı muaccel bir alacağın bulunmadığını İİK’nun da belirtilen iflas şartlarının gerçekleşmediğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece; iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davalının sözleşmeye aykırı davrandığı ve bu konuda davacı tarafça temerrüde düşürüldüğü, davacı tarafın sözleşmenin 6. maddesi uyarınca düzenlenen cezai şart alacağına hak kazandığı itirazının kaldırılarak davalı tarafa depo emri tebliğ edildiği, dosya borcunun süresi içerisinde mahkeme veznesine depo edilmediği gerekçesiyle davalı şirketin iflasına karar verilmiştir....

                  Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, mahkeme kararının yerine getirilmemesi nedeniyle 502.451,91 TL maddi, 10.000-TL manevi tazminat verilmesi istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ......

                    a yönelik tüm, davalı ... ile ilgili maddi tazminat istemine yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının, davalı ... ile ilgili manevi tazminat istemine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dava, mahkeme kararlarının hiç yahut gereği gibi yerine getirilmemesi nedeniyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28/4. maddesine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, müvekkilinin ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı Mezbahalar Müdürlüğü görevini yürüttüğü sırada, dönemin belediye başkanı ve genel sekreter yardımcısı olan davalıların onayı ile yapılan müteaddit atama işlemlerine karşı, idare mahkemelerinde açtıkları davalarda verilen yürütmeyi durdurma ve iptal kararlarının, davalılarca hiç veya gereği gibi yerine getirilmediğini, bu nedenle müvekkilinin zarara uğradığını belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu