Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

'den alınarak davacıya verilmesine, 25.000,00TL manevi tazminatın olay tarihi olan 04/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalı ...... ...... Temizlik Ürünleri San. ve Dış. Tic. Ltd. Şti.'den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden, 04/06/2012 tarihli dava dilekçesinde 5.000 TL Maddi tazminat ile 50.000 TL Manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin talep edildiği, 06/04/2015 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat isteminin 59.438,21 TL’ye artırıldığı, .........

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı .... aleyhine 10/05/2010 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayet nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/11/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Diğer temyiz itirazlarına gelince: Dava, haksız şikayete dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

      Yine TBK'nın 58. maddesinde "Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir." Haksız fiile dayalı bir borcun doğabilmesi için, hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, fiili işleyenin kusuru olmalı, sonuçta bir zarar doğmalı, zarar ile işlenen fiil arasında da uygun nedensellik bağı bulunması gerekir. -/- -3- 2015/11578-2015/15152 Somut olaya gelince, davalının ve dava dışı eşin davacıya yönelik ve bütün olarak aldatma mahiyetindeki davranışlarının manevi tazminatı gerektirip gerektirmeyeceğinin tartışılması gereklidir. Yukarıda incelenen yasa maddeleri uyarınca, davacının dava dışı eşinin TMK'nın evlenmeyle eşe yüklediği ödevler arasında bulunan sadakat yükümlülüğünü ihlali nedeniyle, Yasanın 185. ve 174. maddeleri uyarınca boşanma sebebi ve istek halinde manevi tazminatı gerektirir nitelikte olduğu kuşkusuzdur....

        Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Asıl dava, tasarıma tecavüzün tespiti, meni ve bundan kaynaklı maddi ve manevi tazminat ile haksız rekabetin tespiti, meni ve bundan kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, haksız rekabetin tespiti ve önlenmesine, maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne, tasarımla ilgili taleplerin reddine karar verilmiştir....

          Mahkemece, maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat yönünden ise ihtiyati tedbirin haksız olduğunun kabulü ile haksız tedbir nedeniyle manevi tazminat istenebileceği gerekçesiyle manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu, tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49). Bunlardan T.M.K.’nun 24. maddesi ile BK’nun 49. maddesi daha kapsamlıdır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasında ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi ve ... 9. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü; -K A R A R- Dava, ... sigortacısının poliçe kapsamında ödediği tazminatın kendi sigortalısından rücuen tahsili için başlattığı haksız ... takibi nedeniyle sigortalının uğradığı maddi ve manevi zararların tahsili istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince, dava konusu uyuşmazlığın haksız fiile dayandığı ve ticari dava sayılamayacağı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan alacağın ... hukukundan kaynaklanıp Ticaret Kanununda düzenlenmiş olması nedeniyle görevsizlik kararı vermiştir....

              Eldeki dava, haksız fiil hukuksal nedenine dayalı olarak açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabul kısmen reddi ile toplam 40.578,41 USD maddi, 2.000 USD manevi tazminatın olay tarihi olan 28.06.2009 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4-a maddesindeki tanımlı faiz oranını aşmamak şartıyla işleyen yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 47 nci maddesinde düzenlendiği üzere, Mahkemece haksız fiil sonucu bedensel zarara uğrayan kimse için manevi tazminata hükmedilebilir. Gerek maddi gerekse manevi tazminata hükmedilebilmesi için hukuka aykırı bir eylem, bir zarar, bu zarar ile eylem arasında illiyet bağı ve kusur bulunması gerekmektedir....

                Mahkemece; yapılan haciz işleminin haksız olduğu, haksız hacizden doğan sorumluluğun kusura dayanmayan objektif bir sorumluluk olduğu benimsenerek manevi tazminat istemi kısmen kabul edilmiştir. 2004 sayılı İİK’nın 259/1. maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz kararı alan alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından geçerli olup, manevi tazminat yönünden TBK 58, (BK’nın 49) maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise, kusura dayalıdır. Bu itibarla, alacaklının kötüniyetli veya iyiniyetli olup olmadığı da sonuca etkili olup, ağır olmasa da kusurlu olması da gerekmektedir. ....

                  Davacı-karşı davalı vekili asıl davada; davalının iş yaşamında işleri aksattığını ve olumsuz davranışlar sergilediğini, davacının davalıyı boynundan öpmek suretiyle tacizde bulunduğu iddialarının doğru olmadığını, haksız itham ve iftira nedeniyle sosyal statüsünün ve kişilik haklarının zedelendiğini beyan ederek, bu nedenle uğradığı maddi ve manevi zararının tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı-karşı davacı vekili asıl davanın reddi gerektiğini savunmuş, karşı davada; davacının ameliyatı sonrası davalının davacıyı görme isteğine ilişkin mesajlar attığını, davacının davalıya çikolata ve kolonya ikram ettiği sırada davacıyı aniden boynundan öptüğünü, yaşanan olay sonrası davacının psikolojisinin bozulduğunu beyan ederek manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur. Dava, haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmiştir....

                    Manevi tazminat yönünden; Yukarıda açıklanan ihtiyati haciz koşullarının manevi tazminat istemi yönünde de gerçekleşmesi gerekmektedir bu kapsamda eldeki dosyaya baktığımızda; Bilindiği üzere manevi tazminat kişinin kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak belirlendiği bir tazminat türü olup, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü değildir. Bu nedenlerle alacağın muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulu sağlanamamaktadır. Bu nedenlerle manevi tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz talebin reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararı yerinde görülmüştür....

                    UYAP Entegrasyonu