Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/11/2013 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 01/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davacının diğer temyiz itirazına gelince; Dava, kişilik haklarına yapılan saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....

    İç Politika Yatırımıdır" başlıklı köşe yazısı ile müvekkili vakfın onur ve saygınlığının tahkir edildiğini, kişilik haklarına tecavüz edildiğini, dava konusu yazının kötüniyetle kaleme alındığını ileri sürerek, manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar vekili, dava konusu yazının bir yorum yazısı olduğunu, davacı vakfın kişilik haklarının rencide edilmediğini, basın özgürlüğü sınırları içinde haber verme hakkı çerçevesinde yapıldığını, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, yazının halkı bilgilendirmeye yönelik basın yasasından kaynaklanan basın özgürlüğü çerçevesinde yazıldığı, kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kişilik haklarına saldırı nedeni ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair verilen 29/06/2021 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. K A R A R Hükmüne uyulan Dairemiz 13/10/2020 gün ve 2020/2230 E.- 2020/3352 K. sayılı ilamında "…mahkemece uyulan Dairemizin son bozma ilamında açıkça ifade edildiği üzere, dava konusu söz ve ifadeler bir bütün halinde değerlendirildiğinde, ifade özgürlüğü kapsamında korunması gereken kişisel değer yargısı niteliğinde olmayıp, eleştiri sınırlarını aşan, davacının kişilik haklarını zedeler nitelikte olup, kişilik haklarına saldırı mahiyetindedir....

        Dosya kapsamından ve tanık ifadelerinden davalı erkeğin eşi-çocukları ve evinin ihtiyaçları ile ilgilenmeyerek birlik görevlerini yerine getirmediği anlaşılmış, kadının kişilik haklarına saldırı olarak görülebilecek başkaca bir eylemi ispatlanamamıştır. Erkeğin birlik görevlerini yerine getirmemesi, kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir. Bu husus nazara alınmadan davacı kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukardıa l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 06.02.2019 (Çrş.)...

          Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, d avalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için, boşanmaya sebep olan olayların tazminat talep eden tarafın kişilik haklarını zedelemiş olması zorunludur (TMK md. 174/2). Boşanmaya sebep olan olaylar bu nitelikte değilse manevi tazminata hükmedilemez. Dosya kapsamından ve tanık ifadelerinden davalı erkeğin eşine ayrı ev açmadığı anlaşılmış, kadının kişilik haklarına saldırı olarak görülebilecek başkaca bir eylemi ispatlanamamıştır....

            Tüm dosya kapsamından; davalı erkeğin ailesinin evliliğe müdahalesine engel olmadığı, aile sorumluluğu taşımadığı anlaşılmış, kadının kişilik haklarına saldırı olarak görülebilecek başkaca bir eylemi ispatlanamamıştır. Erkeğin eşine karşı olan bu eylemleri davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir. Bu husus nazara alınmadan davacı kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.05.2017(Salı)...

              "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için, boşanmaya sebep olan olayların tazminat talep eden tarafın kişilik haklarını zedelemiş olması zorunludur (TMK m.174/2). Boşanmaya sebep olan olaylar bu nitelikte değilse manevi tazminata hükmedilemez. Dosya kapsamından ve tanık ifadelerinden davalı erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediği anlaşılmış, kadının kişilik haklarına saldırı olarak görülebilecek başkaca bir eylemi ispatlanamamıştır....

                Dosya kapsamından ve tanık ifadelerinden davalı erkeğin eşine ayrı ev açmadığı, babasının evliliğe müdahalesine sessiz kaldığı anlaşılmış, kadının kişilik haklarına saldırı olarak görülebilecek başkaca bir eylemi ispatlanamamıştır. Erkeğin eşine karşı olan bu eylemleri kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir. Bu husus nazara alınmadan davacı kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 24.01.2017 (Salı)...

                  Dosya kapsamından ve tanık ifadelerinden davacı erkeğin boşanma davası açarak fiili ayrılığı başlattığı anlaşılmış, kadının kişilik haklarına saldırı olarak görülebilecek başkaca bir eylemi ispatlanamamıştır. Erkeğin boşanma davası açması ve fiili ayrılığı başlatması, kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir. Bu husus nazara alınmadan davalı kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 11.04.2017(Salı)...

                    Davalının yapmış olduğu şikayet başvurusunda ileri sürdüğü iddialar davacıların hazırladıkları rapora yönelik itiraz niteliğinde olup; davacıların kişilik haklarına saldırı teşkil edebilecek nitelikte söz ve beyanlarda bulunulmadığı soruşturma dosyası kapsamından anlaşılmaktadır. Davalının yapmış olduğu şikayeti yasal ve meşru yollardan hak arama özgürlüğü kapsamı içerisinde olup; davacılara haksız suç isnadını taşımamaktadır. Bu nedenle davalının, davacılara yönelik şikayette bulunması şeklindeki eylemi davacılara iftira atma şeklinde değerlendirilemeyeceği gibi, şikayet başvurusunda davacının kişilik haklarına yönelik saldırı teşkil edebilecek herhangi bir beyanda da bulunmadığı anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu