Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R Dava 10.03.2002 tarihinde iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece Dairemizin, manevi tazminatın az olduğuna bozma ilamına uyularak, yapılan yargılamada, önceki gibi maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taleple bağlı olarak karar verilmesi gerektiği HUMK’nun 74 ve HMK’nun 26. Maddelerinin emredici kuralıdır. Davacının dava dilekçesi ile eş için 5.000,00-TL çocuklardan ..., ..., ...’tan her biri için 3.000,00’er TL, çocuk .... için 5.000,00-TL ve çocuk .... için ise 7.000,00-TL manevi tazminat isteminde bulunduğu, 04.06.2002 tarihli dava dilekçesinin incelenmesinden anlaşılmaktadır....

    müterafik kusurunun da maddi ve manevi tazminat açısından değerlendirilerek kararın bu yönlerden bozulması gerektiği düşünülmektedir....

      tazminatın takdirinde B.K.nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre davalı ... şirketi vekilinin tüm, davalı ...Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilinin manevi tazminat davasına yönelik tüm, maddi tazminat davası yönünden aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle asıl davada konusu kalmayan maddi tazminat istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, birleşen davada maddi tazminat isteminin usulden reddine, manevi tazminat isteminin reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili asıl davada, 10.06.2013 tarihinde yaya konumundaki müvekkiline, davalı ... idaresindeki motosikletin çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında, davacının ayaklarının kırıldığını, maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 6.530,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın (sigorta şirketi maddi tazminattan sorumlu) kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş...

          Davacının dava dilekçesi ve ıslah ile 63.990,50 TL maddi, 50.000,00 TL manevi manevi tazminat talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince, maddi tazminat isteminin kabulü ile davacı lehine 25.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verildiği, davalının bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nce verilen 11/06/2019 tarihli kararda başvurunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının maddi tazminat isteminin kabulüne, davacı lehine 13.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verildiği, bu karara karşı davalının temyiz kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır. Bölge Adliye Mahkemesince 01/01/2019 tarihinden sonra verilen kararlar için kesinlik sınırı 58.800,00 TL'dir. Dosya kapsamından, davacının manevi tazminat istemine ilişkin hükmün davalı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi'nin karar tarihi itibariyle 58.800,00 TL’lik temyiz sınırının altında kaldığı anlaşılmaktadır....

            Şti.’nin aracın devrini almayarak uğrattığı zarar nedeniyle 3.000,00-TL maddi, 3.000,00-TL manevi; yine davalı şirkete ayıplı aracı teslim ettiği halde güvence senedini iptal etmeyip 4.000,00-TL bedel yazarak icra takibi başlatması nedeniyle uğradığı zarar için 5.000,00-TL maddi, 5.000,00-TL manevi tazminatın tahsilini istemiş; duruşmada, maddi tazminat talebinden vazgeçtiğini, 5.000,00-TL manevi tazminat talebi olduğunu beyan etmiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir....

              Manevi tazminatın, maddi tazminat ödenmesinin imkansızlığı durumunda tamamlayıcı ve denkleştirici işlevini göz ardı etmemek gerekir. Hiç maluliyet olmasa bile, bedensel zarara uğrayan kişinin manevi tazminat isteyebileceğini artık Yargıtay’da benimsemiştir. Öyleyse manevi tazminatın acı, üzüntü, öfke, kin gibi duygusal işleminden arındırılıp maddi tazminatın yetersiz kaldığı durumlarda onun eksiğini ve açığını kapatıcı, zararı denkleştirici somut gerçekçi ve toplumsal bir işlevinin olduğuna inanmaktayız. Ayrıca “sosyal ve ekonomik durum ölçütü” zengine daha çok, yoksula daha az manevi tazminat ödenmesini amaçlayan bir anlayışın izlenimini vermektedir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davacı ...'nun maddi tazminat talebinin reddine, davacı ...'...

                  Bozma üzerine mahkemece talep edilenden fazlasına hükmedilemeyeceği kadın tarafından 10.000 TL maddi tazminat talep edildiği, kadının talep ettiği maddi tazminat miktarının tamamına karar verildiği gerekçesiyle maddi tazminat yönünden bozma ilamına direnilerek kadın lehine 10.000 TL maddi tazminata,manevi tazminat yönünden ise bozma ilamına uyulmasına karar verilerek davalı -davacı kadın lehine 20.000 TL manevi tazminata hükmedilmiş, bu karara karşı davacı -davalı erkek tarafından temyiz talebinde bulunulmuştur....

                    talebinin yerinde olmadığını, hangi hukuksal gerekçe ile istendiği belli olmayan maddi ve manevi tazminat taleplerinin de reddi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu