Mahkemece, taşınmazdaki ağaçların davalı tarafından kesildiğinin ve manevi tazminatı gerektirecek iç huzurun bozulduğu iddialarının ispatlanamadığı gerekçesiyle maddi ve manevi tazminat davasının reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 58 ada 66 parsel sayılı taşınmazda davacı ile dava dışı İsmail Yarımay'ın iştirak halinde malik oldukları, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, 1086 sayılı HUMK.’nun 74-76 ve 6100 sayılı HMK'nın 26-33 maddeleri hükmüne göre vakıaları bildirmek taraflara hukuki niteleme yapmak hakime aittir. Dava dilekçesi içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden eldeki davanın ecrimisil ve manevi tazminat isteklerine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden davacının manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atma nedeniyle maddi ve manevi tazminat ile ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atma nedeniyle maddi ve manevi tazminat ile ecrimisil istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Mahkemece yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporlarında; dava konusu taşınmaza davalı idarece fiilen el atılmadığı, ancak binanın, DLH Marmaray inşaatı kazıları sonrasında muhtemelen hasar gördüğü belirtilmektedir. Dava konusu taşınmaza davalı idarece fiilen el atılmadığı anlaşılmaktadır....
DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL-MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kat mülkiyeti kurulu, 109 ada, 32 parsel sayılı taşınmazda yer alan 2 nolu bağımsız bölümü 18/07/2012 tarihinde davalıdan satın alma yoluyla iktisap ettiğini, davalının taşınmazı 15/09/2012 tarihinde tahliye edeceğini taahhüt ettiği halde 26/11/2012 tarihinde tahliye ettiğini, haksız kullandığı dönem için 15/09/2012 tarihinden itibaren ecrimisil hakkının doğduğunu, eşyalarını depoda saklamak zorunda kaldığını öteyandan tahliye edilirken satışta teşhir edilen banyo lavobası, evye ve dolabının sökülerek yerine 25 yıllık eski malzeme koyulduğunu ileri sürerek şimdilik 2.500,00 Tl ecrimisil, 800,00 TL depo gideri ve banyonun yenilenmesi için 500,00 TL ve 1.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilen karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Eski Hale Getirme, Ecrimisil, Maddi/Manevi Tazminat DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 05.04.2019 K A R A R Dava, kat malikleri arasında ortak alan olduğu iddia edilen alanlara el atma nedeniyle, el atmanın önlenmesi, eski hale getirme, ecrimisil ve tazminat isteklerine ilişkin olup, bu haliyle uyuşmazlık, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun uygulanmasından kaynaklandığından ve karar Sulh Hukuk Mahkemesince verilmiş olduğundan, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 30.1.2019 tarihli ve 1 sayılı Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen kararına göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (20.) Hukuk Dairesine aittir....
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, davanın maddi ve manevi tazminat istemini içerdiği, her iki istemin davaların yığılmasına konu olsa bile, her birinin ayrı dava olma özelliğini yitirmediği, maddi ve manevi tazminat istemlerinin ayrı kalemler olduğu, çoğu zaman tahkikatlarının ve delillerinin toplanma aşamalarında da farklılık bulunduğu, maddi ve manevi tazminata hükmedilebilme koşullarında da farklılık olduğu, maddi ve manevi tazminat taleplerinin iki ayrı dava olduğu, kesinlik sınırının belirlenmesinde maddi ve manevi tazminat miktarlarının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle manevi tazminat talebi yönünden temyize konu edilen kararın miktar itibari ile temyizi kabil nitelikte olmadığı belirtilmişse de, bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından yukarıda açıklanan nedenlerle benimsenmemiştir. 20....
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, davanın maddi ve manevi tazminat istemini içerdiği, her iki istemin davaların yığılmasına konu olsa bile, her birinin ayrı dava olma özelliğini yitirmediği, maddi ve manevi tazminat istemlerinin ayrı kalemler olduğu, çoğu zaman tahkikatlarının ve delillerinin toplanma aşamalarında da farklılık bulunduğu, maddi ve manevi tazminata hükmedilebilme koşullarında da farklılık olduğu, maddi ve manevi tazminat taleplerinin iki ayrı dava olduğu, kesinlik sınırının belirlenmesinde maddi ve manevi tazminat miktarlarının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle manevi tazminat talebi yönünden temyize konu edilen kararın miktar itibari ile temyizi kabil nitelikte olmadığı belirtilmişse de, bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından yukarıda açıklanan nedenlerle benimsenmemiştir. 23....
Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteği yönünden atiye bırakıldığından karar verilmesine yer olmadığına, bu isteklerle bağlantılı olduğu gerekçesiyle ecrimisil isteği hakkında da karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat isteminin reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım, ecrimisil ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. 1. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, reddine, 2. Davacı vekilinin ecrimisil isteğine yönelik temyiz itirazına gelince; Bilindiği üzere; elatmanın önlenmesi ile ecrimisil davaları aslında ayrı ayrı davalar olup aralarında objektif dava birleşmesi vardır, birlikte açılsalar da ayrı dava olma özelliklerini korurular....
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, davanın maddi ve manevi tazminat istemini içerdiği, her iki istemin davaların yığılmasına konu olsa bile, her birinin ayrı dava olma özelliğini yitirmediği, maddi ve manevi tazminat istemlerinin ayrı kalemler olduğu, çoğu zaman tahkikatlarının ve delillerinin toplanma aşamalarında da farklılık bulunduğu, maddi ve manevi tazminata hükmedilebilme koşullarında da farklılık olduğu, maddi ve manevi tazminat taleplerinin iki ayrı dava olduğu, kesinlik sınırının belirlenmesinde maddi ve manevi tazminat miktarlarının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle manevi tazminat talebi yönünden temyize konu edilen kararın miktar itibari ile temyizi kabil nitelikte olmadığı belirtilmişse de, bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından yukarıda açıklanan nedenlerle benimsenmemiştir. 20....
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, davanın maddi ve manevi tazminat istemini içerdiği, her iki istemin davaların yığılmasına konu olsa bile, her birinin ayrı dava olma özelliğini yitirmediği, maddi ve manevi tazminat istemlerinin ayrı kalemler olduğu, çoğu zaman tahkikatlarının ve delillerinin toplanma aşamalarında da farklılık bulunduğu, maddi ve manevi tazminata hükmedilebilme koşullarında da farklılık olduğu, maddi ve manevi tazminat taleplerinin iki ayrı dava olduğu, kesinlik sınırının belirlenmesinde maddi ve manevi tazminat miktarlarının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle manevi tazminat talebi yönünden temyize konu edilen kararın miktar itibari ile temyizi kabil nitelikte olmadığı belirtilmişse de, bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından yukarıda açıklanan nedenlerle benimsenmemiştir. 20....
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, davanın maddi ve manevi tazminat istemini içerdiği, her iki istemin davaların yığılmasına konu olsa bile, her birinin ayrı dava olma özelliğini yitirmediği, maddi ve manevi tazminat istemlerinin ayrı kalemler olduğu, çoğu zaman tahkikatlarının ve delillerinin toplanma aşamalarında da farklılık bulunduğu, maddi ve manevi tazminata hükmedilebilme koşullarında da farklılık olduğu, maddi ve manevi tazminat taleplerinin iki ayrı dava olduğu, kesinlik sınırının belirlenmesinde maddi ve manevi tazminat miktarlarının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle manevi tazminat talebi yönünden temyize konu edilen kararın miktar itibari ile temyizi kabil nitelikte olmadığı belirtilmişse de, bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından yukarıda açıklanan nedenlerle benimsenmemiştir. 20....