Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Zarar görenler isterse, doğrudan kişisel kusurlarından dolayı haksız eylemi gerçekleştiren kamu görevlisine karşı tazminat davası açabilecekleri gibi, isterlerse Devlete karşı da dava açabilirler. Somut olayda davacı, davalının kişisel kusuruna dayanarak dava açtığından pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı düşüncesiyle değerli çoğunluğun kararına katılmıyorum. 04/05/2017...

    Anayasa'nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 13/1. maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davalarının kendilerine rücu kaydıyla idare aleyhine açılabileceğine ilişkin düzenlemeler, haksız eylemi gerçekleştiren kamu görevlisine karşı doğrudan tazminat davası açmaya engel değildir. Zarar görenlerin haksız eylem failine karşı doğrudan dava açamayacaklarını savunmak, temel haklardan olan ve Anayasa'nın 36 ve AİHS'nin 13. maddesinde güvence altına alınan ''hak arama özgürlüğüne'' aykırı olacaktır. Bu nedenle zarar görenler isterse, doğrudan kişisel kusurlarından dolayı haksız eylemi gerçekleştiren kamu görevlisine karşı tazminat davası açılabilecekleri gibi, isterlerse Devlete karşı da dava açabilirler....

      Kararı, davalılar vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir. 1.Asıl ve birleşen dava, haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, ref'i ile maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğeri aleyhine 03/04/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 13/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız haciz nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Manevi tazminat talebinin reddi, 9.731 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesi Davacı vekilinin 06.03.2009 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacıya ait araca bir suç soruşturması nedeniyle el konulduğunu, yapılan soruşturma sonunda üzerine atılı suçla ilgili olarak hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Tazminat davasının dayanağı olan Tokat Cumhuriyet Başsavcılığının, 2007/181 Soruşturma - 2008/2992 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; şüpheliye (davacıya) ait araca resmi belgede sahtecilik suçundan, 15.01.2007 – 20.11.2008...

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat Hüküm : Manevi tazminat talebinin reddi, 6.402,16 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacı vekilinin 20.05.2009 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacı hakkındaki bir suç soruşturması nedeniyle sahibi olduğu araca el konulduğunu, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine ve aracının iadesine karar verildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Tazminat davasının dayanağı olan Ankara 1....

              Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının ''İşini İyi Yapanları Kutluyoruz'' başlıklı habere ilişkin açtığı davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine; servis iş kabul kartında yer alan ifade yönünden raporun haksız rekabet yarattığının tespitine, devam eden bir haksız rekabet bulunmadığından haksız rekabetin meni talebinin reddine, zarar oluşmadığından maddi tazminat talebinin, davacı şirketin manevi şahsiyetinin zarar görmediği gerekçesi ile de manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

                Uyuşmazlık haksız hacizden, diğer bir deyişle haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylemden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerli olup, Türk Borçlar Kanunu uyarınca zararın kanıtlanması davacı tarafa, hükmedilecek tazminatın miktarının belirlenmesi ise hakime aittir. Haksız takip ve haciz kararına dair manevi tazminat talebi yönünden yine TBK’nın 49'ncu maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Tüm dosya kapsamındaki talep ve savunmalar içeriği dikkate alındığında davacının haksız eylem nedeniyle maddi manevi tazminat talebinde bulunduğu, talebin Türk Borçlar yasasından kaynaklandığı ve asliye hukuk mahkemesinin görev alanında bulunduğu (Emsal; Yargıtay 4. H.D. 2018/4267 E,2019/2509 K, Yargıtay 4. H.D. 2016/7005 E,2018/4595 K) anlaşılmakla mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                  İstinaf talebine konu davada davacıların desteği trafik kazası nedeniyle vefat etmediği gibi dava dilekçesindeki anlatım ve talebe göre dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat talebine de dayanmamaktadır. Bu nedenle uyuşmazlığın çözümü Dairemiz görevi kapsamında kalmamaktadır. Gerek dava dilekçesindeki anlatım, gerekse ceza dosyası kapsamından ana dosyada davalı Ömer Karaboğa'nın eyleminin trafik kazası değil, maddi hasarlı trafik kazası sonrasında taraflara arasında çıkan tartışma sonrasında"kasten adam öldürme" şeklinde gerçekleşen eylem olduğu, dava ve tazminat talebinin tüm davalılar bakımından bu eyleme dayandığı açık olup bu halde uyuşmazlığın çözümünde TBK'daki haksız fiil hükümleri uygulanacaktır. Bu nedenle haksız fiile dayanan tazminat istemine dayalı davada verilen kararın istinaf incelemesinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesine ait bulunduğu anlaşıldığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

                  Ceza Dairesinin 13.09.2012 tarih, 2008/4814 Esas, 2012/22897 Karar sayılı ilamı ile sanıklar (davacılar) hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmiş olmasının yanında haksız el koyma işleminin gerçekleştiği, tarihte yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanunun 1. maddesinin 6. fıkrasında hangi hallerde tazminat istenebileceğinin tahdidi şekilde sıralandığı ve anılan Kanunun 1. maddesi kapsamında haksız el koyma nedeniyle tazminat isteme konusunda düzenleme bulunmadığı, 466 sayılı Kanunun 1. maddesi hükmü nedeniyle haksız el koyma nedeniyle tazminat istenemeyeceği gerekçesi yerine elkoyma işleminin yapıldığı tarihte yürürlükte olmayan 5271 sayılı CMK'nın 144/1-c maddesi gereğince değerlendirme yapılarak davanın reddine karar verilmiş olması gerekçesi itibariyle yanlış, sonucu itibariyle doğru kabul edilmiş, davanın tümüyle reddedilmiş olması karşısında davalı hazine lehine her davacı aleyhine...

                    UYAP Entegrasyonu