Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davalı Avukat ...'ın ... şirketi vekili olarak ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/46 esas sayılı dosyasına vermiş olduğu reddi hakim talepli dilekçesinde davacı hakkında çok ağır itham ve iftiralarda bulunduğunu, hakaret içerikli sözler sarf ettiğini, savunma hakkı sınırlarını açıkta aştığını, kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu, ticaretle uğraşan davacının toplum nezdinde itibarının zedelendiğini belirterek, uğranılan zararın davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı, ticaret mahkemesine verilen dilekçenin reddi hakim talepli verildiğini, davacı hakkında bir ifade kullanılmadığını, ticaret mahkemesi hakiminin verdiği kararın da reddi hakim dilekçesinde dile getirilen kaygılarını doğruladığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Dava, kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, istemin kısmen kabulüne dair verilen karar, Dairemizin 19/04/2017 gün ve 2016/10535-2017/2067 sayılı ilamı ile, "... yayın tarihi, yayındaki anlatım şekli ve yukarıda anılan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir olunan manevi tazminat tutarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir..." şeklindeki gerekçe ile bozulmuştur....
Dava, kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemenin kısmen kabule dair 15/12/2014 tarihli, 2014/274 esas ve 2014/815 sayılı ilk kararı, Dairemizin 01/03/2016 gün, 2015/4013 esas ve 2016/2659 sayılı ilamı ile; davaya konu sözlerin nezaket dışı ve icapsız sözler olduğu, kişilik haklarına saldırı oluşturacak nitelikte olmadığı bu nedenle manevi tazminat isteme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle reddedilmek üzere bozulmasına karar verilmiştir. Bozma üzerine, mahkemece 09/03/2017 gün, 2017/19 - 2017/80 sayılı kararla; dava konusu söz ve eylemlerin davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, sarf edilen sözlerin kayda alınarak sosyal medya üzerinde paylaşıldığı, eylemin küçük düşürücü nitelikte olduğunun kabulü ile önceki kararda direnilmesine karar verilmiştir....
aleyhine 14/07/2009 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 03/12/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkin olup davacı, davalının kendisi ile evli olduğunu bildiği halde eşi ile gönül ilişkisine girdiğini, eşi ile birlikte yaşadığını, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olduğunu, ayrıca davalının bu süreç içinde kendisine karşı hakaret içeren sözler söylediğini ve kendisi hakkında dedikodu çıkardığını, davalının bu eylemlerinin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu ileri sürerek, davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir....
Boşanma kararı verilmiş olması manevi tazminat ödenmesine gerekçe yapılamaz. Zira evliliğin sona ermesi, tek başına kişilik haklarına saldırı olarak kabul edilemez. Aynı şekilde birlik görevlerini yerine getirmemek, evin ihtiyaçları ile ilgilenmemek, ev kirasını veya faturaları ödememek, evi sebepsiz terk etmek, eve bakmamak, eve geç gelmek, bağımsız konut temin etmemek, birlikte yaşamaktan kaçınmak, çalışmamak, sık iş değiştirmek, mali yükümlülükleri yerine getirmemek, dava açarak fiili ayrılığa sebebiyet vermek gibi kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu kabul edilmeyen kusurlu davranışlar nedeniyle manevi tazminat ödenmesine karar verilemez. 8....
Boşanma kararı verilmiş olması manevi tazminat ödenmesine gerekçe yapılamaz. Zira evliliğin sona ermesi, tek başına kişilik haklarına saldırı olarak kabul edilemez. Aynı şekilde birlik görevlerini yerine getirmemek, evin ihtiyaçları ile ilgilenmemek, ev kirasını veya faturaları ödememek, evi sebepsiz terk etmek, eve bakmamak, eve geç gelmek, bağımsız konut temin etmemek, birlikte yaşamaktan kaçınmak, çalışmamak, sık iş değiştirmek, mali yükümlülükleri yerine getirmemek, dava açarak fiili ayrılığa sebebiyet vermek gibi kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu kabul edilmeyen kusurlu davranışlar nedeniyle manevi tazminat ödenmesine karar verilemez. 8....
HAKSIZ EYLEMKİŞİLİK HAKLARINA SALDIRIMANEVİ TAZMİNAT DAVASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 21 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 49 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Fatih Asliye 2. Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 14.9.2004 gün ve 2003/360- 2004/301 sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 13.4.2006 gün ve 2005/5612-2006/4372 sayılı ilamı ile, (...Dava, yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. İlköğretim okulu müdürü olan davacı, H....... gazetesinde yayınlanan "Karanlık güçlerin öğrencilere oyunu" başlıklı yazı ile diğer bir yazıdaki "Bu militan müdür kimdir" biçimindeki başlığının kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu ileri sürerek manevi tazminat isteminde bulunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 11/10/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 22/01/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi bir kısım davalılar tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Davalılardan ...'ın temyiz itirazlarının incelenmesinde: Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıların ......
Gazete Dergi Basım A.Ş. aleyhine 21/10/2014 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 07/05/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ... Gazetesi'nin 15/10/2014 tarihli sayısının ilk sayfasında ve eki olan ...’ın ilk sayfasında yayınlanan haberde "... 4 aylık hamile, Gazeteci ...'le 28 Eylül de İzmir’de evlenen ...'...
A.Ş ve diğeri aleyhine 17/08/2009 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/09/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalılar tarafından temyiz olunmuştur. Davacı, davalı Şirket'e ait gazetede, ... davası olarak bilinen dosya ve ekleri arasındaki bir belgeden hareketle yayımlanan haberin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu ileri sürerek, davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir....