Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın TMK 369 maddesi uyarınca haksız fiilin gerçekleştiği tarihi esas alarak sorumlu oldukları iddiası ile Aile Mahkemesinde dava açmıştır. Ancak dava tarihi itibarı ile davalı ... ... yaşını ikmal ettiği ve dava Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca haksız fiil sorumluluğundan kaynaklandığından, görülmekte olan dava bakımından; Aile Mahkemesinin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Asliye ... Mahkemesi olduğu …” gerekçesi ile davanın görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davalı ...’in haksız fiilinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, BK. nun 41. maddesine dayanılarak haksız fiilin faili olan İbrahim ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 369.maddesine dayanılarak ev başkanı sıfatıyla İbrahim’in annesi ve babası olan ...... ve .......... aleyhine aile mahkemesinde açılmıştır. Fiil ehliyetine sahip bulunmayan küçükler tarafından haksız fiilin işlenmesi durumunda sorumluluk iki çeşittir....

    Ecrimisil gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere hak sahibinin kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı ve birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira bedeli, en fazlası mahrum kalınan gelir kaybı karşılığı zarardır. Hak sahibi, kötü niyetli zilyetten haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklindeki (olumlu) zararını, kullanmadan doğan (olumlu) zararını ve yoksun kaldığı faydayı (olumsuz) zararını isteyebilir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2021/824 Esas KARAR NO : 2021/1034 DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 23/01/2020 KARAR TARİHİ : 28/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin ortağı olduğu davalı ....------ ulaşamadığını, davalı ....----malvarlığının diğer davalılar ..------. tarafından usulsüzce 3. kişilere satıldığını, davalı şirketin diğer davalılar tarafından kötü yönetildiğini, bu nedenle davalı şirkete yönetim kayyımı atanmasını, aksi halde denetim kayyımı atanmasını, davalı şirkete verilen zararlardan dolayı 10.000,00 TL. ' nin diğer davalılardan alınarak davalı şirkete ödenmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Aliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, konut sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminat alacağının takibi sırasında yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. ...7. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ...9. Asliye Hukuk Mahkemesince, davaya konu taşınmaz üzerinde kat mülkiyeti kurulu olduğu, uyuşmazlığın Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine göre çözülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda uyuşmazlık, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1472/1. maddesi uyarınca, sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın, kusurlu olan davalıdan rücuan tahsiline ilişkindir. TTK'nın 1472/1. maddesinde düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir....

          Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, konut sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Bakırköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, davaya konu taşınmaz üzerinde kat mülkiyeti kurulu olduğu, uyuşmazlığın Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine göre çözülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Bakırköy 5. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir Somut olayda uyuşmazlık, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1472/1. maddesi uyarınca, sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın, kusurlu olan davalıdan rücuen tahsiline ilişkindir. TTK'nın 1472/1. maddesinde düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14/04/2014 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve manevi tazminat talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın önleme talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına ve tazminat yönünden ise 2.000,00TL manevi tazminata hükmedilmesine dair verilen 26/09/2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve manevi tazminat istenmesine ilişkindir....

              Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir. Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nun "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz....

                Ancak bunun için arazi üzerinde onunla sıkı sıkıya bağlı bir inşaatın bulunmaması, yapının arazi sahibinin rızası dışında yapılmış olması, inşaatın sökülmesinin aşırı bir zarara sebebiyet vermemesi, arazi malikinin de malzemenin sökülerek arsanın inşaattan evvelki haline getirilmesini istemesi gerekir. (TMK. m. 722/3) Bunun dışında arazi malikinin haksız inşaattan dolayı uğramış olduğu zararlar varsa haksız fiile dayanarak bunların da malzeme malikinden istenmesi olanaklıdır. Diğer taraftan, yapının yıkımının aşın zarara yol açması arazi sahibinin de malzeme ile ilgili tazminat miktarını ödeyemeyecek durumda olması halinde arazi maliki arsanın mülkiyetini, bedeli karşılığı malzeme malikine geçirilmesini isteyebilir (TMK. m. 724). Somut olayda, birleşen davanın davacısının çapa bağlı taşınmaza bina yaparak elattığından kötüniyetli kabul edilmesi ve mülkiyet hakkı sahibi davacının davasının kabulünde bir yanılgı yoktur....

                  HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE: Tüm dosya kapsamı incelendiğinde davaya konu temel uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklanan zararın ---kapsamında ödenmesi nedeniyle rucüen tazminine ilişkin olarak açılan davalardandır.TTK m. 1472’de düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir. Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle --- kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla ----tarafından açılmasıdır. TTK'nın 1472. maddesi ---- bedelini ödedikten sonra ---- ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel ---- intikal eder. Bu şekilde ---- haklarına halef olan---, ödediği tazminat miktarınca --- yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir ---davasıdır....

                    Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir. Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nun "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz....

                      UYAP Entegrasyonu