Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 09/01/2020 tarihli, E:2018/2521, K:2020/147 sayılı bozma kararına uyularak Kıyı Kanunu ve Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükmü gereği kazanılmış hakkı bulunan parsellerin ve kısmi yapılaşmadan yararlanan yapılaşmamış taşınmazların ilanihaye bu haktan yararlanacağı kabul edilerek süresiz yapılaşma hakkı tanınması ve sonraki tarihli planlarda kullanılan kararların değiştirilmemesinin Kıyı Kanununun ruhuna imar planlama esas ve tekniklerine uygun olmadığı, Kıyı Kanununda belirlenen kısmi yapılaşma hakkından yararlanarak tamamlanmış binaların imar planlarındaki yeni fonksiyonlarının yaşama geçirilmesinden önce ekonomik ömürlerini tüketene kadar varlıklarını sürdürecekleri, ancak bundan sonra yeni plan hükümlerine tabi olacakları, Kıyı Kanununun çıktığı tarih itibariyle oluşan hakkın daha sonra yapılan imar planlarında da aynen korunması mümkün olmadığından 100 metrelik sahil şeridinin Kanunda...

    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; Danıştay Altıncı Dairesinin 26/02/2018 tarihli, E:2016/9147, K:2018/1507 sayılı bozma kararına uyularak, dosyadaki bilgi ve belegelerin incelenmesinden, Kıyı Kanunu ve Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükmü gereği kazanılmış hakkı bulunan parsellerin ve kısmi yapılaşmadan yararlanan yapılaşmamış taşınmazların ilanihaye bu haktan yararlanacağı kabul edilerek süresiz yapılaşma hakkı tanınması ve sonraki tarihli planlarda kullanılan kararların değiştirilmemesinin Kıyı Kanununun ruhuna imar planlama esas ve tekniklerine uygun olmadığı, Kıyı Kanununda belirlenen kısmi yapılaşma hakkından yararlanarak tamamlanmış binaların imar planlarındaki yeni fonksiyonlarının yaşama geçirilmesinden önce ekonomik ömürlerini tüketene kadar varlıklarını sürdürecekleri, ancak bundan sonra yeni plan hükümlerine tabi olacakları, Kıyı Kanununun çıktığı tarih itibariyle oluşan hakkın daha sonra yapılan imar planlarında da aynen korunması...

      İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; Danıştay Altıncı Dairesinin 30/01/2017 tarihli, E:2016/6979, K:2017/487 sayılı bozma kararına uyularak dosyadaki bilgi ve belegelerin incelenmesinden, Kıyı Kanunu ve Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükmü gereği kazanılmış hakkı bulunan parsellerin ve kısmi yapılaşmadan yararlanan yapılaşmamış taşınmazların ilanihaye bu haktan yararlanacağı kabul edilerek süresiz yapılaşma hakkı tanınması ve sonraki tarihli planlarda kullanılan kararların değiştirilmemesinin Kıyı Kanununun ruhuna imar planlama esas ve tekniklerine uygun olmadığı, Kıyı Kanununda belirlenen kısmi yapılaşma hakkından yararlanarak tamamlanmış binaların imar planlarındaki yeni fonksiyonlarının yaşama geçirilmesinden önce ekonomik ömürlerini tüketene kadar varlıklarını sürdürecekleri, ancak bundan sonra yeni plan hükümlerine tabi olacakları, Kıyı Kanununun çıktığı tarih itibariyle oluşan hakkın daha sonra yapılan imar planlarında da aynen korunması mümkün...

        Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti:Danıştay Altıncı Dairesinin 09/01/2020 tarihli, E:2018/2187 K:2020/146 sayılı bozma kararına uyularak Kıyı Kanunu ve Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükmü gereği kazanılmış hakkı bulunan parsellerin ve kısmi yapılaşmadan yararlanan yapılaşmamış taşınmazların ilanihaye bu haktan yararlanacağı kabul edilerek süresiz yapılaşma hakkı tanınması ve sonraki tarihli planlarda kullanılan kararların değiştirilmemesinin Kıyı Kanununun ruhuna imar planlama esas ve tekniklerine uygun olmadığı, Kıyı Kanununda belirlenen kısmi yapılaşma hakkından yararlanarak tamamlanmış binaların imar planlarındaki yeni fonksiyonlarının yaşama geçirilmesinden önce ekonomik ömürlerini tüketene kadar varlıklarını sürdürecekleri, ancak bundan sonra yeni plan hükümlerine tabi olacakları, Kıyı Kanununun çıktığı tarih itibariyle oluşan hakkın daha sonra yapılan imar planlarında da aynen korunması mümkün olmadığından 100 metrelik sahil şeridinin Kanunda...

          Bütün bunlardan mülkiyet hukukundan kaynaklanan tüm uyuşmazlıkları çözmekle Adli Yargı yerinin görevli olduğu, 3621 sayılı Yasanın kıyı-kenar çizgisinin belirlenmesinde ve uygulanmasında ortaya çıkacak çekişmelerde Adli Yargı görevini kısıtlayacak bir hüküm içermediği sonucu çıkmaktadır. O halde mahkemece kıyı-kenar çizgisinin az yukarıda sözü edilen 13.3.1972 tarih 7/4 sayılı ve 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararları doğrultusunda saptanmasını benimseyen uygulaması yasalara aykırı değildir. Ne var ki; bilirkişilerce kıyı kenar çizgisinin saptanması bakımından yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyleki; Yukarıdan beri söylendiği üzere somut olayda idari merci olan Valilik taşınmazın bulunduğu mahalde 3621 sayılı kanunun 5 ve 9.maddelerine dayanarak kıyı kenar çizgisini belirlemiş ve bu 25.10.1996 ve 07.12.2001 tarihlerinde ilgili Bakanlıkça onanmıştır....

            Bütün bunlardan mülkiyet hukukundan kaynaklanan tüm uyuşmazlıkları çözmekle Adli Yargı yerinin görevli olduğu, 3621 sayılı Yasanın kıyı-kenar çizgisinin belirlenmesinde ve uygulanmasında ortaya çıkacak çekişmelerde Adli Yargı görevini kısıtlayacak bir hüküm içermediği sonucu çıkmaktadır. O halde mahkemece kıyı-kenar çizgisinin az yukarıda sözü edilen 13.3.1972 tarih 7/4 sayılı ve 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararları doğrultusunda saptanmasını benimseyen uygulaması yasalara aykırı değildir. Ne var ki; bilirkişilerce kıyı kenar çizgisinin saptanması bakımından yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyleki; Yukarıdan beri söylendiği üzere somut olayda idari merci olan Valilik taşınmazın bulunduğu mahalde 3621 sayılı kanunun 5 ve 9.maddelerine dayanarak kıyı kenar çizgisini belirlemiş ve bu 25.10.1996 ve 07.12.2001 tarihlerinde ilgili Bakanlıkça onanmıştır....

              Bütün bunlardan mülkiyet hukukundan kaynaklanan tüm uyuşmazlıkları çözmekle Adli Yargı yerinin görevli olduğu, 3621 sayılı Yasanın kıyı-kenar çizgisinin belirlenmesinde ve uygulanmasında ortaya çıkacak çekişmelerde Adli Yargı görevini kısıtlayacak bir hüküm içermediği sonucu çıkmaktadır. O halde mahkemece kıyı-kenar çizgisinin az yukarıda sözü edilen 13.3.1972 tarih 7/4 sayılı ve 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararları doğrultusunda saptanmasını benimseyen uygulaması yasalara aykırı değildir. Ne var ki; bilirkişilerce kıyı kenar çizgisinin saptanması bakımından yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyleki; Yukarıdan beri söylendiği üzere somut olayda idari merci olan Valilik taşınmazın bulunduğu mahalde 3621 sayılı kanunun 5 ve 9.maddelerine dayanarak kıyı kenar çizgisini belirlemiş ve bu 25.10.1996 ve 07.12.2001 tarihlerinde ilgili Bakanlıkça onanmıştır....

                Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, terditli olarak dava konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinden çıkarılması, olmadığında 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince kıyı kenar çizgisi içerisinden çıkarılmaya ve tazminata ilişkin davaların reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, 6831 sayılı Orman Kanunundan kaynaklanan tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece de bu yönde değerlendirme yapılarak hüküm kurulmuş olup, davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarihli ve 1 sayılı Kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 4.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 4.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 31.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ÇEVRE HUKUKUNDAN KAYNAKLANAN -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, Orman Kanunundan doğan tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 4.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 4.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 2.4.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu