Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, davalının hırsızlık iddiasıyla hakkında haksız şikayette bulunduğunu, bu nedenle yargılandığını, bilirkişi incelemesi ve dava dışı kişinin hırsızlık eylemini ikrar etmesine rağmen, davalının suçlamalarını sürdürdüğünü iddia ederek maddi ve manevi zararının tazmini isteminde bulunmuştur Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; davalının eylemlerinin kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olduğu değerlendirilerek manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, maddi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Şikayet hakkı, diğer bir deyimle hak arama özgürlüğü; Anayasa’nın 36. maddesinde; “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” şeklinde yer almıştır....

    davacının karşı davaya yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Asıl dava, haksız şikayet ve kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemi, karşı dava ise kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....

      Somut olayda hayvan ölümü nedeniyle manevi tazminata hükmolunmasının hukuki dayanağı bulunmadığı gibi hayvan ölümünün kişilik hakkına saldırı oluşturduğu da kabul edilemez. Şu durum karşısında manevi tazminat isteminin reddedilmesi gerekirken, mahkemece manevi tazminata hükmolunması bozma nedenidir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        KARŞI OY YAZISI Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiş, Dairemiz çoğunluğu tarafından onanmıştır. Davacı ...Partisi Genel Başkanı, davalı ise ...Partisi Denizli Milletvekilidir. Davacı 06/11/2012 tarihinde Partisinin gurup toplantısında yaptığı konuşmada, davalıyı hedef alıp hakkında sahtekarlık isnadında bulunduktan sonra, soyadından ve yöresinden esinlenerek bu gibi kimselere zeybek oyunu oynamak düşmez şeklinde sözler sarf etmiştir.Bunun üzerine davalı da 29/12/2012 günü yapılan ...Parti Denizli İl Danışma Kurulu toplantısında davacıya hitaben ''Ulan sen zeybeği ne bilirsin, efeyi ne bilirsin, ne anlarsın o işlerden" biçiminde beyanda bulunmuştur. Uyuşmazlık "ulan" kelimesinin davacının kişilik hakkına saldırı teşkil edip etmediği noktasında toplanmaktadır....

          Dava, yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat ve haberin kaldırılması istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu 24. maddesi, “Hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse, hakimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir. Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça, kişilik haklarına yapılan her saldırı hukuka aykırıdır.” Türk Borçlar Kanunu 58/1. madde “Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir.” Basın özgürlüğü, Anayasamızın 28. maddesi ile 5187 sayılı Basın Yasası'nın 1. ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerde basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir....

          "İçtihat Metni" Davacı ... ile davalı ... aralarındaki manevi tazminat davasına dair Bodrum Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 06.02.2008 günlü ve 2007/159 E. -2008/102 K. sayılı hükmün düzeltilerek onanması hakkında dairece verilen 14.09.2009 günlü ve 2009/11530 E.-2009/13775 K. sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, kişilik hakkına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin olup hüküm Sulh Hukuk Mahkemesinden verilmiştir. H.U.M.K.nun 440.maddesi uyarınca Yargıtay’ın bu çeşit kararları hakkında karar düzeltilmesi yoluna gidilemez. Bu nedenle dilekçenin REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 27.09.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Sayılı dosyalarının incelenmesinde ilgili dosyalarda davalı tarafından sunulan dilekçe içeriklerinde, davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edecek herhangi bir beyanın mevcut olmadığı, söz konusu davalarda sarf edilen sözlerin kaba, yakışıksız söz ve ağır eleştiri mahiyetinde olduğu, davacının kişilik haklarına saldırı niteliği taşımadığı gibi hakaret boyutuna da ulaşmadığı, bu nedenle manevi tazminat talebi şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından, mahkemece davacının manevi tazminat talebinin reddine dair karar verilmesinde usul, yasa ve içtihatlara aykırılık olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. HMK'nın 355....

            Açıkladığım nedenlerle sayın çoğunluğun aksi yönündeki düşünce ve kararlarına katılmıyorum.16 /12/2013 KARŞI OY YAZISI Dava, evli olduğunu bildiği halde onunla duygusal ve cinsel ilişkiye girmek suretiyle kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat davasıdır. Eşler evlenmekle birbirlerine karşı cinsel anlamda sadakat yükümlülüğü altına girerler. (MK.185/III) Bu yükümlülüğün ihlali halinde diğer eş TMK 161 maddesine dayalı olarak zina nedenine dayalı boşanma davası açar ve bu davada MK 174/2 maddesinde düzenlenen manevi tazminat isteminde bulunabilir. Böyle bir boşanma davası açarak eşinden tazminat alan kişinin manevi zararı karşılanmış demektir. Boşanma davası açmayan eş, sadakat yükümlülüğüne uymayan eşi affetmiş demektir. Affeden eş manevi tazminat isteminde bulunamaz. Diğer yandan boşanma davası açmakla birlikte hangi sebeple olursa olsun eşinden bu nedenle manevi tazminat istemeyen eşin durumuda aynıdır....

              evlilik birliği devam ederken, üçüncü kişi ile birlikte olma iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir....

                Asıl dava, evlilik birliği devam ederken, üçüncü kişi ile birlikte olma iddiasına dayalı manevi tazminat; karşı dava ise kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada, Dairemizin 2016/232 esas ve 2018/8305 sayılı bozma kararında karşı davacı ...’ın temyiz talebi hakkında bir karar verilmediği gerekçesi ile bu davacıya yönelik temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verildiği anlaşılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu