Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2014/67 esas sayılı kararı ile haczin haksız olduğu anlaşılmıştır. Haczin haksız olduğu sabit olmakla beraber; davacının maddi tazminat talebine konu olan, icra mahkemesinde kendisini avukat ile temsil ettirmek için ödemiş olduğu vekâlet ücreti, icra takip dosyasında haczin fekki için yapılan giderler, icra mahkemesinde yatırılan gider avansı ile bu karara ilişkin temyiz masrafları yargılama giderlerinden olup, o davanın ve takibin ferisi niteliğindedir ve ilgisi bulunduğu asıl dava veya takipte hüküm altına alınır. Her dava ve takip kendi içerisinde değerlendirildiğinden, o dava ve takibe ilişkin yargılama giderleri ayrı bir dava konusu yapılamaz....

    İcra Müdürlüğünün 2009/4187 esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibi nedeniyle menfi tespit talebinin kısmen kabulü ile takip dayanağı 80.000,00 TL bedelli bono nedeniyle 40.000,00 TL borçlu olunmadığının tespitine, birleşen davaların kabulüne ve birleşen davalara konu takipler nedeniyle davacıların borçlu olmadığının tespitine, asıl ve birleşen davalarda kötüniyet tazminat taleplerinin reddine karar verildiği ve kararın 12/06/2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Şu durumda, haksız haciz nedeniyle manevi tazminat talep edilebilmesi için davalıların davacılar aleyhine başlattığı icra takiplerinde kötüniyetli ve ağır kusurlarının varlığının davacılar tarafından ispat edilmesi gerekir. Dosyada mevcut delillere göre, davacılar tarafından açılan menfi tespit davasında ......

      aleyhine 11/05/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız ihtayati tedbir nedeniyle maddi tazminat, haksız ihtiyati tedbir ve haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 30/09/2015 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 06/02/2018 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davacı vekili Avukat Oğuzhan Kabasakal ile karşı taraftan davalı vekili Avukat ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. Davaya konu olayla ilgili olan ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/253 esas sayılı dava dosyası ile ... 1....

        A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu davacıların tazminat taleplerinin kaynağı olan ...'...

          Bilindiği üzere; gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....

            Dava, davacının kızı 2001 doğumlu ...'in trafik kazası sonucu yaralanması nedeniyle çocuk için tutulan bakıcıya ödenen 1.500,00 TL maddi zarar ile çocuğun yaşamış olduğu çeşitli zorluklar nedeniyle 3.500,00 TL manevi tazminat istemine ilişkin olarak açılmış, manevi tazminat istemiyle ilgili olan bu dava asıl davadan tefrik edilmiştir. Görevsizlik kararının dayalı olduğu Türk Medeni Kanununun 342. maddesi çocuğun temsiliyle ilgili yasal düzenleme olup, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Türk Medeni Kanununun 2. Kitabından kaynaklanmayan haksız fiil sonucu 3. kişilerin çocuğa vermiş oldukları zarara ilişkin tazminat davaları genel hükümlere tabi olup, uyuşmazlığın İzmir 3.Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince İzmir 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 14.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Davalının nakdi tazminat ödemesini gerektiren haksız eylem 09/05/2005 gününde gerçekleşmiş, davacı idare ise 29/01/2009 günlü Nakdi Tazminat Komisyonu kararı ile 2330 sayılı Yasa gereğince yaralanan dava dışı görevliye nakdi tazminat ödemiştir. Haksız eylem nedeniyle oluşan zarar, olay gününde gerçekleşmiş olduğundan, davalının sorumlu tutulacağı tazminat tutarı da olay günündeki verilere göre belirlenmelidir. 2330 sayılı Yasa'nın 3.maddesinde yaralanan görevliye ödenecek tazminatın karar günündeki en yüksek Devlet memuru aylığı esas alınarak hesaplanacağı belirtilmekte ise de, buna göre hesaplanıp ödenen nakdi tazminatın tamamı davalıya rücu edilemez. Davacı idarenin, davalıdan kaynaklanmayan nedenlerle daha geç nakdi tazminat ödemesi, bu yüzden artan tazminat tutarından davalının sorumlu tutulmasını gerektirmez....

                "İçtihat Metni" YARGITAY İLAMI Asıl dava tacir olan davacı şirketler tarafından tacir olan .... ile tacir sıfatı bulunmayan diğer davalılar aleyhine haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine birleşen dava ise tacir olmayan kişiler arasında haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece asıl dava yönünden davalı şirket hakkındaki dava feragat nedeniyle reddedilmiş, davacı taraf tacir olmayan diğer davalılarla ilgili hükmü temyiz etmiştir. Davanın niteliği ve temyiz kapsamı dikkate alındığında verilen hükmü temyiz incelemesini yapma görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesine ait olduğundan, dosyanın görev yönünden (4).Hukuk Dairesi Başkanlığına SUNULMASINA, 17.03.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  Dava dilekçesinden; davalının hakaret, haksız suç isnadı/iftira ile haksız şikayet kabul edilen eylemlerine dayalı olarak 5.000TL manevi tazminat talebinde bulunulduğu, ancak hangi eylem nedeniyle, ne miktarda tazminat talep edildiği hususunun açık olmadığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesinin başlığı "Hakimin davayı aydınlatma ödevi" olup, madde metninde, "Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir." hükmü düzenlenmiştir. Şu durumda; davacının dava dilekçesinde yer alan taleplerini, davalının hangi eylemine dayandığı ve bu eylem nedeniyle ne miktarda manevi tazminat (haksız suç isnadı, hakaret, iftira ve haksız şikayet eylemlerinden dolayı ayrı ayrı ne miktarda) talep ettiği hususlarının açıklattırılması gerekir....

                  İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu görevsizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesinin, eldeki davanın mutlak ticari dava olduğu kanaatinde olduğunu, fakat eldeki davanın mutlak ve nispi ticari dava olmadığını, davanın konusunun kambiyo senedi olmadığını, haksız protesto nedenine dayalı tazminat istemine ilişkin olduğunu, haksız fiilden kaynaklanan bir dava olduğunu, ayrıca, müvekkilinin, davalı bankanın müşterisi olmadığını, yapılan işlemin bankacılık işlemi olmadığını, söz konusu senetin, davanın konusu olmadığını, uyuşmazlığın, haksız protesto nedeniyle tazminat istenip istenemeyeceği noktasında toplandığını, davanın, haksız fiil nedeniyle maddi - manevi tazminat davası olduğunu, haksız eylemden kaynaklanan davaların Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, haksız protestonun, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda düzenlenmediğini, haksız protestonun, bir haksız fiil sorumluluğu...

                  UYAP Entegrasyonu