Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 08.12.2015 gün ve 2014/258-2015/836 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 16.01.2012 tarihli Satım Sözleşmesi'nden kaynaklanmış olup, mahkeme kararında vasıflandırmanın satım sözleşmesi kapsamında edimin ayıplı ifası iddiasına dayalı tazminat istemi şeklinde vasıflandırıldığı gibi, aynı sözleşmeden kaynaklanıp taraflar arasında Ankara Kapatılan 13. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/363 Esas 2014/148 Karar sayılı dosyasında verilen kararın Yargıtay Yüksek 19. Hukuk Dairesi'nin 25.12.2014 gün, 2014/14253-18748 E.-K. sayılı ilâmı ile taraflar arasındaki ilişkinin satım ilişkisi olduğu kabul edilerek esastan incelendiği eldeki davanın da aynı sözleşmeye dayalı ek dava olduğu anlaşıldığından, kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 19. Hukuk Dairesi'ne aittir. Ne var ki dosya 19. H.D.'...

    Sayılı) kararında, dava dışı şirket adına kayıtlı olan araç ile ilgili uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu kabul edilmiş olmakla, dava konusu uyuşmazlığın niteliğinin, ticari satım sözleşmesine konu aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26.01.2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,18.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      Hukuk Dairesinin aktarım kararıyla Dairemize gönderilen dava dosyası üzerinde 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, tacirler arası araç satım sözleşmesinden kaynaklanan, aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar dava dosyası Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin aktarım kararıyla Dairemize gönderilmiş ise de, dava konusu uyuşmazlığın, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 1 sayılı kararı uyarınca, Dairemizin görevleri arasında sayılan (ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesinden Dairemize devredilen) işlerden olmadığı anlaşılmakla, gerekli inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere dosyanın Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'ne iadesine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 4....

        Davalı ..... vekili, öncelikle davanın husumet yokluğu nedeni ile reddini, alacakların zamanaşımına uğradığını, davacı şirketin iddialarının aksine üründeki ayıp ve hataların davacı şirketin nakliye ve depolama şartlarının uygun olmamasından kaynaklandığını, ... ...İl ...nün 02/03/2011 tarihli raporunda her ne kadar ...f-maya değerlerinin olması gerekenin altında olduğu belirtilmiş ise de bu değerlerin aşağı olmasının davaya konu sorunların meydana gelmesinde etkili olamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dava konusu maldaki ayıbın açık ayıp olduğu, TTK. m. 25/3’de öngörülen 2 ve 8 günlük sürelerde ayıp ihbarında bulunulmadığı, davacının dava konusu malı kabul etmiş sayılması gerektiği, sonradan bu malın ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak davalılardan zarar, tazminat ve alacak talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine dair hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/01/2019 NUMARASI : 2017/394 ESAS, 2019/69 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Hizmetin Ayıplı KARAR : Taraflar arasında görülen tüketici koruma kanunundan kaynaklı (Hizmetin ayıplı olmasından kaynaklı) davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 352. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkete ait Antalya İli, Alanya İlçesi'nde bulunan Armoni Esra Palace Hotel'de 05/08/2016 tarihinde tatil yapmak üzere aracı kurum olan Apple Turizm Bilişim Pazarlama Ticaret Ltd. Şti....

          Dava, ayıplı ifa iddiasına dayalı maddi tazminat istemi olup, davacı taraf konteyner yapıların dış cephesinde dekoratif söve imalatı ve montajı işinin konu edildiği eser sözleşmesinde "sövelerin yapıştırma harcının yetersiz olduğundan mekanik bağlantının sağlanamadığı ve bütün parçalar halinde sarkıp, düştüğü" gerekçesine dayalı olarak davalı tarafından ayıplı ifada bulunulduğu iddiasında bulunmuş ve ayıbın giderilmesi bakımından yapılan masrafların davalıdan tazmini talep edilmiştir....

            . - DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 26/02/2020 KARAR TARİHİ : 08/12/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/12/2021 Mahkememizin yukarıdaki esasına kayden açılan ayıplı ticari satımdan kaynaklanan maddi tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonucunda; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA VE İSTEK : Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle: davalılardan... şirketinin boya vs gibi çeşitli kimyasal ürünlerin üreticisi olduğunu. ...şirketinin üretici... şirketinin Ankara yetkili bayisi ve distribütörü olduğunu ve nihayet Dost Boya şirketinin ise; diğer davalıların talimatı ile hareket eden satıcı şirketler olduğunu, davacının dava dışı ...fabrika binasının zemin kaplama işini üstlendiğini, bu maksatlı davalılardan... şirketi ile malzemenin ve zeminin ne olması gerektiğine ilişkin iletişime geçildiğini. 500 ton yükü kaldırabilecek zeminde kullanılması gereken malzemenin ne olması gerektiğinin sorulduğunu....

              Dosyadaki tüm delillere göre tüketicinin tazminat talebi hakkının mevcut olduğu ve davacının yasal süresi içinde bu hakkını kullandığı, yapılan hizmetin ayıplı olması nedeniyle tüketicinin zararının dosyaya sunulan fatura ve bilirkişi raporu içeriklerine göre 33.396,70 TL olduğu anlaşılmakla maddi tazminat davasının kabulüne, 33.396,70 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının kişisel haklarına tecavüz olmadığı, bedeni ve cismani zarara uğramamış olduğu, zararın yalnızca malda meydana geldiği, dolayısıyla manevi tazminat koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla manevi tazminat davasının reddine karar vermek gerekmiş ve açıklanan tüm gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." gerekçesi ile, "...Maddi tazminat davasının Kabulüne, 33.396,70 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Manevi tazminat davasının Reddine,..." şeklinde hüküm tesis edilmiştir. Kararı davacı vekili ve davalı vekili istinaf kanun yoluna getirmiştir....

              Davacı yanın ayıba dayalı olarak talepte bulunabilmesi için malın ayıplı olması yeterli olmayıp aynı zamanda süresinde ve usulüne uygun olarak Yasa'da öngörülen süreler içerisinde ayıp ihbarında bulunmuş olması gereklidir. Yasa'da düzenlenen ayıp ihbar süreleri hak düşürücü süreler olup, mahkemece re'sen göz önünde bulundurulmalıdır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nın 23/1-c maddesi uyarınca; malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değil ise alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içerisinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda TBK'nın 223/2.maddesi uygulanır....

                Uyuşmazlık; davalı bankanın satılan aracın ayıplı olması nedeniyle sorumluluğunun fatura bedeli olan 34.542,42 TL mi, yoksa bağlı krediye ilişkin esaslar çerçevesinde inceleme yapılarak ödenen paranın faizinden de sorumlu olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır. Dava konusu aracın ayıplı olduğu belirlenmiş, satıcı ve üreticinin müteselsil sorumluluğu nedeniyle banka dışındaki diğer iki davalı yönünden ilam kesinleşmiştir. Kredi veren ile satıcı/sağlayıcı arasında bir mal veya hizmetin tedarikine ilişkin özel bir anlaşma yoksa ve tüketici edineceği mal veya hizmeti kendisi belirlediyse, bu mal veya hizmetin bedeli kredi veren tarafından ödenmiş olsa dahi ortada bir bağlı kredi ilişkisinin varlığından söz edilemez....

                  UYAP Entegrasyonu