Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi. Gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkiline ait ve davalıya kasko sigortası sözleşmesiyle sigortalı olan aracın pert olacak şekilde hasar gördüğünü, ancak sigorta tarafından hasar bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, ödenmeyen 20.000,00 TL tazminatın ticari faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, aracın rehin alacaklısı bankadan muvafakat alınması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, aracın rehin alacaklısı bankanın açık bir muvafakatinin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir....
Dava, kasko ... poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat talebine ilişkindir. Mahkemece, yazılı gerekçelerle dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı belirtilmişse de davacı tarafından dava dilekçesi ekinde kasko poliçesi, kaza tespit tutanağı, ekspertiz raporu, faturalar, ödeme belgeleri ve ibraname sunulduğu UYAP ortamında da görülmektedir. Ayrıca, davacı tarafından 365 TL gider avansı yatırılmış olup davacıların tanık dinletme talebi de bulunmamaktadır. Somut olayda, mahkemece işin esasına girerek toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın reddi kararı verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 22/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasında kasko sigorta poliçesi 18.05.2006 - 18.05.2007 vadeli olarak düzenlenmiştir. Çekişme, anılan bu poliçe nedeniyle davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun başlayıp başlamadığı noktasında toplanmaktadır. Dava konusu kaza 20.05.2006 tarihinde meydana gelmiş, poliçede peşin olarak ödeneceği kararlaştırılan 184.34 TL prim peşinatı 22.05.2006 tarihinde, 110.57 TL 1. taksit 20.06.2006 tarihinde ödenmiş, geri kalan dört taksitin ödendiğine dair dosyada bilgi ve belge bulunmamaktadır. TTK.'nun 1279. maddesi hükmüne göre, riziko, kural olarak sigorta sözleşmesinin vücut bulması ve yine aynı Yasa’nın 1295. maddesi uyarınca sigortacının sorumluluğunun başlamasından sonra oluşması halinde sigorta teminatı içerisinde kabul edilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili şirkete trafik ve ... poliçesi ile sigortalı olan dava dışı...’e ait aracın, davalı şirkete kasko sigortalı araca çarparak hasarladığını, talep üzerine davalı tarafa trafik sigortasından 10.000 TL, ... poliçesinden 20.000 TL olmak üzere toplam 30.000 TL’nın ödendiğini, ancak kasko sigorta poliçesine ait ilk prim taksitinin kaza tarihinden (5.5.2008) 1 gün sonra 6.5.2008 tarihinde sigortalı tarafından yatırıldığı ve davalıya sehven ödeme yapıldığı anlaşıldığından ... poliçesinden ödenen 20.000 TL’nın 25.9.2008 ödeme tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ : 31/07/2015 NUMARASI : 2015/459-2015/677 Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, 02.03.2015 tarihinde davalı sigorta şirketine kasko sigortalı aracın sürücü O.. A.. idaresindeyken meydana gelen tek taraflı kazada hasarlandığını belirterek 13.775,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece, HMK 115/2 uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, genişletilmiş (birleşik paket) kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki, trafik kazası nedeniyle tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkiline ait aracın ... idaresindeyken kaza yaptığını ve kaza sonucu aracın hasarlandığını, Diyarbakır 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde yapılan tespite göre araç rayiç bedelinin 45.000,00 TL, hasar bedelinin 32.505,25 TL olduğunu belirterek 40.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, 35.500,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava kasko sigortası poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkidir....
Dava kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan maddi tazminata ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Riziko tarihinde yürürlükte bulunan poliçe genel şartları uyarınca, aracın anahtar ile çalınması hali teminat dışında bırakılmıştır. Dosya kapsamında yer alan kanıtlar değerlendirildiğinde, aracın yedek anahtarı olmadığı, aracın davacı tarafından 2013 yılında satın alındığı anlaşılmaktadır. Aracın tek anahtar ile satın alındığı ileri sürülmüş olup, diğer anahtarın bulunmadığı beyan edilmektedir. Aracın anahtar ile çalınmadığı, rizikonun tazminat kapsamında kaldığı hususunda kanıt yükünün Davacıda olduğunun kabulü gerekir. Davacının savunmalarında geçen aracın tek anahtarla satın alındığı hususu araştırılmadan, üzerinde durulmadan karar verilmiştir....
Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat talebine ilişkindir. Mahkemece, davalı şirkete tebliğ yapılamamış olması, dava dilekçesinde bildirilen adreste otopark bulunmadığının yapılan zabıta araştırması sonucu anlaşılmış olması ve davalı şirketin ticaret sicilinde tescil kaydının bulunmaması nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiş ise de; yapılması gereken, davacı şirkete sigortalı aracın çalınması ile ilgili yürütülen ceza soruşturması dosyası celp edilip incelenerek, davalı şirketin ifadelerde bildirilen adresten araştırılması, bulunamadığı takdirde davacı tarafa davalı şirketin adresini bildirmek üzere kesin süre verilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasında düzenlenen sigorta sözleşmesinde sigortalı aracın kiralık araç olarak kullanılması halinde hasarın teminat dışı olduğu belirtilmiştir. Davacının aracını kullanan dava dışı ....'ın emniyete verdiği ifade de aracın kiralık olarak kullanıldığı beyan edilmiştir. Tüm bu hususlar mahkemece araştırılmadan ve değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 19/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, kasko poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davaya konu kaskolu aracın bilirkişi raporunda belirlenen kaza tarihindeki değeri ile davacı tarafça sunulan satış sözleşmelerinde belirtilen değerleri arasında ciddi farklar bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece aracın kaza tarihi itibariyle hasarsız rayiç değerinin farklı araç servislerinden sorularak tespit edilmesi, akabinde Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti'ne mensup üçlü bilirkişi heyetinden davacının gerçek zararına ilişkin olarak rapor aldırıldıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir....