Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İşi yerinde hizmet akdiyle çalışırken 10/04/2008 tarihinde uğradığı kazasında, her iki ayak topuk bölgesi ve sağ kalçası kırıldığını ve platin takıldığını, davalının olay nedeniyle kusurlu olduğunu iddia ederek maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Davacı vekili birleşen davada dava dilekçesinde özetle; davacının 10/04/2008 tarihinde davalı yerinde çalışırken kazası geçirdiğini buna ilişkin olarak İstanbul Anadolu 23. İş Mahkemesinde dava açıldığını, dosyanın halen derdest olduğunu bu dava ile fazlaya ilikin hakları saklı kalmak kaydıyla maddi ve manevi tazminat talebinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

Mahkemece, maddi tazminatın kabulüne, manevi tazminatın kısmen kabulüne karar verilmiştir. a-İş kazası nedeniyle tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup, talep halinde tazminatı doğuran zararlandırıcı olay tarihinden itibaren faize hükmedilmelidir. Somut olayda, davacının sürekli göremezliğe uğramasın aneden olan kazası tarihi 18.10.1997 olup bu tarihten itibaren faize karar verilmemesi doğru olmamıştır. b-Öte yandan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10.maddesine göre manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından vekalet ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir. Somut olayda, mahkemece hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminat tutarları üzerinden davacı yararına ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken bu husu göz ardı edilerek avukatlık ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

    Mahkemece davacının 27.4.2000 tarihinde geçirdiği kazası nedeniyle 17.170,44 TL maddi tazminat ile 1.500.00 TL manevi tazminatın 27.4.2000 olay tarihinden itibaren yasal faiziyle, 11.2.1998 tarihinde geçirdiği kazası nedeniyle maddi tazminat talebinin reddine, 3.500.00 TL manevi tazminatın 11.2.1998 olay tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davacının 11.2.1998 tarihinde geçirmiş olduğu kazası sonucu sol el bileğinin kırıldığı ve sürekli göremez duruma gelmediği, 27.4.2000 tarihinde geçirdiği kazası nedeniyle ise % 10,1 oranında sürekli göremez duruma geldiği olayda, davacının % 25, davalı işverenin de % 75 oranında kusurlu olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile sigortalıya verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır....

      Manevi tazminat talebi yönünden yapılan irdelemede ise; özellikle davacının kaza tarihindeki yaşı(31), kazası tarihi, kazasının gerçekleşme biçimi, kazasının meydana gelmesinde tarafların kusur oranları, davacının sosyal ve ekonomik durumu, kazası nedeniyle husule gelen malüliyetin derecesi, davacının bu malüliyeti nedeniyle çektiği ve çekeceği üzüntü, ülkenin ekenomik koşulları, davalı işverenin mali durumu, paranın satın alma gücü, 22/06/1966 gün 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında belirtilen ilkeler ve hak nesafet kuralları gözönünde tutularak, Mahkememizce hükümde gösterilen miktarda manevi tazminat takdir edilerek talebin kabulü yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur."...

      İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/476 ESAS, 2021/277 KARAR DAVA KONUSU : MANEVİ TAZMİNAT KARAR : Mahalli mahkemesinden verilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava;İş kazası nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalıya ait çöp ayrıştırma işinde çalışmakta iken 04.06.2010 tarihinde yürüyen banda sağ kolunu kaptırması sonucunda malul kaldığını, Adli Tıp Raporuna göre sürekli göremezlik oranı %25,2 olduğunu, söz konusu kazası nedeniyle İstanbul Anadolu 12. İş Mahkemesinin 2012/181 esas sayılı dosyada dava açtığını lehe karar verildiğini, belirterek, manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 12....

      Bunun yanında Kurumun kazası tahkikat raporları aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olup Kurumun yaptığı tahkikat neticesinde bir zararlandırıcı olayın kazası olarak kabul edilmesi halinde bunun aksi ancak yargısal faaliyet ile ortaya konulabilecek bir husustur. Kurumca kazası olarak kabul edilen bir olayın kazası olmadığı hususunda açılacak tespit davalarında ise hak alanını etkilendiğinden ötürü ...'nın da hasım gösterilmesi zorunludur. Buraya kadar yapılan açıklamalardan sonra dosya kapsamından, 06/08/2010 tarihindeki olayın Kurum tarafından kazası olarak kabul edildiği anlaşılmaktadır....

        Mahkemece, 28.455TL maddi, 5.000TL manevi tazminatın, kazası tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Dosya kapsamına göre dava dilekçesinde ve birleşen davada 100TL maddi ve 10.000TL manevi tazminat için kazası tarihinden itibaren yasal faiz talebinin bulunulduğu; Islah dilekçesinde ise maddi tazminat talebinin toplam 28.455TL'ye çıkarıldığı, ıslah tarihinden itibaren yasal faiz talebine yer verildiği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK'nın 26. maddesi (HMUK m.74) kapsamında Mahkemeler, tarafların talepleri ile bağlı olup, talepten fazlasına karar veremezler. Somut olayda, davacılar vekilince ıslahen artırılan maddi tazminat miktarları için ıslah tarihinden itibaren faize karar verilmesi talep olunmasına rağmen Mahkemece maddi ve manevi tazminat miktarlarının tamamında olay tarihinden itibaren yasal faize karar verilmesi usule ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

          İş kazası yada meslek hastalığı nedeniyle, geçici göremezlik, 506 sayılı Yasa'nın 16 ve 89. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, kazası yada meslek hastalığı sonucu göremez duruma düşen sigortalıya sağlık yardımları dışında kazasının olduğu yada meslek hastalığı nedeniyle tedavisinin başladığı tarihten, tedavisinin bitimine kadar, geçici göremez duruma düştüğü her gün için 506 sayılı Yasa'nın 89.maddesindeki yöntemle yatarak ya da ayakta tedavi görmesine göre, bir ödenek verilir. Sigortalının göremezlik durumunun ödeneğin belirlenmesinde etkisi yoktur....

            Uyuşmazlık kazası nedeni ile zarara uğrayan sigortalının geçici göremezlik dönemine ait maddi ve manevi zararlarının belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Gerçekten, kazası yada meslek hastalığı nedeniyle, geçici göremezlik, 506 sayılı Yasa'nın 16 ve 89. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, kazası yada meslek hastalığı sonucu göremez duruma düşen sigortalıya sağlık yardımları dışında kazasının olduğu ya da meslek hastalığı nedeniyle tedavisinin başladığı tarihten, tedavisinin bitimine kadar, geçici göremez duruma düştüğü her gün için 506 sayılı Yasa'nın 89.maddesindeki yöntemle yatarak ya da ayakta tedavi görmesine göre, bir ödenek verilir. Sigortalının göremezlik durumunun ödeneğin belirlenmesinde etkisi yoktur. Ancak kusur durumu ve zararın oluşumuna veya artmasına sigortalının katkısına göre %50 ye kadar geçici göremezlik ödeneği azaltılabilir....

              Uyuşmazlık kazası nedeni ile zarara uğrayan sigortalının geçici göremezlik dönemine ait maddi ve manevi zararlarının belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Gerçekten, kazası ya da meslek hastalığı nedeniyle, geçici göremezlik, 506 sayılı Yasa'nın 16 ve 89. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, kazası ya da meslek hastalığı sonucu göremez duruma düşen sigortalıya sağlık yardımları dışında kazasının olduğu ya da meslek hastalığı nedeniyle tedavisinin başladığı tarihten, tedavisinin bitimine kadar, geçici göremez duruma düştüğü her gün için 506 sayılı Yasa'nın 89.maddesindeki yöntemle yatarak ya da ayakta tedavi görmesine göre, bir ödenek verilir. Sigortalının göremezlik durumunun ödeneğin belirlenmesinde etkisi yoktur. Ancak kusur durumu ve zararın oluşumuna veya artmasına sigortalının katkısına göre %50 ye kadar geçici göremezlik ödeneği azaltılabilir....

                UYAP Entegrasyonu