Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm Borçlar Kanunundan kaynaklanan tazminata ilişkin olup, hükmün Sulh Hukuk Mahkemesinden verilmiş olmasına göre inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.13.09.2010(Pzt)...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Sıfatıyla) KARAR Dava, İş kanunundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup kararın temyizen incelenmesi Yargıtay 22. Hukuk Dairesinindir. Her ne kadar, Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'nun 23.05.2016 tarih, 2016/20138 Esas 2016/21998 Karar sayılı ilamı ile dosya Dairemize gönderilmiş ise de maddi hatanın giderilerek görevli Dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 22/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kat Mülkiyeti Kanunundan Kaynaklanan Davalar Sivas 3.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 15.4.2009 gün, 11067-5606 sayılı, 18.Hukuk Dairesinin 23.11.2009 gün 12396-10585 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, haksız eylemden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 4. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : 4. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu daireye gönderilmesine, 28.01.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece yapılan yargılama neticesinde,"somut olaya bakıldığında; dava konusu taşınmazın halen davacı üzerine kayıtlı olduğu, mahkememizce yapılan keşif neticesinde fen bilirkişisinden alınan rapor, belediye cevabi yazısı ve kıyı kenar çizgisi tespit komisyonunca onaylı koordinatlara göre dava konusu taşınmazın bir bölümünün kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığının anlaşıldığı, kıyı kenar çizgisini gösterir haritanın dosyaya getirtildiği, kıyı kenar çizgisinin kesinleştiği, fen bilirkişisince kesinleşen kıyı kenar haritası ile davaya konu parselin çakıştırılarak duraksamaya yer vermeyecek biçimde çekişmeli taşınmazın bir bölümünün kıyı kenar çizgisi içinde kaldığının tespitinin yapıldığı, bu alana kamulaştırmasız olarak el atıldığı, yukarıda bahsi geçen 20....

        Deniz, göl ve akarsu kıyıları ile deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmakta, öncelikle kamu yararı gözetilir. 4.madde hükmüne göre Kıyı çizgisi: Deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda, taşkın durumları dışında, suyun karaya değdiği noktaların birleşmesinden oluşan çizgi, Kıyı Kenar çizgisi: Kıyı çizgisinden sonraki kara yönünde su hareketlerinin oluşturulduğu kumluk, çakıllık, kayalık, taşlık, sazlık, bataklık ve benzeri alanların doğal sınır, Kıyı ise: Kıyı çizgisi ile kıyı kenar çizgisi arasındaki alandır. TMK'nin 999.maddesine göre de; özel mülkiyete tâbi olmayan ve kamunun yararlanmasına ayrılan taşınmazlar, bunlara ilişkin tescili gerekli bir aynî hakkın kurulması söz konusu olmadıkça kütüğe kaydolunmaz, tapuya kayıtlı bir taşınmaz, kayda tâbi olmayan bir taşınmaza dönüşürse, tapu sicilinden çıkarılır. Uyuşmazlığın bu niteliğine göre, öncelikle yöntemince kıyı-kenar çizgisinin belirlenmesi ve zemine uygulanması gerekir....

        kıyı kenar çizgisi var ise krokisinin getirtilerek kadastro paftası ile çakıştırılmak suretiyle taşınmazın pafta üzerinde kesinleşmiş kıyı kenar çizgisine göre konumu ve kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan alanını belirtir şekilde fen bilirkişisinden denetime elverişli rapor alındıktan sonra, kıyı kenar çizgisi içinde kalan bölüm yönünden mülkiyet hakkının kısıtlanması nedeniyle 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesinden kaynaklı tazminat koşullarının oluştuğunun kabulü ile hüküm kurulması, ilgili idare tarafından onaylanmış ya da hükmen kesinleşmiş kıyı kenar çizgisinin bulunmadığının tespiti hâlinde ise 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi koşulları oluşmadığı nazara alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir. 6....

          Bütün bunlardan mülkiyet hukukundan kaynaklanan tüm uyuşmazlıkları çözmekle adli yargının görevli olduğu, 3621 sayılı Yasanın kıyı kenar çizgisinin belirlenmesinde ve uygulanmasında ortaya çıkacak çekişmelerde adli yargının görevini kısıtlayacak bir hüküm içermediği sonucu çıkmaktadır. O halde mahkemece kıyı kenar çizgisinin yukarıda sözü edilen 13.3.1972 tarihli ve 7/4 sayılı, 28.11.1997 tarihli ve 5/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları doğrultusunda saptanmasını benimseyen uygulaması yasalara uygundur. Ne var ki; bilirkişilerce kıyı kenar çizgisinin saptanması bakımından yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyleki; Yukarıda açıklandığı üzere somut olayda idari merci olan Valilik taşınmazın bulunduğu mahalde 3621 sayılı kanunun 5. Ve 9.maddelerine dayanarak kıyı kenar çizgisini belirlemiş ve bu belirleme işlemi 25.10.1994 ve 07.12.2001 tarihlerinde ilgili Bakanlıkça onanmıştır....

            Davalı vekili, mahkeme kararından önce tapuda kıyıya terk işlemi yapılmadığından tazminat şartlarının oluşmadığını, emsal taşınmazın davaya konu taşınmaza emsal olamayacağını, kıyıların kamuya ait olduğunu, kıyı kenar çizgisine ilişkin kararın 1977 yılında kesinleştiğini ancak taşınmazın sonradan imar parseli olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dava, TMK 1007 maddesi gereği tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamına göre davaya konu taşınmazın 75,91 m2 sinin kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı mahkemece alınan bilirkişi raporunda emsal alınan 1080 ada 3 parsel sayılı taşınmazın Sulh Hukuk Mahkemesi satış memurluğunca 2009 yılında dava tarihinden çok önce satıldığı gibi ihale suretiyle de satıldığı, ayrıca bilirkişilerce davaya konu taşınmazın emsal taşınmazdan % 145,99 daha değerli olduğu belirlen ise de emsal taşınmazın emlak değerinin davaya konu taşınmazdan % 15 daha değerli olduğu görülmüştür....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, İmar Kanunundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 5. Hukuk Dairesinindir. Ancak 11.04.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6644 sayılı Kanun ile değiştirilen 60. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 18.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; 4857 sayılı İş Kanunundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 7.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 7.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,26.2.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. .......

                UYAP Entegrasyonu