Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aşkın zarar, para borcunun ifasında borçlunun kusuruyla temerrüde düşmesi nedeniyle alacaklı nezdinde ortaya çıkan zararın temerrüt faiziyle karşılanamaması hâlinde söz konusu olan bir zarar olup bu zarar, borçlunun temerrüdü ile borcun ödendiği tarih aralığındaki dönemi kapsamaktadır. Aşkın zarar, borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı, alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan ve oluşan durum arasındaki farktır. Aşkın zararın talep edilebilmesi için; borçlunun para borcunda kusuru ile temerrüde düşmesi, alacaklının temerrüt nedeniyle ve temerrüt faizi ile karşılanamayan zararının oluşması ve aşkın zarar ile temerrüt arasında nedensellik bağının bulunması gerekir....

    Maddesinin 1/k bendinde "Gelir kaybı, kâr kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri" nin trafik sigorta poliçesi teminatı dışında olduğunun belirtildiğini, munzam zararın, ilgili madde hükmünde tanımı yapıldığı üzere "zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talebi" niteliğinde olduğundan ve yine teminat kapsamında yer alan doğrudan bir zarar olmadığından, huzurdaki davanın reddinin gerektiğini, munzam zararın, borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı, alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan ve oluşan durum arasındaki fark olduğunu, somut olayda her iki durum arasında fark olmadığı ve davacının zarara uğramadığının açık olduğunu, başvurucu taraf her ne kadar müvekkili şirketin, tazminat ifasında geciktiğini ve bu sebeple zarara uğradığını iddia etse de iddia edilen gecikme...

      Davalı vekili; munzam zarar talep edebilmek için kusurun ve temerrüt fazini aşan bir zararın varlığının şart olduğunu ve davalının bir kusuru olmadığını belirterek açılan davayı kabul etmediklerini ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 12.138,21 TL munzam zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ......

        Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hakim esas hakkında karar verirken hakim bu zararın miktarına da hükmeder." hükmünden anlaşılacağı üzere munzam zarardan kaynaklanan tazminat borcunun doğması için aranan kusur temerrüde düşmedeki kusurudur. Zararın doğmasına yol açan kusur ilişkisi aranmaz ve tartışılmaz, sorumluluk için borçlunun temerrüde düşmedeki kusurun varlığı asıldır. Kural olarak munzam zarar alacaklısı öncelikle temerrüde uğrayan asıl alacağının varlığını, bu alacağın geç veya hiç ifa edilmemesinden dolayı temerrüt faiziyle karşılanmayan zararını, zarar ile borçlu temerrüdü arasındaki uygun illiyet bağını ispat etmekle yükümlüdür. Borçlu ancak temerrüdündeki kusursuzluğunu kanıtlama koşuluyla sorumluluktan kurtulabilir....

          Maddesinin 1/k bendinde "Gelir kaybı, kâr kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri" nin trafik sigorta poliçesi teminatı dışında olduğunun belirtildiğini, munzam zararın, ilgili madde hükmünde tanımı yapıldığı üzere "zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talebi" niteliğinde olduğundan ve yine teminat kapsamında yer alan doğrudan bir zarar olmadığından, huzurdaki davanın reddinin gerektiğini, munzam zararın, borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı, alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan ve oluşan durum arasındaki fark olduğunu, somut olayda her iki durum arasında fark olmadığı ve davacının zarara uğramadığının açık olduğunu, başvurucu taraf her ne kadar müvekkili şirketin, tazminat ifasında geciktiğini ve bu sebeple zarara uğradığını iddia etse de iddia edilen gecikme...

            Maddesinin 1/k bendinde "Gelir kaybı, kâr kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri" nin trafik sigorta poliçesi teminatı dışında olduğunun belirtildiğini, munzam zararın, ilgili madde hükmünde tanımı yapıldığı üzere "zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talebi" niteliğinde olduğundan ve yine teminat kapsamında yer alan doğrudan bir zarar olmadığından, huzurdaki davanın reddinin gerektiğini, munzam zararın, borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı, alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan ve oluşan durum arasındaki fark olduğunu, somut olayda her iki durum arasında fark olmadığı ve davacının zarara uğramadığının açık olduğunu, başvurucu taraf her ne kadar müvekkili şirketin, tazminat ifasında geciktiğini ve bu sebeple zarara uğradığını iddia etse de iddia edilen gecikme...

              Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/308 E. 2012/27 K sayılı dosyasında kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili istemine ilişkin olarak açılan davada yapılan yargılama sonucunda 12.01.2012 gününde davanın kabulüne karar verildiği, verilen kararın Yargıtay denetiminden geçerek 26.11.2012 gününde kesinleştiği, tapu maliklerine 2003 yılı değerlendirme tarihi itibariyle hesaplanan kamulaştırma bedelinin dokuz yıl süren dava sonucunda ödendiği, bu nedenle davanın geç sonuçlanması nedeniyle, kamulaştırma bedelinin faizsiz olarak ödenmesinden dolayı tapu maliklerinin bireysel başvuruda bulundukları, Anayasa Mahkemesinin 19.12.2013 gün ve 2013/817 başvuru numaralı kararı ile mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilmek suretiyle davacı ...’nin başvurucu tapu maliklerine tazminat ödemeye mahkum edildiği anlaşılmıştır. 30.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6459 sayılı Yasanın 6.maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine eklenen hüküm uyarınca dava dört ay...

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2022/709 KARAR NO: 2022/748 DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 22/09/2022 KARAR TARİHİ: 10/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle müvekkiline ait -----aracın sebep olduğu ----Tarihli kaza nedeniyle hasarlandığını, ------ plakalı aracın %100 kusurlu olduğunu , müvekkili için davalı-borçlu ---- başvuru yapılmış olmasına rağmen ---- kanunun emrettiği---- içerisinde ödemekle zorunda olduğu tazminatı ödemediğini , müvekkilinin haklarını ---- sebepsiz yere ödemeyerek ihlal ettiğini , ödemekle zorunlu olduğu tazminatı sürümcemede bırakarak sebepsiz zenginleşmeye gittiğini , tahsil etmesi gereken tazminat alacaklarını yasal süresinde tahsil edilemediğini , alacağın zamanında tahsil edilememesinden ve faizi aşan zararın ortaya çıkmış olması sebebiyle aşkın zarar talebine ilişkin huzurdaki davayı açma...

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2022/709 KARAR NO: 2022/748 DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 22/09/2022 KARAR TARİHİ: 10/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle müvekkiline ait -----aracın sebep olduğu ----Tarihli kaza nedeniyle hasarlandığını, ------ plakalı aracın %100 kusurlu olduğunu , müvekkili için davalı-borçlu ---- başvuru yapılmış olmasına rağmen ---- kanunun emrettiği---- içerisinde ödemekle zorunda olduğu tazminatı ödemediğini , müvekkilinin haklarını ---- sebepsiz yere ödemeyerek ihlal ettiğini , ödemekle zorunlu olduğu tazminatı sürümcemede bırakarak sebepsiz zenginleşmeye gittiğini , tahsil etmesi gereken tazminat alacaklarını yasal süresinde tahsil edilemediğini , alacağın zamanında tahsil edilememesinden ve faizi aşan zararın ortaya çıkmış olması sebebiyle aşkın zarar talebine ilişkin huzurdaki davayı açma...

                    Alacaklının, munzam zararını yasal delillerle kanıtlaması halinde borçlu; ya alacaklının bir zarara uğramadığını ya da borç zamanında ifa edilmiş olsaydı bile, alacaklının değeri düşmeyecek bir yatırım yapmayacağını ispat ederek sorumluluktan kurtulabilir. İkinci görüşe göre; munzam zarar alacaklısı, öncelikle temerrüde uğrayan asıl alacağın varlığını, bu alacağın geç veya hiç ifa edilmemesinden dolayı temerrüt faiziyle karşılanmayan zarar miktarını; zarar ile borçlu temerrüdü arasındaki uygun illiyet bağını kanıtlamalıdır....

                      UYAP Entegrasyonu