Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince; "...Satış sözleşmesine aykırı olarak dava konusu buzdolabının ayıplı olması manevi tazminat istemi için yeterli olmayıp aykırılığın niteliğinden veya özel hal ve şartlar sebebiyle aynı zamanda davacının kişilik haklarının Medeni Kanunun 24. maddesi anlamında zedelenmesi ve bu nedenlede eylemin Türk Borçlar Kanunun 49. maddesi uyarınca haksız bir eylem olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Sözleşmeye aykırılık nedeniyle davacının kişilik haklarına saldırı bulunmadığı gibi vücut tamlığınada zarar verilmiş değildir. Manevi tazminat isteminin yasal koşulları oluşmadığından davacnın manevi tazminat talebi yönünden talebin reddine, karar vermek gerekmiştir..." gerekçesi ile; Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davacının maddi tazminat talebi yönünden, 1.000,00 TL'ye dava tarihinden itibaren, 9.032,73 TL'ye ıslah tarihi olan tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte toplam 10.032,73 TL'nin davalı Whirlpool Beyaz Eşya San. Ve Tic....

Marka/500 Ton/ Plastik Enjeksiyon makinesinde yaptığı tamirat ve bakımdan kısa bir süre sonra bakımı yapılan makinenin yeniden arızalandığı, söz konusu makinenin bakım ve tamirinin yapılmasından kısa bir süre sonra tekrar arızalanması davalı tarafça sunulan hizmetin ayıplı olduğunu gösterdiği, söz konusu ayıp davalıya derhal bildirilmiş olup arızanın tekrar giderimi ile ayıplı mal ve hizmetin düzeltilmesi istenilmiş ancak müvekkilin şifahi taleplerine davalı tarafça olumlu yanıt verilmediği, talebe olumlu yanıt vermemesi üzerine müvekkil şirket tarafından seçimlik hakların kullanılabilmesi adına davalıya T.C. ..........

    Davalı-karşı davacı vekili; yetki itirazında bulunmuş, müvekkilinin aldığı mobilyaların bedelinin ödendiğini, ürünlerin ise ayıplı olduğunu savunmuş; karşı davada malın ayıbının giderilmesi gerektiğini ileri sürerek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; 6100 sayılı HMK’nın 6. maddesinde genel yetkili mahkemenin davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu, 10. maddesinde ise sözleşmeden doğan davalarda sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu hükmünün yer aldığı gerekçesiyle davanın yetki yönünden reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı-karşı davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Asıl dava, faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkin olup; karşı dava, davalı tarafından satın alınan mobilyaların ayıplı olduğu iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, 6100 sayılı HMK'nın 6. ve 10. maddesi uyarınca ......

      Somut olayda davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 2012 yılında aile konutunun iç tavanlarının yapılması konusunda anlaştıklarını, Kasım ayı içinde anlaşma sağlanan hizmetin gerçekleştiğini, hizmetin kabul edilerek davalı tarafa hizmet bedelinin eksiksiz şekilde ödendiğini, yapılan işin gizli ayıplı olması sebebiyle 03/10/2013 tarihinde salonun asma tavanlarının çöktüğünü çökme sonucu dilekçede belirtilen eşyaların zarar gördüğünü kullanılamaz hale geldiğini, davalı taraf ile görüşülerek bedel iadesi ve zararın giderilmesi hususunda şifaen anlaşma sağlandığını, davalının sürekli oyalama yolu ile bedel iadesi ve zararın tazminine ilişkin anlaşmaya uymadığını, yapılan işin ayıplı olması sebebiyle 18.000,00.-TL iş ve hizmet bedelinin 1.000,00.-TL maddi hasarın ve meydana gelen olayın davalılar üzerinde yarattığı manevi zarara istinaden toplam 15.000,00.-TL manevi zararın davalıdan tahsilini talep etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıya ait spor salonunda bulunan saunanın zemin döşemesinin kırılarak çökmesi sonucunda yaralandığını, olay sebebiyle uğradığı zararından, ayıplı hizmet veren davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek 5.000,00 TL manevi, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, kusur ya da ihmallerinin olmadığını, davacını kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayıp iddiasına dayalı olarak maddi manevi tazminat istemine ilişkindir....

          İlk Derece Mahkemesince davanın davacının maddi tazminat davasının reddine, davacının manevi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddine, 2.000,00 TL manevi tazminatın 09/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair manevi tazminat isteminin reddine, karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ayıplı hizmet iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46....

          El olarak davalıdan satın alınmış olan --- plaka sayılı ---- aracın ayıplı satışı iddiasına dayalı yapılan masrafların tahsili talep edilmiştir.Davada taraf teşkili sağlanmış, deliller toplanmış bilirkişi raporu ile neticeye ulaşılmıştır. Dava konusu -------- marka model araç olduğu, Dava konusu aracın ------- bedel ile davalı tarafından davacıya satılmış olduğu,görülmüştür....

            Her ne kadar davacılar vekili; Antalya 1.Tüketici Mahkemesine konu edilen davalı şirketin sorumluluğunu gerektiren olayın, davalı şirket yetkilisinin ameliyata girerek stenti cerrahların izni olmaksızın çıkarmasına ilişkin olduğunu ve adam çalıştıranın sorumluluğuna göre tazminat talep ettiklerini; eldeki davada ise ameliyatta kullanılan cihazın üretimden kaynaklı ayıplı olması sebebiyle davalı şirketten tazminat talep ettiklerini ileri sürerek her iki davanın, dava sebeplerinin farklı olduğunu iddia etmiş ise de; görülen bir yargılamada hukuki sebeplerin yarışması söz konusu olduğunda davalının sorumluluğunun belirlenmesinde hukuki nitelendirmenin mahkeme hakimine ait olması karşısında davacılar vekilinin bu yöndeki istinaf itirazlarına itibar edilmemiştir....

            KARAR Davacı, davalılardan ...e ait olan 2000 ... aracı, galerici davalı ...’un sahibinden.com sitesinde yayımlanan satılık ilanında “aracın tüm bakımları yapılmıştır” açıklamasına ve davalı ekspertiz uzmanı ve şirket sahibi..n verdiği ekspertiz raporuna itimat ederek 15.09.2013 tarihinde araç alım-satım sözleşmesi ile galerici davalı ... ve davalı ... vekilinden satın aldığını, sonrasında 17.09.2013 tarihinde noterde davalı ...’den devraldığını, ne var ki dört gün sonra 21.09.2013 tarihinde seyir halinde iken aracın motor arızasından dolayı yol ortasında kaldığını ve bir daha çalışmadığını, alınan aracın gizli ayıplı ve verilen hizmetin ayıplı olduğunu ileri sürerek ayıplı malın ücreti (davacının araç bedeli iadesi ve satış masrafı talebi) 27.518,91 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir....

              satın almadan önce yapılan bir işlem olduğunu, bu sebeple ----------- düzenlediği 27.08.2020 tarihli eksik incelemeye dayalı, ayıplı ekpertiz hizmetinden kaynaklanan kusurdan dolayı müvekkilinin maddi zarara uğradığını belirterek davalı tarafından sağlanan ayıplı hizmet bedeli olan 300-TL ile ayıplı hizmetin ifasından kaynaklı olarak müvekkilinin uğradığı şimdilik 11.050-TL zararın davalıdan alınıp faizi ile birlikte, müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu