Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

    Dava, işyerim paket sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. HMK'nun 4.1-a maddesindeki düzenleme gereği kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara bakmaya Sulh Hukuk Mahmemesi görevlidir. Davacının sigortalısı davalının kiracısıdır. Sigortalı ile davalı arasında kira ilişkisi sözkonusudur. Davacı ... şirketi TTK'nun 1301. (1472).maddesine dayanan ve sigortalısına halef olarak iş bu rücu davasını açmış bulunmaktadır. Halefiyete dayalı sigorta rücu davasında, sigortacı halefiyet hukuku ilişkisi sebebiyle ancak selefinin sahip olduğu haklara sahiptir. Bu nedenle dava dışı sigortalı ile davalı arasında dava görülmüş olsa idi hangi mahkeme davaya bakmaya görevli ise davacı sigortacının da açacağı davaya bakmaya aynı mahkeme görevlidir....

      Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Dava, kasko sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin rücuen tahsili talebine ilişkindir. Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22/03/1944 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı (03/07/1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında "sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle halefiyet davası ticari dava sayılamaz. Bu dava aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur" ilkesi benimsenmiştir....

        Bu durum karşısında, her iki taraf da tacir olduğundan, tacirler arasındaki haksız fiilden doğan davada Asliye Ticaret Mahkemeleri'nin görevli olduğu, davacının halefiyete dayalı olarak açtığı rücuen tazminat davasında da Asliye Ticaret Mahkemeside görülüp sonuçlandırılması gözetilerek; mahkemenin görevsizliği nedeniyle HMK.nun 114-115 maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken; yazılı olduğu biçimde işin esası hakkında karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. 2-Bozma neden ve şekline göre; davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 12.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davalarında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22.03.1944 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı (03.07.1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında "sigortacının halefiyete dayalı açtığı davanın aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur" ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir. Somut uyuşmazlıkta sigortalısına hasar bedelini ödeyen davacı sigorta şirketi kusuru bulunduğunu iddia ettiği davalı aleyhine ödediği hasar bedelinin tahsilini dava etmektedir....

          Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davalarında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22.03.1944 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı (03.07.1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında "sigortacının halefiyete dayalı açtığı davanın aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur" ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir. Somut uyuşmazlıkta sigortalısına hasar bedelini ödeyen davacı sigorta şirketi kusuru bulunduğunu iddia ettiği davalı aleyhine ödediği hasar bedelinin tahsilini dava etmektedir....

            Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, haksız fiilden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. ... Asliye Ticaret Mahkemesince, davanın haksız fiile dayalı tazminat davası olduğunu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ise davanın tarafların ticari faaliyetinden kaynaklandığı ve ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda uyuşmazlık, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1472/1. maddesi uyarınca, sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın, kusurlu olan davalıdan rücuen tahsiline ilişkindir. TTK'nın 1472/1. maddesinde düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir....

              Maddesi gereğince halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22.03.1944 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı (03.07.1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında "sigortacının halefiyete dayalı açtığı davanın aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur" ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir. Mahkememizce davalı hakkında Yenimahalle Vergi Dairesi Müdürlüğü'ne yazılan yazı cevabında davalının işletme hesabına göre defter tuttuğu, Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığı yazı cevabında ise davalının esnaf kaydı olduğu anlaşılmıştır....

                Mahkemece davanın kabulü ile 8.664.00.YTl'sı tazminatın 21.9.2004 ödeme tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve sigortalı aracın hasar bedeline ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava TTK.1301.maddesinden kaynaklanan halefiyete dayalı olarak hasar bedelinin zarar verenden tahsili için açılan rücuen tazminat davası olup, sigorta ettirenin kendisine zarar verene açacağı davanın, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. Sigorta ettirenin dava hakkı, tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Dolayısıyla, öncelikle riziko karşılığının sigortalıya ödenmesi gerekir....

                  Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; .... tarih, ... esas, ... karar sayılı (03.07.1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında "Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle halefiyet davası ticari dava sayılamaz. Bu dava aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur" ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu