Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anayasa Mahkemesinin yukarıda gerekçesine yer verilen kararında da; idarenin, hizmet kusuru ve kusursuz sorumluluk hallerinde meydana gelen gerçek zarardan sorumlu olacağı, bununla beraber sosyal risk ilkesi uyarınca sulh yoluyla ödenecek tazminat miktarının kanun koyucu tarafından yasayla belirlenmesinin de Anayasa ile güvence altına alınan sorumluluk hukukunun temel ilkelerine aykırılık oluşturmayacağı değerlendirmesinde bulunulmuştur. Bu itibarla; Bölge İdare Mahkemesince, olayın terör olayı olması ve olayda idarenin kusurlu veya kusursuz sorumluluk sebeplerinin olmadığı gözetilerek maddi tazminatın sosyal risk ilkesinin kanunlaşmış hali olan 5233 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmesi gerekirken, genel hükümlere dayanılarak maddi tazminat ödenmesine karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2015/1120 Esas KARAR NO: 2023/18 DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) DAVA TARİHİ: 25/11/2015 KARAR TARİHİ: 10/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi olan -----elemanı olup, --------- hizmetlerinde çalışmakta iken 04/09/2015 günü meydana gelen trafik kazasında vefat ettiğini, 04/09/2015 günü saat: 07.30 sularında müvekkillerin murisi --- ile yine aynı şirkette çalışan sürücü --- kullandığı ---- plakalı----istikametinden ---------- istikametinde seyrederlerken sürücü ----------- ve kavşağın bulunduğu bölgeye hızla girmesi nedeniyle araç hakimiyetini kaybetmiş ve araç devrilerek kazanın meydana geldiğini, ---------- altında kalarak vefat ettiğini, muris ----- kaza nedeniyle vefatıyla geriye kalan eşi ve çocukları için müteveffanın yıllık kazançlarının...

      Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı ...Ş. vekilinin 18-19 nisan 2020 tarihinde meydana gelen hasar sebebiyle sigortalısına ödemiş oldukları bedelin rücuan tazminini talep ettiğini, yapılan tespitlerden de anlaşılacağı üzere hasarın binanın toprağa dayalı olan bodrum katının pencere veya kapısından değil binanın dışından ve ilgili binanın izolasyon olmadığının anlaşıldığını ve perde duvarından sızdığını, binanın dış etkenlere karşı gerekli İnşaat tekniğin uygun izolasyon drenaj sistemi vb kullanılması durumunda su borusundan kaynaklı su girişleri, rutubet, yağmur suyu ve zemin suyu girişlerinin de engellenmiş olacağını, açılan davanın bir tazminat davası olduğunu, Borçlar Kanunu’nun 41. maddesine göre tazminat sorumluluğunun doğması için, tazminat talep edilenin, zarara neden olayda kasıt, ihmal, teseyyüp ya da kusurunun olması; tazminat talep edilen hasar ile arasında bir illiyet bağının bulunmasının gerektiğini, davalı idarenin olayda kastı, kusuru, ihmali bulunmadığını...

        Bu itibarla bakılan uyuşmazlık, özel hukuktaki hukuki sorumluluktan değil, davalı idarenin kusursuz sorumluluğu bulunduğu iddiasından kaynaklandığından temyiz incelemesinin esas yönünden değerlendirilerek sonuçlandırılması gerekmektedir. Nitekim, Danıştay Onuncu Dairesinin benzer uyuşmazlıklarda verdiği kararlar da aynı yönde olup, 14.05.2019 gün ve E:2018/2375, K:2019/3894 sayılı kararda murisle aynı görevde olan polis memurunun görevi sırasında kendisine araç çarparak vefat etmesi nedeniyle yakınlarının zararlarının kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca karşılanması gereği kabul edilmiş bulunmaktadır. Belirtilen nedenlerle, mükerrerliğe yol açılmaması bakımından varsa adli yargıda açılan tazminat davasının sonucu da araştırılarak davacıların zararlarının kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca karşılanması yönünde karar verilmesi gerektiği görüşüyle aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum....

          Bu itibarla, idarenin tazmin sorumluluğunu gerektiren bir durum saptanamadığından açılan davanın reddi gerekirken, kusursuz sorumluluk ilkesine dayanılarak tazminata hükmedilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49 uncu maddesi uyarınca, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne, … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine, 25.2.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Anayasa Mahkemesince de yukarıda gerekçesine yer verilen kararında; idare, hizmet kusuru ve kusursuz sorumluluk hallerinde meydana gelen gerçek zarardan sorumlu olurken, sosyal risk ilkesinde sulh yoluyla ödenecek tazminat miktarının kanun koyucu tarafından yasayla belirlenmesinin Anayasayla güvence altına alınan sorumluluk hukukunun temel ilkelerine aykırılık oluşturmayacağı değerlendirmesinde bulunulmuştur. Bu halde Bölge İdare Mahkemesince; olayın terör olayı olması ve olayda idarenin kusurlu veya kusursuz sorumluluk sebeplerinin olmadığı gözetilerek maddi tazminatın sosyal risk ilkesinin kanunlaşmış hali olan 5233 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmesi gerekirken genel hükümlere dayanılarak maddi tazminat ödenmesine karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir....

              Sigorta A.Ş. vekili; davalı şirketin davacı tarafın talep ettiği tazminattan sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitleri oranında sorumlu olduğunu, bu nedenle kusur durumunun ve maluliyet oranının ispat edilmesi gerektiğini, davalının manevi tazminat ve geçici iş göremezlik tazminatı ödeme yükümlüğü bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... Sigorta A.Ş. vekili; poliçeden dolayı sorumluluk limitlerinin manevi tazminat dahil olmak üzere 100.000,00 TL olup sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında ve zarar nispetinde olduğunu, poliçe limitinin maktuen ödenecek rakam olmadığını ve davacının talep etmiş olduğu manevi tazminat miktarının afaki ve fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalı ... Sigorta A.Ş. hakkında açılan maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, davalı ......

                Danıştay içtihatlarında sosyal risk ilkesi kusursuz sorumluluk kapsamı dışında değerlendirilmekte ise de bunun tazmine konu olayın idare ile olan illiyet bağına göre yapılan kategorik bir sınıflandırma olduğu, öğretide ise sosyal risk ilkesine esasen idarenin kusurunun olmadığı sorumluluk türleri arasında yer verildiği görülmekte olup, yukarıda tanımı yapılan "kamusal sosyal güven/güvenlik ilkesi" nin de idarenin terör olaylarına bağlı tazmin sorumluluğunda kusursuz sorumluluk kapsamında, maddi tazminat yönünden yasada öngörülen hesaplama yöntemlerine göre tazminat tutarlarının belirlendiği sosyal risk ilkesinden ayrışarak gerçek zarar tutarının karşılanmasını gerektiren, manevi tazminat yönünden de idare ile olan daha sıkı illiyet bağının dikkate alındığı bir ilke olarak uygulanması gereği bulunmaktadır....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/157 Esas KARAR NO : 2021/401 DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) DAVA TARİHİ : 08/05/2019 KARAR TARİHİ : 20/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA : Davacı vekili, Mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; davalının ZMM ile sigortacısı olduğu ... plakalı minibüste yolcu iken minibüsten inerken düşmesi sonucu meydana gelen kazada müvekkilinin yaralanması nedeni ile kalıcı sakatlık durumunun oluştuğunu, müvekkilinin olayın meydana gelmesinde hiç bir kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin ekonomik durumunun yetersizliği nedeni ile adli yardım talebinin kabulüne, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10,00 TL geçici iş göremezlik ve iş gücü kaybından doğan 1.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş olmakla...

                    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2017/1148 Esas KARAR NO :2022/137 DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) DAVA TARİHİ:23/12/2017 KARAR TARİHİ:15/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA DİLEKÇESİ: Davacı vekili dava dilekçesinde; 28/09/2010 tarihinde sürücü ...'ın sevk ve idaresindeki tescilsiz motosiklet ile ... ili ... ilçesi ... Mahallesinde ... Sk. üzerinden ... Caddesi üzerine seyrederken ... Sk. Kavşağından geçerken ... sk. üzerinde seyreden sürücü ...'un sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı araç ile çarpışması sonucunda yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazasında yolcu olarak bulunan müvekkilinin ağır derecede yaralandığını, kaza sonucunda müvekkilinin ......

                      UYAP Entegrasyonu