Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 03/01/2014 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24/12/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, yazılı bir ileti vasıtasıyla kişilik haklarının ihlali nedeniyle talep edilen manevi tazminat davasıdır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Davalının yapmış olduğu şikayet başvurusunda ileri sürdüğü iddialar davacıların hazırladıkları rapora yönelik itiraz niteliğinde olup; davacıların kişilik haklarına saldırı teşkil edebilecek nitelikte söz ve beyanlarda bulunulmadığı soruşturma dosyası kapsamından anlaşılmaktadır. Davalının yapmış olduğu şikayeti yasal ve meşru yollardan hak arama özgürlüğü kapsamı içerisinde olup; davacılara haksız suç isnadını taşımamaktadır. Bu nedenle davalının, davacılara yönelik şikayette bulunması şeklindeki eylemi davacılara iftira atma şeklinde değerlendirilemeyeceği gibi, şikayet başvurusunda davacının kişilik haklarına yönelik saldırı teşkil edebilecek herhangi bir beyanda da bulunmadığı anlaşılmaktadır....

    TMK.nun 24.maddesi "Hukuka aykırı olarak kişilik haklarına saldırılan kimse hakimden saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir. Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça kişilik haklarına her türlü saldırı hukuka aykırıdır." Yine BK.nun 49/1 maddesi "şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir" düzenlemesi bulunmaktadır. BK.nun 98.maddesi delaletiyle haksız fiiller babında yer alan 49.maddesinin sözleşme ilişkilerine de uygulanabileceği konusunda bir duraksama olmamalıdır. Ne var ki, manevi tazminata hükmedilirken şahsiyet haklarına hukuka aykırı şekilde bir saldırının varlığı da aranmalıdır. Sözleşme ilişkilerinde manevi tazminatın kabul edilebilmesi için salt sözleşmeye aykırı davranmak yeterli değildir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 30/06/2014 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22/12/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, avukat olan davacının dava dışı ...'ın bir dönem vekilliğini yaptığını, ardından davalının bu şahsın vekilliğini üstlendiğini, davalı avukatın, dava dışı ... adına ... Cumhuriyet Başsavcılığı'na ve ......

        Şu durumda, mahkemece, istemin kabul edildiği yayınlar yönünden davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunan ifadelerin hangi kısımları olduğunun karar gerekçesinde gösterilmesi gerekirken, yayınların hangi bölümlerinin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği gerekçelendirilmeden hüküm kurulmuş bulunması isabetli olmamış, kararın gösterilen nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/10/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Barosu'na kayıtlı olarak çalışan bir avukat olduğunu, davalının içerik sağlayıcısı olduğu site üzerinden çeşitli tarihlerde yaptığı yayınlar ile kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu, şahsına ait fotoğraflarını ve özgeçmişini izni olmadan paylaştığını belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının, davacıya ait fotoğrafları davacının izni olmadan kullanıldığı, davaya konu edilen yazılarda kullanılan ifadeler ile davacının mesleki açıdan kötülendiği ve kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu gerekçesiyle manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar vermiştir. Davaya konu yazıların içeriğinde kullanılan ve mahkemece tazminat verilmesine gerekçe sayılan ifadelerin bir kısmı davacının avukatlık mesleği nedeniyle eleştiri niteliğinde olup bir kısmı ise değer yargısını içermektedir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında da değer yargılarının kısıtlanamayacağına vurgu yapılmaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MADDİ TAZMİNAT İSTEMLİ Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin olup temyiz inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesi'ne aittir. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 4. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE 17.03.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT Dava, kişilik haklarına saldırı nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkin olup, temyiz inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesi'ne aittir. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 4. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE 06.10.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

                A.Ş ve diğeri aleyhine 07/04/2004 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29/12/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Diğer temyiz itirazlarına gelince, Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir....

                  Mahkemece, davalının eyleminin davacının kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava dilekçesinde, davacının hem aldatılma, hem de hakaret eylemleri nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalının, davadışı davacının eşine gönderdiği mesajlarda, hakaret içerikli, davacıyı aşağılayıcı, küçük düşürücü ifadeler bulunmakta olup bu mesajların davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu kabul edilmelidir. Hal böyle iken; mahkemece, davacı yararına uygun bir miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle istemin bu yönden de tümden reddi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu