Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Burada kanıtlanacak olgular geç ödeme ile davacının maruz kaldığı zararı doğuran vakıalar ve bu vakıalar nedeniyle uğranılan fiili zarardır.------ sayılı kararı, ------- sayılı ve ------ sayılı kararları Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacı tarafça munzam zararına ilişkin somut ve açık deliller sunulamadığı gibi esasen somut bir munzam zarar iddiasında da bulunamadığı, yalnızca hakkın doğduğu tarihten itibaren geçen sürede enflasyon, paranın değer kaybı ve alım gücündeki düşüş, faizin ana para üzerinden hesaplanması ve ana paranın enflasyon karşısında sürekli erimesi gibi olgular dikkate alınarak munzam zarar hesaplaması yapılmasını talep ettiği, bu haliyle davacı şirketin geç ödeme nedeniyle somut olarak uğradığı zarar olgusunu ileri sürüp ispatlayamadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur....

    Burada kanıtlanacak olgular geç ödeme ile davacının maruz kaldığı zararı doğuran vakıalar ve bu vakıalar nedeniyle uğranılan fiili zarardır.----------- Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacı tarafça munzam zararına ilişkin somut ve açık deliller sunulamadığı gibi esasen somut bir munzam zarar iddiasında da bulunamadığı, yalnızca hakkın doğduğu tarihten itibaren geçen sürede enflasyon, paranın değer kaybı ve alım gücündeki düşüş, faizin ana para üzerinden hesaplanması ve ana paranın enflasyon karşısında sürekli erimesi gibi olgular dikkate alınarak munzam zarar hesaplaması yapılmasını talep ettiği, bu haliyle davacı şirketin geç ödeme nedeniyle somut olarak uğradığı zarar olgusunu ileri sürüp ispatlayamadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur....

      Bu nedenle ... 20.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/515 Esas ve 2008/33 Karar sayılı ilâmının kesinleşmesi beklenerek davacının ne miktar alacağının olduğu ve bu alacak miktarına ödenmesi gereken faiz miktarı da dikkate alınarak munzam zarardan doğan olacak miktarı hesaplanmalıdır. Bu hesapla yapılırken de, yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınmalıdır. Davacı şirket adına borçlandığı iddia edilen şirket ortakları hakkındaki icra takibi nedeniyle yapılan faiz ödemelerinin ve kredi kartı borç ödemeleri nedeniyle talep edilen munzam zararın, borçlanmanın şirket adına yapıldığı kanıtlanamadığından; ayrıca ticari itibar kaybı nedeniyle istenilen kar kaybı talebi de munzam zarar kapsamında değerlendirilemeyeceğinden reddi gerekir. Munzam zarar olarak talep edilen ve mahkemece hüküm altına alınması gereken masraf hesap edilirken, yapılan masrafın gerçek miktarı güncelleme yapılmadan dikkate alınmalı ve bu miktara ayrıca KDV ilave edilmemelidir....

        ---- gücünün düşmesi durumu göz önüne alınarak müvekkili yararına munzam zarar olduğuna, bu zararın hesaplanması amacıyla dosyaya bilirkişi atanmasına, haklı davanın kabulüne , müvekkilinin alacağını zamanında tahsil edememesinden kaynaklanan belirsiz olan munzam zararının şimdilik---- davalıdan avans faizi ile tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

          DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, değer kaybına dayalı tazminatın geç ödenmesi nedeniyle oluşan munzam zararların tazmini istemine ilişkindir. Taraflarca sunulan kayıt ve belgeler incelenmiş, Sigorta Tahkim Komisyonu'nun 01/11/2021 tarihli 2021.E... sayılı dosyası, .......

            "İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelinin geç ödenmesinden dolayı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 122 nci maddesi uyarınca munzam zararın tahsili davasında yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. Davacılar vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür....

              Uğranıldığı iddia olunan zararın, yetkili merciin belirlediğinden fazla ve bu nedenle TBK’nın 122. maddesine dayanılarak aşkın (munzam) zarar istenilmesi hâlinde ise artık açılmış olan davaya özgü somut vakıalara dayanılması gerekir. Bunlar da yasal, elverişli ve geçerli delillerle, geçerli ispat kuralları dairesinde kanıtlanmalıdır. Burada kanıtlanacak olgular geç ödeme ile davacının maruz kaldığı zararı doğuran vakıalar ve bu vakıalar nedeniyle uğranılan fiili zarardır.’... BAM 2. H.D. 2023/648 Esas 2023/442 Karar Yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı tarafından talep edilen kın (munzam) zararın dayanağı olarak ileri sürülen iddia, geç ödeme nedeniyle kendisince, bizzat ve somut olarak uğranılan zarar iddiasından ziyade ekonomik koşullardaki olumsuzluklar nedeniyle paranın satın alma gücündeki meydana gelen azalmanın aşkın (munzam) zararı oluşturduğu yönündedir....

                Aşkın (munzam) zarar, para borcunun ifasında borçlunun kusuruyla temerrüde düşmesi nedeniyle alacaklı nezdinde ortaya çıkan zararın temerrüt faiziyle karşılanamaması hâlinde söz konusu olan bir zarar olup bu zarar, borçlunun temerrüdü ile borcun ödendiği tarih aralığındaki dönemi kapsamaktadır. Bu anlamda aşkın (munzam) zarar, temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğuna dair ilkelere bağlı bir zarar türü olarak kabul edilir Aşkın (munzam) zarar, borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı, alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan ve oluşan durum arasındaki farktır. Aşkın (munzam) zararın varlığı için gereken ilk koşul, bir para borcunda borçlunun temerrüdünün varlığıdır. Bu para borcunun kaynağının, aşkın (munzam) zararın talep edilebilirliği için herhangi bir önemi bulunmamaktadır....

                  ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/03/2022 NUMARASI : 2021/152 ESAS - 2022/105 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Kamulaştırma Bedelinin Geç Ödenmesinden Kaynaklanan Munzam Zarar Nedeniyle) KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; mülkiyeti Maliye Hazinesi'ne ait olan Samsun İli 19 Mayıs İlçesi Düzköy Mh 121 ada 193 sayılı parsel üzerinde bulunan 50 adet fındık ve 20 adet kiraz ağacının davacı tarafından dikilip yetiştirildiğini, nitekim bu hususta Bafra 2. Asliye Hukuk Mh'nin 2018/183 E ve 2020/341 K sayılı kesinleşmiş ilamı bulunduğunu, taşınmazın ve üzerindeki muhdesatın davalı idarece kamulaştırıldığını, ancak davacının diktiği ağaç bedellerinin davacıya ödenmediğini belirtip fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak sureti ile taşınmaz üzerindeki davacı tarafından dikilen ağaçların bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Bafra 3....

                  Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat ve munzam zarar istemine ilişkindir. 1-Hukuk Muhakemeleri Kanunu 119/ğ maddesinde dava dilekçesinde açık bir şekilde talep sonucunun bulunması gereği ifade edilmiş olup, somut olayda dava dilekçesinde davacı tarafın talebinin açık olmadığı, talep edilen tazminat ve munzam zarar miktarlarının ne olduğunun anlaşılamadığı görülmekle, hakimin davacı talebini açıklattırması gerekmektedir. 2-HMK'nun 297/2 maddesinde hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalıdır. Bu halde mahkeme, taleplerin her biri hakkında ayrı ayrı karar vermek zorundadır....

                    UYAP Entegrasyonu