Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, kamulaştırmasız el atmaya dayalı tazminat ve ecrimisil talebine ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme neticesinde; Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için kişiye ait gayrimenkulün idarece (kamu hizmetinde kullanılmak amacıyla) işgal edilmiş olması (fiili el atılmış olması) ve bu işgalin kanunda öngörülen usul ve esaslara uyularak tesis edilmiş bir kamulaştırma işlemine dayanmadan gerçekleştirmiş olması gerekmektedir. İdarenin taşınmaza müdahalesi hangi sebeple olursa olsun Hukuk dışı haksız bir eylemdir. Kamulaştırmasız el atma davaları idarenin 09/10/1956 tarihinden sonra el koyduğu taşınmazlarla ilgili olarak açılabilir. 09/10/1956- 04/11/1983 tarihi arasındaki el atmalarla 04/11/1983 tarihinden sonraki el atmalara farklı hükümler uygulanır....

Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08/03/1950 tarih 22/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....

Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme neticesinde; Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için kişiye ait gayrimenkulün idarece (kamu hizmetinde kullanılmak amacıyla) işgal edilmiş olması (fiili el atılmış olması) ve bu işgalin kanunda öngörülen usul ve esaslara uyularak tesis edilmiş bir kamulaştırma işlemine dayanmadan gerçekleştirmiş olması gerekmektedir. İdarenin taşınmaza müdahalesi hangi sebeple olursa olsun Hukuk dışı haksız bir eylemdir. Kamulaştırmasız el atma davaları idarenin 09/10/1956 tarihinden sonra el koyduğu taşınmazlarla ilgili olarak açılabilir. 09/10/1956- 04/11/1983 tarihi arasındaki el atmalarla 04/11/1983 tarihinden sonraki el atmalara farklı hükümler uygulanır....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/2606 KARAR NO : 2021/3173 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TÜRKOĞLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/03/2019 NUMARASI : 2017/550 ESAS, 2019/149 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Koymadan Kaynaklanan Tazminat KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN TALEP VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; K.Maraş ili Türkoğlu ilçesi, Koruculu mevkii 3739 parselde kayıtlı 6.707,46 m²'lik taşınmazın 279/488 payının olduğu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığını, bahse konu taşınmazın çok uzun zaman öncesinden bugüne kadar yol olarak kullanıldığını, davalı idare tarafından kamulaştırma işlemi yapılmadığını, müvekkiline ait taşınmaza haksız olarak et atıldığını ve geçen zaman...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KAMULAŞTIRMASIZ EL KOYMADAN KAYNAKLANAN Dava, kamulaştırmasız elatmaya dayalı ecrimisil istemine ilişkin olup; davanın açıklanan bu nitelendirilmesine göre, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 15. maddesi uyarınca uyuşmazlığın Yüksek Yargıtay 5.Hukuk Dairesince çözümlenmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 02.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, davaya konu taşınmazlara kamulaştırmasız olarak el atılmasından kaynaklanan tazminat, ecri misil ve değer düşüklüğü bedelinin tazmini istemine ilişkindir. Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında, Kamulaştırma Kanununun değer biçmeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır. Kamulaştırmasız el atma talebinde bulunabilmek için idarenin taşınmaza hukuken veya fiilen el atması ve sahibinin tasarrufunu engellemesi gerekir. Dosya kapsamından dava konusu taşınmazlara su iletim hattı servis yolu ve hidrat yapılmak suretiyle taşınmaza kamulaştırmasız olarak el atıldığı anlaşılmıştır....

    Kamulaştırmasız el koymadan kaynaklanan iş bu davada tazminat bedeli ile birlikte ecrimisil talebinin bulunması karşısında objektif dava birleşmesi olduğundan kesinlik sınırının tazminat bedeli ve ecrimisil yönünden ayrı ayrı dikkate alınması gereklidir. Ecrimisil istemi yönünden yapılan incelemede; istinaf incelemesine konu edilen mahkeme kararı ile hüküm altına alınan tutarın davacı payı yönünden HMK’ nun 341/2. maddesinde kesinlik sınırı olarak belirlenen 5.880,00- TL’nin altında olduğundan hükmün ecrimisil yönünden kesin olduğu anlaşılmıştır....

    Diğer yandan; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 683. maddesinde; malikin hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, tasarrufta bulunma, yararlanma yetkilerine sahip olduğu, malını haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı her türlü el atmanın önlenmesi davası açabileceği öngörülmüştür. Bilindiği gibi,gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır....

      Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir. Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....

        İlk derece mahkemesince hüküm altına alınan ve davacıya düşen ecrimisil miktarı karar tarihine göre ilk derece mahkemesinin kesinlik sınırı içeresinde kaldığından davalı vekilinin ecrimisil tazminatına yönelik istinaf başvurusunun HMK 352. Ve 355. Maddesi gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM/: 1- Davalı vekilinin ecrimisil tazminatı yönünden istinaf başvurusunun HMK 352 ve 355. Maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE, 2- Davalı vekilinin kamulaştırmasız el atma tazminatı yönünden istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-1 maddesi gerekince ESASTAN REDDİNE, 3- Davalı harçtan muaf olduğundan istinaf harcı alınmasına yer olmadığına, 4- İstinaf yargılama giderlerinin davalı kurum üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, ecrimisil tazminatı ve kamulaştırmasız el atma tazminatı yönünden davacıya düşen miktar itibariyle HMK 362/1- a maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi....

        UYAP Entegrasyonu