Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacıların manevi tazminat talebi açısından davaya konu olan olayda; manevi tazminat miktarı tümü ile ilk derece mahkemesi tarafından toplanılacak deliller ve yapılacak yargılama sonucunda takdir hakkı da kullanılmak suretiyle tespit edileceğinden bu aşamada, manevi tazminat olarak talep edilen miktar yönünden somut bir miktar belirlenmesinin mümkün olmadığı ve dolayısı ile ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmış olup davalının istinaf talebi kabul edilerek, ilk derece mahkemesinin 09/02/2020 tarihli ihtiyati haciz kararı ile 29/04/2021 tarihli ihtiyati haciz kararına itirazın reddi kararının, duruşma yapılmaksızın kaldırılması ve ihtiyati haciz isteyen davacıların ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 353/1- b-2 uyarınca yargılamada bir eksiklik bulunmamakla birlikte kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı veya yargılamada bulunan eksikler duruşma...

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkin olup, uyuşmazlık, davacılar vekilinin maddi ve manevi tazminat isteğiyle açılan dava nedeniyle davalının 59 AB 881 plakalı aracı üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesi talep edildiği halde mahkemece bu talebin reddine karar verilmesinin yerinde olup olmadığına ilişkindir. 1-2004 sayılı İİK'nın 257/1.maddesinde; "Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir" düzenlemesi muaccel, bir başka deyişle vadesi gelmiş alacaklar yönünden ihtiyati haciz koşulları düzenlemiş olup, muaccel olmayan/vadesi gelmemiş alacak yönünden ise ihtiyati haciz koşulları aynı yasanın 257/2.maddesinde ise; "Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa...

    Somut olayda, davacının maddi bir zararının varlığının muhtemel bulunduğu, davacı tarafın, davalı aleyhine dava açmakta haklı olup olmadığının yargılamayı gerektirdiği ancak ihtiyati haciz için davaya ilişkin tüm koşulların gerçekleşmesinin beklenmesinin dava ile elde edilecek sonuçların alınamamasına yol açabileceği, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında tazmin yükümlülüğünün olay tarihi itibariyle muaccel hale geldiği, mevcut durum itibariyle geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmiş olup, dava dilekçesine ekli belgelere göre bir miktar tazminat alacağının doğabileceğinin kabul ihtimal ve ispat dahilinde olduğundan, maddi tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi nedeniyle davacı vekilinin maddi tazminata yönelik ihtiyati haciz talebinin (talep edilen maddi tazminat üzerinden) %10 teminat alınmak kaydıyla, ihtiyati haciz konulması gerektiği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesi kararının HMK'nın 353/1...

    Bu durumda, geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde mahkemece davacının ihtiyati haciz isteminin davalı şirkete ait hangi taşınır veya taşınmazlara ilişkin olduğu somut olarak açıklatıldıktan sonra davacının tazminat talebi ile orantılı ve davalının hayatını etkilemeyecek biçimde "tedbirde ölçülülük" ilkesine uygun bir karar verilmesi gereklidir. Davalı T4 tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, davacının dava dilekçesinde davalı şirket hakkında ihtiyati haciz talebinde bulunulduğu, mahkemece davalı şirket yönünden ihtiyati haciz kararı verildiği, davalı T4 hakkında verilmiş ihtiyati haciz kararının bulunmadığı gözetildiğinde davalı T4'ın istinaf başvurusunda hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmıştır....

    Davacının maddi tazminat talebi ile ilgili olarak ihtiyati haciz talep edilmiş ise de, evrak kapsamına göre dava dışı sigorta şirketi bakımından dava tarihinden önce bir miktar ödeme yapıldığı, yapılan ödeminin zararı karşılayıp karşılamadığının, dolayısıyla bakiye tazminat alacağı kalıp kalmadığının yargılamayı gerektirdiği, davacı tarafça dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 50- TL maddi tazminat talep edilmiş ise de, her bir davacı için talep edilen maddi tazminat miktarının ayrı ayrı olarak belirtilmediği, bu itibarla talebin usulüne uygun olmayıp ihtiyati haciz şartlarının gerçekleşmediği kanaatiyle mahkemece talep edilen maddi tazminat talebi bakımından ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Somut olayda; ihtiyati haciz istemi haksız eylem niteliğindeki trafik kazasından kaynaklanmaktadır....

    Davacının manevi tazminat istemi bakımından ihtiyati haciz talebi bakımından yapılan değerlendirmede; Bilindiği üzere manevi tazminat kişinin kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak belirlendiği bir tazminat türü olup, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü değildir. Bu nedenlerle alacağın muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulu sağlanamamaktadır. Bu nedenlerle manevi tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz talebin reddine ilişkin ilk derece mahkemesince red kararı verilmiş olmasında herhangi bir yanlışlık bulunmamaktadır....

    Manevi tazminat miktarının tayini yargılama sonucunda mahkemenin takdirinde olmakla birlikte, bu aşamada ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için gerekli yaklaşık ispat şartı gerçekleştiğinden mahkemece teminat karşılığı ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi doğru olmamış, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1- b,2 maddesi uyarınca düzelterek esas hakkında yeniden karar verilmek üzere mahkeme kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. IV. KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1.Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara karara yaptığı itirazın reddine, 2.Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile Malatya 1....

    haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir kararına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Somut olayda davacı vekili dava dilekçesinde, açıkça ihtiyati haciz talep etmiş olup, ihtiyati tedbir talebi bulunmamaktadır. İhtiyati tedbir ile ihtiyati haciz kararları farklı sonuçları olan geçici hukuki koruma tedbirleri olup, mahkemece ihtiyati haciz yerine ihtiyati tedbir koşullarının oluşmaması nedeniyle talebin reddine karar verilmesi yukarıda yazılı yasa maddeleri hükümlerine açıkça aykırılık teşkil etmektedir....

    Davalı ... vekilinin istinaf nedenleri; davacı tarafın herhangi bir maluliyeti ve zararı bulunmadığı, ihtiyati haciz için öngörülen teminat miktarının çok düşük olduğu, yargılamanın uzun sürecek olması nedeni ile ihtiyati haciz kararı ile mülkiyet hakkının ihlal edildiği hususlarına ilişkindir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 341/1-(b) maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararları bakımından istinaf kanun yolu, ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlarla sınırlıdır. Bundan ayrı, İİK'nun 258. maddesinde ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararlara karşı; aynı Kanun'un 265. maddesinde de ihtiyati haciz kararına karşı yapılan itiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir....

      UYAP Entegrasyonu