Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili dava dilekçesinde, davalılardan ... ve ... yönünden haksız şikayet eylemi nedeniyle, davalılardan ... yönünden sosyal paylaşım sitesi üzerinden hakaret eylemi nedeniyle, davalılardan ... ve ... yönünden ise basına verdikleri demeç nedeniyle müştereken ve müteselsilen manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Ancak gerekçeli kararda davacının, davalılardan ... ve ... yönünden talepleri hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmamış, yalnızca davalılardan ... ve ...'in haksız şikayet eylemi değerlendirilmiş ve davanın reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 297. maddesinde hükmün hangi hususları kapsayacağı bentler halinde sıralanmıştır....

    talep ve dava etmiş, 06.07.2021 tarihli bedel artırım dilekçesi ile maddi tazminat yönünden dava değerini toplamda 59.935,37- TL'ye yükseltmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 21/05/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ... Merkezkent sitesinde yönetici olduğunu; davalının, site yönetiminde usulsüzlükler bulunduğu iddiası ile ......

      Mahkemece, dava konusu sahte çekin icra takibine konulması nedeniyle davacının maddi ve manevi zararının gerçekleştiği, var olan zararı ile haksız eylem arasında illiyet bağı bulunduğu ve bu hali ile BK. 41 vd. maddelerinde düzenlenen haksız fiil nedeniyle tazminat isteminin tüm koşullarının gerçekleştiği,ancak davacı 30.000 TL maddi tazminat istemiş ise de dava dışı Atılım Çorapla ilgili sözleşmenin feshi iddiasından zarar gördüğü hususunu ispat edemediği, yine bu dava için vekiline ödediğini belirttiği vekalet ücretini de talep etmesine karşın vekalet ücretinin vekalet görevinin dava sonuçlanıncaya kadar devam ettiği ve dava sonuçlanınca akdedilmiş olacağı, maddi tazminat olarak haksız fiile dayalı istemlerde ise dava açıldığı tarihte gerçekleşmiş olan gerçek zararın istenebileceği, davacının ispat etmiş olduğu gerçek zararın daha önce açılan davada alınan teminat mektuplarına ilişkin masraflar, takip dosyasına ödenen yediemin ücretinden oluştuğu gerekçesiyle maddi tazminat...

        Davalılar vekili, davacıların, sinemanın kullanılamaması nedeniyle uğradıkları kira kaybı nedeniyle 16.5.2002 ve 03.08.2010 tarihlerinde tazminat isteğine ilişkin olarak açtıkları davalar ile zarara ve fiile muttali olduklarını, zararın oluşmasına müvekkillerinin neden olmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, sinemanın intifa hakkına konu taşkın kısımlarının 2001 yılında yıkılmasından sonra, gerek ecrimisil gerek mahrum kalınan kira bedelleri yönünden 16.05.2002 tarihinde açılan dava sonucu davacıların haksız fiili öğrendikleri, yıllar sonra haksız eylemin devam ettiğini ileri sürmenin hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olacağı gerekçesi ile 27.12.2011 tarihinde açılan eldeki davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir....

          Zarar görenler isterse, doğrudan kişisel kusurlarından dolayı haksız eylemi gerçekleştiren kamu görevlisine karşı tazminat davası açabilecekleri gibi, isterlerse Devlete karşı da dava açabilirler. Somut olayda davacı, davalının kişisel kusuruna dayanarak dava açtığından pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığı düşüncesiyle değerli çoğunluğun kararına katılmıyorum. 03/06/2015...

            Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/663 Esasına kayden dava açılan davanın yapılan yargılaması neticesinde mahkemece, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine hükmedildiği ve kararın 09/09/2021 tarihinde kesinleştiği, davacı tarafından icra takibi kapsamında satılan araç nedeniyle zarara (ihale bedeli ile gerçek değer arasındaki fark ve araç kiralama ücreti) uğradığı ileri sürülerek eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık haksız takipten, diğer bir deyişle haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Eş söyleyişle haksız takip ve haciz, haksız fiil niteliğindedir. Davacı, eldeki tazminat davasında, aleyhine başlatılan icra takibinin haksız olduğunu ve bu haksız eylem nedeniyle zarara uğradığını ileri sürmüştür. İstemin yasal dayanağı, olay tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49 vd. hükümleridir....

              Mahkemece, davaya konu asıl davada davacının haksız şekilde tutuklanması ve aracının bağlanması nedeniyle oluşan maddi hasarın kısmen kabulüne karar verilmiş, birleşen davanın davacının zarar ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarih olan 27/05/2009 tarihinden davanın açıldığı 01/12/2017 tarihine kadar 8 yıldan fazla zaman geçtiği gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Haksız el koyma nedeniyle tazminat istemleri Devlete karşı açılacak davalarla talep edilebileceğinden davalılardan Tarım İşletme Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilemez. Davanın anılan davalı yönünden husumetten reddi gerekirken bu yönün gözetilmemesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle davalılardan ...... Genel Müdürlüğü yararına BOZULMASINA, davacının ve davalılardan ...... Hazinesinin tüm temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davalı ......

                Asliye Ticaret Mahkemesi'nin .../... esas sayılı dosyasında sözleşmenin haksız feshi nedeniyle müspet zararının tahsilini, bu dosya ile birleştirilen mahkememizin .../... esas sayılı dosyada sözleşmeye aykırılık nedeniyle cezai şart ve manevi tazminat talebi yanında sözleşmenin haksız feshi nedeniyle denkleştirme tazminatı ve manevi tazminat talebinde bulunduğu, bu dava dosyasında da aynı ismi taşıyan ve aralarında organik bağ bulunduğu iddia edilen davalı şirket hakkında aynı sözleşmeden kaynaklanan sözleşmenin ihlaline dayalı olarak cezai şart ve manevi tazminat, sözleşmenin haksız feshedildiği iddiasına dayalı olarak müspet zarar tazminatı, denkleştirme tazminatı ve manevi tazminat talep edildiği buna göre İzmir ......

                  Mahkemece iddia, savunma, tanık beyanı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava, marka ve ticaret unvanına tecavüz nedeniyle sicilden terkin ve maddi manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, davacı şirketin ticari unvanındaki asli unsurun "İtimat" ibaresi, davalı şirketin ticari unvanındaki asli unsurun ise Celal Koçkan ismi dışında "İtimat" ibaresi olduğu, her iki unvanın aynı iştigal mevzunda kullanıldığı, davalı şirketin, davacı şirketten haberdar olması nedeniyle kullandığı ticaret unvanının dürüstlüğe uygun olarak kullanılmadığı ve davalının ticaret unvanına bu kullanımın davacı ticaret unvanına tecavüz oluşturduğu, davalı şirketin ticaret unvanında yer alan "İtimat" kelimesinin silinmesi gerektiği, davalı şirketin ticaret unvanını kullanması davacı bakımından haksız rekabet niteliğinde olsa da bu unvanın ticaret siciline kayıtlı olması nedeniyle bu unvanın ticaret sicilinden silinmesine kadar tazminat yükümlülüğü bulunmadığı, davacının ticaret unvanına tecavüz nedeniyle...

                    UYAP Entegrasyonu