Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 16.12.2016 tarih ve 2014/166 esas ve 2016/941 karar sayılı kararının manevi tazminata yönelik bölümünün kaldırılmasına, davacı kadının manevi tazminat talebinin reddine" cümlesinin, 2. bent olarak "Davalı erkeğin kendi manevi tazminat talebine ilişkin istinaf talebinin kısmen kabulüne, davalı erkeğin manevi tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına" cümlesinin yazılmasına, hükmün bu bölümlerinin DÜZELTİLEREK, temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahekemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 19.02.2019 (Salı)...

    Davalı, taraflar arasında görülen boşanma davasında aynı nedenle tazminat istendiğini, ancak bu talebin reddedildiğini ve kararın kesinleştiğini, aynı eylem nedeniyle yeniden tazminat istenemeyeceğini savunmuştur. Mehkemece, davacının boşanma davasında aynı eylem nedeni ile manevi tazminat talep ettiği, yapılan yargılama sonucunda bu talebinin reddine karar verildiği, eldeki davada manevi tazminat istemine konu edilen olayın aynı olduğu, manevi tazminatın bölünmezliği ilkesi gereğince aynı eylem nedeniyle farklı bir yasal düzenleme niteliğindeki Borçlar Yasası'nın 41 ve devamı maddeleri gereğince yeniden manevi tazminat istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki belgelerden, davalının davacıyı kasten yaraladığı ve bu eylem nedeniyle ceza mahkemesinde mahkum olduğu görülmektedir....

      Davacı, babasına ait bankadaki para ve altınları çaldığı iddiasıyla bir kısım davalılar tarafından şikayet edildiğini, şikayet sonucunda hakkında takipsizlik kararı verildiğini, ayrıca bu konuya ilişkin haber yapıldığını ileri sürerek manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davacı ..., yargılama aşamasında 12/11/2004 tarihinde vefat etmiştir. Dosyaya ibraz edilen veraset ilamına göre davacı ...'nin mirasçıları davaya dahil edilmiştir. Mahkemece, davacı ...'nin davaya eşi ... ölümü üzerine katıldığı, davaya konu haberin yayınlandığı tarihte muris ... ile evli olmadığı, evlenmeden önceki haber ile ilgili olarak manevi tazminat talep edemeyeceği, ayrıca diğer mirasçıların da manevi tazminat talebi olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. Manevi tazminat hakkı kural olarak zarar görene ait bir haktır....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat Hüküm : 7.049,05 TL maddi ve 250 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davası olan dava türünün gerekçeli karar başlığında 466 sayılı Kanun gereğince tazminat davası olarak yazılmış olması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir....

          Buna göre; Dosya kapsamına göre, davacı vekilinin dava dilekçesinde 2.000,00TL maddi tazminat talep ettiği, ıslah ile maddi tazminat talebini 20.756,24TL’ye yükselttiği; birleşen dosyada 35.000,00TL manevi tazminat talep ettiği; Mahkemece, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verildiği ve 20.756,24TL maddi, 20.000,00TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline hükmedildiği, ancak kısmen reddedilen kısım için davalı lehine vekalet ücretine karar verilmediği anlaşılmaktadır.Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesi, "Manevi tazminat davalarında ücret" başlığı altında, "(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir....

            Mahkemece, davalı şirket bünyesinde bulunan radyo kanalının, konser biletlerini dinleyicilerine hediye olarak verdiği, satışını yapmadığı gerekçesiyle maddi tazminat isteminin reddine, davaya konu olay nedeniyle davacının manevi yönden yıprandığı, manevi zararının giderilmesini istemekte haklı olduğu gerekçesiyle manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş, reddedilen maddi tazminat istemi yönünden davalı yararına AAÜT'nin 12. maddesi uyarınca 1.800,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. Davacı, 1.000,00 TL maddi tazminat isteminde bulunmuş, bu istemi tümden reddedilmiştir. Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 13/son maddesinde; "Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez" hükmü düzenlenmiştir....

              Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece hangi davacı için ne miktarda olduğu da belirtilmeden manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi tazminat adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarının adalete uygun olması gerekir. Tazminatın amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmaktır....

                Somut olayda; davacılar vekili davacı eş ... için 10.000,00 TL manevi tazminat, ölenin kızı ... için 7.000,00 TL manevi tazminat, ölenin diğer çocukları ..., ..., ..., ..., ... ve ... için ayrı ayrı 7.000,00 TL manevi tazminat talep etmiş olmasına rağmen mahkemece talep aşılarak davacı ... için 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. O halde mahkemece, HMK'nın 26. maddesi uyarınca taleple bağlı kalınarak tazminat miktarına karar verilmesi gerekirken talep aşımı yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'a geri verilmesine, 28/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  KARŞI OY YAZISI Dava, evli olduğunu bildiği halde onunla duygusal ve cinsel ilişkiye girmek suretiyle kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat davasıdır. Eşler evlenmekle birbirlerine karşı cinsel anlamda sadakat yükümlülüğü altına girerler. (MK.185/III) Bu yükümlülüğün ihlali halinde diğer eş TMK 161 maddesine dayalı olarak zina nedenine dayalı boşanma davası açar ve bu davada MK 174/2 maddesinde düzenlenen manevi tazminat isteminde bulunabilir. Böyle bir boşanma davası açarak eşinden tazminat alan kişinin manevi zararı karşılanmış demektir. Boşanma davası açmayan eş, sadakat yükümlülüğüne uymayan eşi affetmiş demektir. Affeden eş manevi tazminat isteminde bulunamaz. Diğer yandan boşanma davası açmakla birlikte hangi sebeple olursa olsun eşinden bu nedenle manevi tazminat istemeyen eşin durumuda aynıdır....

                    Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında: Mahkemece verilen 07/07/2015 tarihli kararın ıslah edilen kısmın zamanaşımına uğramış olduğu kabul edilmek üzere maddi tazminat açısından bozulduğu, hükmedilen manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının reddine karar verildiği ve anılan bozma kararına mahkemece uyulmasına karar verilerek hükmedilen manevi tazminat miktarı kesinleştiği halde, bu hususta manevi tazminat yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına şeklinde karar verilmesi gerekirken, 30/06/2016 tarihli kararla manevi tazminat isteminin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş; hükmün, bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. ./.. -2- SONUÇ:Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu