Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili; davalı hakkında davacıya yönelik hakaret ve tehdit eylemleri nedeniyle devam eden...Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2010/39674 esas sayılı dosyasında, davalının 28/07/2010 tarihinde vermiş olduğu ifadesinde yer alan beyanların hakaret ve haksız saldırı niteliğinde olduğunu ve kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu belirterek, uğramış olduğu manevi zararın tahsili isteminde bulunmuştur. Davalı vekili; müvekkilinin polis merkezinde verdiği ifadede yer alan beyanların doğru olduğunu, tehdit ve hakaret içermediğini ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; davalı tarafından soruşturma safhasında vermiş olduğu ifadede kullandığı sözlerin savunma sınırlarını aştığı ve davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu gerekçesiyle talebin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

    Kuru’nun babası Av. ....e ait ve kendisinin de çalıştığı hukuk bürosunun ve babasının ismini zikrederek işbirlikçi, sahtecilik yerine imza atma, devir ve nitelikli dolandırıcılık gibi asılsız, mesnetsiz, gerçeğe aykırı suçlamalarda bulunarak kişilik haklarına saldırı teşkil edecek nitelikte eylemlerde bulunulduğunu belirterek 100.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili isteminde bulunmuştur. Davalılar vekili, ayrı ayrı davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, programda kullanılan söz ve ifadelerin kişilik haklarına saldırı teşkil edecek nitelikte olmadığı ve yansıma yoluyla manevi tazminat şartlarının oluşmadığından davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf başvurusu Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi tarafından esastan reddedilmiştir. Karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

      İlk Derece Mahkemesince, dava konusu yayının davacıların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı, basın ve ifade özgürlüğü kapsamında olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        (M) KARŞI OY YAZISI Dava, yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacının temyizi üzerine dairemiz çoğunluğu tarafından onanmıştır. Davalılardan ...'ın diğer davalı TRT Kurumuna ait TRT kanalında 09/01/2009 tarihinde yayımlanan haber bülteninde telefonla yayına katılarak söylediği "... üç ayda koskoca ... dosyasını kapattı... o tarihte o kararı veren ... bugün ... davası sanıklarından ...nın avukatlığını da yapıyor....

          Şti. ve ... aleyhine 02/05/2014 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 05/02/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davalılardan ... tarafından kaleme alınıp ... Gazetesinin 26/01/2014 tarihli nüshasının 10.sayfasında "Üniversite arazisi ... nasıl geçti?"...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin dava sonucunda mahkemece kurulan hükmün Dairemizce bozulması üzerine, verilen direnme kararına dair dava dosyası 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 45. maddesi ile 6100 sayılı HMK’ na eklenen geçici 4/2. maddesi uyarınca Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından Dairemize gönderilmiş olmakla, dosyadaki kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemenin, davanın reddine dair 09/06/2011 gün, 2010/482 esas, 2011/223 sayılı ilk kararı, Dairemizin 10/10/2012 gün, 2011/12856 esas ve 2012/14779 karar sayılı ilamı ile; “...davaya konu olan resimlerin 29/10/2010 tarihinde ......

              un kendisine yönelik kullandığı "ultra ırkçı" ifadeleri ile kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu belirterek uğradığı manevi zararının davalılar tarafından tazmin edilmesini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalı ...'un davalı...'de katılmış olduğu ...Oda isimli canlı yayınlanan programda davacı aleyhinde kullandığı ultra ırkçı nitelemesi ile davacının kişilik haklarına saldırı da bulunduğundan bahisle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden; davacının, dava konusu ifadelerin kullanıldığı program öncesinde davalı ...'un etnik kimliğini ön plana alarak yazmış olduğu yazılarının olduğu; davalı ...'un dava konusu ifadeleri kullandığı canlı yayında "Yurt dışından çok sayıda katılımcının da yer alacağı ....de dil zenginliği ile ilgili organize ettikleri konferansın davacı ...'...

                Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının tüm, davacı-karşı davalı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya az kusurlu olması yanında, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması da gerekir (TMK m. 174/2). Boşanmaya sebep olan olaylar bu nitelikte değilse manevi tazminata hükmedilemez. Davacı-karşı davalı erkeğin boşanmaya neden olan kusuru davalı-karşı davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı gibi; dosyada kişilik haklarına saldırı olarak kabul edilebilecek erkekten kaynaklanan başkaca maddi bir hadisenin varlığı da kanıtlanamamıştır....

                  Davacı, davalının 23/02/2012 ve 05/03/2012 tarihlerinde haberturk.com'a verdiği röportajlarda kullandığı bazı ifadelerle kişilik haklarını ihlal ettiğini belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalı tarafından 23/02/2012 tarihli röportajda kullanılan beyanların eleştiri sınırlarını aşar nitelikte olduğu, davalının bu ifadelerle davacının kişilik haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu 23/02/2012 tarihli röportajda davalı tarafından kullanılan ve yerel mahkemece tazminatı gerektirdiği kabul edilen ifadeleri eleştiri mahiyetinde olup kişilik haklarına saldırı teşkil edecek nitelikte değildir; bu sözler davalının değer yargısını içermektedir. Yerleşmiş Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi uygulamasına göre değer yargısının aksinin kanıtlanması olanaksız ya da zor olup kişilik haklarına saldırı niteliğinde kabul edilemez....

                    ın ise sorumlu müdür olduğu 5187 sayılı Basın Kanunu uyarınca açılan tazminat davalarında sorumlulukları bulunmadığından, bu kişiler yönünden davanın husumetten reddi gerektiğini; diğer davalılar yönünden ise, haberde denetleme raporundaki ifadelere yer verildiğini, gazeteciliğin gerektirdiği bir takım yorumlardan başka hiçbir ekleme yapılmadığı savunularak davanın reddi istenilmiştir. Mahkemece; davalılar ... ve ... hakkındaki davanın, 5187 sayılı Basın Kanunu 13.maddesi uyarınca sorumlulukları bulunmadığı nedeniyle husumetten reddine; diğer davalılar yönünden ise, manevi tazminat davasının şartları oluşmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu