Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi'nin 13.10.2014 tarih 2014/8182 Esas 2014/12907 Karar sayılı ilamı ile davalıların haksız eylem faili olarak sorumlu tutulmaları istendiğinden davalılara husumet düştüğü, işin esasına girilerek hüküm kurulması gerektiği açıklanarak bozulmuştur. Mahkeme tarafından bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davacının mülkiyet hakkı bulunmadığından mülkiyet hakkının ihlalinin söz konusu olmadığı, zilyetliğin korunması açısından ise yasada yazılı hak düşürücü sürelerin geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamında da açıklandığı üzere dava, haksız fiil nedeniyle ürün zararından kaynaklanan maddi tazminat isteğine ilişkindir. Davanın niteliği itibarıyla zilyetliğin korunması niteliğinde olmadığı açıktır....

    Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. TMK m. 683 deki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırlan içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir" hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir. Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK'nun "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir....

      Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir. Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nun "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davacının Uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat talepli icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olarak açılan davada ... 17. Asliye Hukuk ile ... 15....

          Evlilik birliğinin tarafı olmayan ve dolayısıyla sadakat yükümlülüğü bulunmayan üçüncü kişinin eşler arasındaki evlilik sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklere uyma zorunluluğu da bulunmamaktadır. Eş olmayan davalının eyleminin haksız fiil sorumluluğu kapsamında kalmayacağı zira haksız fiil sorumluluğundan söz edebilmek için, eylemin emredici bir hukuk normuna aykırı olması gerekmesine karşın üçüncü kişi yönünden bu unsur gerçekleşmediğinden Borçlar kanunu'nun 49/1. maddesi kapsamında da davacının üçüncü kişi konumunda olan diğer davalıdan talep ve dava hakkı bulunmamaktadır. Üçüncü kişi davalının, davacıya zarar verme kastıyla hareket ettiği de iddia ve ispat edilemediğine göre, Borçlar Kanunu'nun 49/2. maddesi uyarınca da üçüncü kişi olan davalı yönünden davanın kabul olanağı bulunmamaktadır....

            Uyulan bozma ilamında;ek bilirkişi raporu alınmak suretiyle, davalının savunmalarının incelenmesi, elektrik tesisatındaki kısa devreden kaynaklanan sorumluluğun bina malikine ait olup olmadığının değerlendirilmesi, bu değerlendirmede kısa devreden bina malikinin sorumlu olduğu sonucuna varılması halinde, yangın olayı ile davalının fiilleri arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığının tartışılması gereğine değinilmiştir....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/05/2021 NUMARASI : 2020/470 ESAS 2021/299 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) KARAR : İstinaf incelemesine konu dava haksız fiilden doğan tazminat davası olup, ilk derece mahkemesi tarafından davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, 6100 sayılı HMK. md. 352 uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacının ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Gaziantep İli Nizip İlçesi Alahacı köyünde bulunan 181 Ada 117 Parsel numaralı taşınmazın malikinin müvekkili olduğunu, müvekkiline ait tarlada fıstık ağaçları bulunduğunu, bu ağaçların ortalama 30- 35 yaşlarında olduğunu, davalı kuruma ait elektrik tellerinin müvekkilinin tarlasına düşmesi nedeniyle çok sayıda ağacın yanmış, kurumuş ve zarar görmüş olduğunu, müvekkilinin meydana gelen zarar dolayısıyla davalı kuruma gerekli taleplerini sözlü olarak ilettiğini, müvekkilinin...

              Hiç kuşkusuz malzeme maliki koşulları varsa arazi malikinden arsa ve inşaatın mülkiyetinin geçirilmesini isteyebileceği gibi malzeme sebebiyle tazminat talebinde de bulunabilir. Arazi sahibinin yapılan inşaatın kaldırılmasını istememesi veya talep etmesine rağmen aşırı zarar doğması sebebiyle yapı yıkılamadığı takdirde arazi malikinin mamelekinde sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden, bu zenginleşmeye karşılık taşınmaz malikinin malzeme malikine muhik bir tazminat ödemesi gerekir. Türk Medeni Kanunu’nun 723.maddesi uyarınca ödenecek olan tazminatın tutarı malzeme malikinin iyiniyetli olup olmamasına göre değişir....

                Hiç kuşkusuz malzeme maliki koşulları varsa arazi malikinden arsa ve inşaatın mülkiyetinin geçirilmesini isteyebileceği gibi malzeme sebebiyle tazminat talebinde de bulunabilir. Arazi sahibinin yapılan inşaatın kaldırılmasını istememesi veya talep etmesine rağmen aşırı zarar doğması sebebiyle yapı yıkılamadığı takdirde arazi malikinin mamelekinde sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden, bu zenginleşmeye karşılık taşınmaz malikinin malzeme malikine muhik bir tazminat ödemesi gerekir. Türk Medeni Kanunu’nun 723.maddesi uyarınca ödenecek olan tazminatın tutarı malzeme malikinin iyiniyetli olup olmamasına göre değişir. Üzerine inşaat yaptığı arazinin kendisine ait olmadığını bilmeyen veya bilmesi gerekmeyen kişi kural olarak iyiniyetlidir.Bunun gibi inşaatı arazi sahibinin açık veya örtülü muvafakatı ile yapan malzeme sahibi de iyiniyetli sayılır....

                  Kitabevi isimli iş yerinde davalı Belediyesinin Zabıta Binasının tıkanan kanalizasyonuna su basması nedeniyle hasar meydana geldiğini, söz konusu hasar neticesinde yapılan ekspertiz çalışması sonucunda hasar nedeniyle müvekkili şirketçe sigortalısına 2.506,00 TL tazminat ödendiğini, davalı aleyhine ... 3 İcra Müdürlüğünün 2012/5297 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, yapılan takibe borçlunun itiraz ettiğini, borçlunun itirazının haksız ve yersiz olduğunu belirterek davalı borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, %40 icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili; davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; yargı yolu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; işyeri sigortası poliçesinden kaynaklanan rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu