Fıkrasına "Bu süre içerisinde belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından mülkiyet hakkından kaynaklı bedele ilişkin açılacak davalar adli yargıda görülür." hükmünün eklediği, kanunun 25/11/2022 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girildiği, gözönüne alındığında hukuki el atmalardan kaynaklı kamulaştırmasız el atma tazminat davalarına bakmak Adli Yargının görevidir. Bu itibarla dava konusu taşınmazın uzun yıllardan beri kamu hizmetine tahsis edilmiş olması nedeniyle, fiilen el atılmamış olsa dahi mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlanması nedeniyle kamulaştırmasız el atma olgusu gerçekleşmiş olup, taşınmazın aynına ilişkin bu davaya bakmak Adli Yargının görevidir....
Mahallesi 2438 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak bedelinin tahsili davasına dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 04.02.2014 günlü ve 2013/228-2014/28 sayılı hükmün bozulması hakkında Dairece verilen 13.01.2015 günlü ve 2014/9998-2015/269 sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliğinin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; Dava konusu 757 ada 6 parsel sayılı taşınmazın UYAP üzerinden temin edilen tapu kaydı incelendiğinde; 08.11.2019 tarihli 15445 yevmiye numaralı resen kamulaştırmasız el koyma suretiyle tescil edinme sebebine, 17.12.2020 tarihli 18498 yevmiye numaralı resen kamulaştırmasız el koyma suretiyle tescil edinme sebebine ve 22.01.2021 tarihli 1247 yevmiye numaralı kamulaştırma edinme sebebine dayalı olarak toplam 74,94 m²ye tekabül eden 196251011/442552656 payın imar uygulaması öncesinde davalı ... adına tescil edildiği tespit edilmiş olup, sözü edilen...
-TL kamulaştırmasız el koymadan kaynaklanan tazminat ve 10.000,00- TL manevi tazminatın, dava konusu yere fiili el koyma tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
Ecrimisil başkasına ait taşınmazı, geçerli bir hukuki sebebe dayanmadan işgal edenin ödeyeceği tazminat olup en azı kira geliri, en çoğu ise tam gelir mahrumiyetidir. Dosya içeriğine göre, Davacı tarafından 27.10.2008 tarihinde dava konusu taşınmaza ilişkin olarak açılan kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası sonucunda, 22.743,00 TL kamulaştırmasız el atma bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ...'ndan tahsiline karar verildiği ve kararın 13.02.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davalı belediyenin, davacıya ait taşınmaza el attığı mahkeme kararı ile saptanmıştır. Uyuşmazlık, taşınmazın gelir getirip getirmeyeceği noktasındadır. Her ne kadar dava, taraflarca hazırlama ilkesine tabi ise de, kamulaştırmasız el atma nedeniyle ecrimisil davalarında kamulaştırma nedeniyle tazminat davalarındaki benzer usuller uygulanarak ecrimisil miktarı bilirkişilere hesaplatılmaktadır. (HGK'nun 2002/3-1060 Esas, 2002/1111 Karar.)...
Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....
Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....
Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16/05/1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nun 15/12/2010 gün ve 2010/5- 662/651 kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....
Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16/05/1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nun 15/12/2010 gün ve 2010/5- 662/651 kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....
olarak el konulması halinde tazminat taleplerinin karşılanması ile ilgili usul ve esaslar düzenlenmiş olup; 13.02.2011 tarih ve 6111 sayılı Kanunun Geçici 2. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun Geçici 6. maddesi hükmünün 4.11.1983 tarihinden sonraki kamulaştırmasız el koyma işlemlerine de uygulanacağı düzenlenmiştir. 5999 sayılı Kanunla eklenen 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun Geçici 6. maddesinin son fıkrası gereğince bu madde uyarınca ödenecek olan tazminatın tahsili sebebiyle idarelerin mal, hak ve alacakları haczedilemez....