Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece dava konusu ürünün ayıplı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davalı tarafından davacıya satışı yapılan bilgisayarın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak davalıya iadesi ile bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkin olup,4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4. maddesi hükmü gereğince; tüketici, satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, ayıpsız misliyle değişim yada verilen bedelin iadesini, ayıp nispetinde bedelin tenzilini, ayıbın giderilmesi için gerekli onarımın yapılmasını isteyebilir....

    Maddesi incelendiğinde; "Hizmetin ayıplı ifa edildiği durumlarda tüketici, hizmetin yeniden görülmesi, hizmet sonucu ortaya çıkan eserin ücretsiz onarımı, ayıp oranında bedelden indirim veya sözleşmeden dönme haklarından birini sağlayıcıya karşı kullanmakta serbesttir. Sağlayıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar sağlayıcı tarafından karşılanır. Tüketici, bu seçimlik haklarından biri ile birlikte Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir." şeklinde düzenlemeler olduğu görülmektedir....

    Davalı vekili., ayıp iddiasına dayalı davanın zamanaşımına uğradığını ayrıca ayıplı olduğu iddia edilen ipliklerin müvekkilinden satın alınan iplikler olduğunun ispatlanması gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, tacirler arasındaki satımlarda, satılanın ayıplı olduğu iddiasıyla açılacak tazminat davalarının TTK.nun 25.maddesi gereğince 6 aylık zamanaşımı süresine tabi olduğu, bu sürenin teslimden itibaren işlemeye başlayacağı, davacının açık ayıbı öğrendiği tarihten itibaren takip tarihine kadar 2 yıla yakın süre geçtiğinden zamanaşımı yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

      KARAR Davacı, davalı yüklenici tarafından yapılan sitede eksik ve ayıplı işlerin bulunduğunu ileri sürerek yapılmayan işlerin davalıya yaptırılmasına ya da bedelinin tahsiline, site yönetimi tarafından giderilen eksik ve ayıplı işler bedelinin de davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, öncelikle husumet ve hukuki yarar yokluğu nedeniyle ve esastan davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Somut uyuşmazlık, davalı müteahhit tarafından yapılan sitede eksik ve ayıplı işler bulunduğu iddiasına dayalı tazminat isteminden kaynaklanmakta olup, taraflar arasındaki ilişkinin dava tarihi olan 10.12.2012 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Yasanın 23.maddesinde bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür....

        Yine aynı kanunun 4-A maddesinde ''Sağlayıcı, bayi, acente ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren, ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Sunulan hizmetin ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz." hükmü düzenlenmiştir. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Eldeki davada davacılar, imalatçının ayıplı ifadan kaynaklanan zararlardan sorumlu olduğunu ileri sürerek maddi ve manevi tazminat talebine yönelik eldeki davayı açmıştır.Somut uyuşmazlıkta, davalı imalatçı-üretici olup, davacılarda tüketicidir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir....

          Dava taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi uyarınca alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. 6102 Sayılı TTK'nın 23/1-c maddesi tacirler arasındaki hizmetin ayıplı olması halinde yapılması gereken işlemleri düzenlemektedir. Anılan maddeye göre hizmet alan tacir, malın ayıplı olduğu açıkça belli değilse, malı teslim aldıktan sonra malı incelemek veya incelettirmek, malın ayıplı olması halinde 8 gün içinde bu durumu hizmet verene iletmek durumundadır. Somut olayda, tarafların tacir olduğu anlaşıldığına ve davalı da verilen hizmetin ayıplı olduğunu iddia ettiğine göre bu ayıbın süresinde ihbar edilip edilmediği dava konusu olayın sonuçlandırılması açısından önem arzetmektedir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal iddiasıyla açılan davada İstanbul 5. Tüketici ve 18. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davalıdan alına televizyonun ayıplı olması nedeniyle aynı marka yeni bir televizyonla değiştirilmesi veya bedelinin ödenmesi istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, garanti kapsamı dışında kalan ürünün ayıplı olduğu iddiasına dayanmayan ihtilaf hakkında tüketici mahkemesinin görevli olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

              -K. sayılı ilamı ile asıl ve birleşen davalar hakkında ayrı ayrı karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece, bozmaya uyularak, davacı tarafın satış konusu malı 31.05.2010 tarihinde teslim almasına rağmen TTK'nun 23. maddesinde belirtilen sürede ayıp ihbarında bulunmaması nedeniyle ayıplı malı kabul etmiş sayılacağı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm davacı-birleşen davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin asıl davaya ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava ayıplı mal satışı iddiasına dayandığı halde birleşen dava süresinde mal teslim edilmemesi nedeniyle başka yerden mal temin edilmek zorunda kalındığı ve bundan dolayı zarara uğranıldığı iddiasına dayalı olup birleşen davanın ayıp iddiası ile ilgili olmadığı açıktır....

                Mahkemece; iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, araç hasarı teminat kapsamı içinde olsa da hizmetin ayıplı sunulması nedeniyle araç bedelinin istenemeyeceği, araçsız kalınan dönemin tazmini ve ayrıca maddi ve manevi tazminat talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş ve hüküm davacı tarafından temyiz edilmiş; Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 03/05/2007 tarih ve 2006/3779 Esas, 2007/6785 Karar sayılı ilamı ile davacı vekilinin manevi tazminata yönelik olan diğer temyiz itirazlarının reddi, mahkemece, davalı ... tarafından davacıya sağlanan teminatların kapsamının öğrenilmesi için, davacıya ait poliçenin onaylı suretinin, ilgili kayıt ve belgelerin getirtilmesi, davacının maddi tazminata ilişkin iddialarının bu bilgi ve belgelere göre değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak verilen hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

                  Davalı vekili istinaf dilekçesinde; zamanaşımı itirazları dikkate alınmadan hüküm kurulduğunu,bilirkişi raporunda çelişkili ifadeler bulunduğunu ve kusur oranının belirlenmediğini,raporlar arasındaki çelişkinin giderilmediğini ,davacı yadigar yönünden T7 kusuru nedeniyle davalıya kusur yöneltildiğini, bu hususun doğruluğunun araştırılmadığını, davacı T2 yönünden tedavide hizmet kusuru bulunmamasına rağmen bu davacının yol ve konaklama masraflarının davalıya yükletilmesinin de hukuka aykırı olduğunu,davacı T1 yönünden hükmedilen tazminatın ise dayanaksız ve sebepsiz zenginleşmeye neden olduğunu manevi tazminat koşullarının oluşmadığını kusur ve illiyet bağının bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava ,ayıplı diş tedavisi iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat davasına ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu