Şti. vekili Avukat...tarafından, davalı ... aleyhine 06/06/2016 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece görevsizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine dair verilen 09/06/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur. Davacı, davalının şirkete ait inşaat işinde kaynakçı olarak çalıştığını, iş tamamlandıktan sonra davacıya karşı işçilik alacaklarının tahsili istemi ile dava açtığını bu davanın ticari itibarını zedelediğini ve kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olduğunu iddia ederek tazminat isteminde bulunmuştur....
Gerçekleşen bu durum karşısında, davalının boşanmaya neden olan bu kusurlu davranışları aynı zamanda davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğindedir. O halde, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, bu yön dikkate alınmadan, davacının kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle davacı kadının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... tarafından, davalı ... vd. aleyhine 21/01/2010 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 07/07/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı ... vekili taraflarından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ... vekili tarafından tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ......
Mahkemece; davalı ...’ın açıklamalarının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, açıklamanın içeriğinde adı geçmese de sektörde Halk Ekmek Fabrikalarına un temin ettiği bilinen davacı şirketin zan altında kaldığı, açıklamada herhangi bir bilimsel veriye dayanılmadığı, görünür gerçekliğin bulunmadığı, açıklamanın veriliş şekli itibarıyla özle biçim arasındaki dengenin korunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Matufiyet kelime anlamı olarak, "yöneliklik, yönelmiş olmaklık" olarak tarif edilmektedir. Özellikle kişilik haklarına saldırı nedeniyle tazminat istemini içeren davalarda söz konusu olan matufiyet şartı, açıkça kanunda yer almamakla birlikte, Yargıtay içtihatlarıyla hukukumuza girmiştir....
Mahkemece; davalı ...’ın açıklamalarının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, açıklamanın içeriğinde adı geçmese de sektörde Halk Ekmek Fabrikalarına un temin ettiği bilinen davacı şirketin zan altında kaldığı, açıklamada herhangi bir bilimsel veriye dayanılmadığı, görünür gerçekliğin bulunmadığı, açıklamanın veriliş şekli itibarıyla özle biçim arasındaki dengenin korunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Matufiyet kelime anlamı olarak, "yöneliklik, yönelmiş olmaklık" olarak tarif edilmektedir. Özellikle kişilik haklarına saldırı nedeniyle tazminat istemini içeren davalarda söz konusu olan matufiyet şartı, açıkça kanunda yer almamakla birlikte, Yargıtay içtihatlarıyla hukukumuza girmiştir....
a yönelik kişilik haklarına saldırı niteliği taşıyan yayın paylaştığı, yapılan haberlerin, basın özgürlüğü sınırını aştığı kişilik haklarına saldırı olarak gözlendiği, Şahıs şerefini ihlal eden suç tipleri "genel tahkir suçları"; şereften başka bir takım değerlere tecavüz edenleri ise, "özel tahkir suçları" olarak sayıldığı Rapor edilmiştir. GEREKÇE Dava, televizyon ve internet yoluyla yapılan haber nedeniyle davacıların kişilik haklarının zarara uğraması sonucu talep edilen manevi tazminat isteminden ibarettir. Basın özgürlüğü, Anayasa'nın 28. maddesi ile 5187 sayılı Basın Kanunu'nun 1. ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerde basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir. Basına sağlanan güvencenin amacı; toplumun sağlıklı, mutlu ve güvenlik içinde yaşayabilmesini gerçekleştirmektir. Bu durum da halkın dünyada ve özellikle içinde yaşadığı toplumda meydana gelen ve toplumu ilgilendiren konularda bilgi sahibi olması ile olanaklıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 24/04/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 22/01/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, dava kısmen kabul edilmiş; hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, öğretmenler odasında, kendisinin gıyabında davalı tarafından kendisinin tacizci ve çocuk istismarcısı olduğu yolunda sözler söylediğini belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur....
-K A R A R- Davacı vekili, davalı ... tarafından kaleme alınan ve diğer davalı Taraf Gazetesi’nin 19/07/2009 günlü nüshasında yayınlanan "Devletin Demir Baş Bürokratı" başlıklı yazının ağır isnat ve suçlamalar içerdiğini, kullanılan kelimelerin ve gerçekle ilgisi olmayan iddiaların kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olduğunu, davalı ... aleyhine aynı yazı nedeni ile kamu görevlisine hakaret suçundan Kadıköy 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/1443 dosyası ile dava açıldığını ileri sürerek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar vekilleri; haberin güncel ve görünürdeki gerçeğe uygun olduğunu, davacının kişilik haklarına saldırı amacı taşımadığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 22.12.2011 gün ve 2011/190 E., 2011/390 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 09.04.2013 gün ve 2012/7542 E., 2013/6552 K. sayılı ilamı ile; (...Dava, yayın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz olunmuştur. Davacı, Aydınlık Gazetesinin 05/04/2011 tarihli sayısında “İşadamlarında “yandaş işadamı” rahatsızlığı” başlıklı haber ve içeriğinin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunu belirterek manevi zararının tazminini talep etmiştir. Davalılar, yayının hukuka uygun olduğu ve eleştiri sınırları içinde kaldığını beyanla, davanın reddini savunmuştur....
Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davalı Avukat ...'ın ... şirketi vekili olarak ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/46 esas sayılı dosyasına vermiş olduğu reddi hakim talepli dilekçesinde davacı hakkında çok ağır itham ve iftiralarda bulunduğunu, hakaret içerikli sözler sarf ettiğini, savunma hakkı sınırlarını açıkta aştığını, kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu, ticaretle uğraşan davacının toplum nezdinde itibarının zedelendiğini belirterek, uğranılan zararın davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı, ticaret mahkemesine verilen dilekçenin reddi hakim talepli verildiğini, davacı hakkında bir ifade kullanılmadığını, ticaret mahkemesi hakiminin verdiği kararın da reddi hakim dilekçesinde dile getirilen kaygılarını doğruladığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....