ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 31/05/2021 NUMARASI: 2021/441 2021/522 DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) Taraflar arasındaki davada Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi ile Silivri 3. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, haksız ve taşkın haciz nedeniyle tazminat talebine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince uyuşmazlığın ticari nitelikte olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesince davalı Adalet Bakanlığının tacir sıfatının bulunmadığı gerekçesiyle bu davalı yönünden dava tefrik edilerek karşı görevsizlik kararı verilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır....
Yasal ayrıcalıklar dışında, TMK’nın 684/1 ve 718/2 maddeleri hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar TMK’nın 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/64 Esas KARAR NO : 2021/687 DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 19/04/2018 KARAR TARİHİ : 28/06/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı asilin Mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkil kooperatif bünyesinde yer alan '' ... Mah. ... sokak paralelinde .... Blok'' bitişinde site yönetimine ait güvenlik ile yolun başında güvenlik bariyeri mevcut olduğunu, kulübe ve bariyer yanında ... isimli dere yataığı bulunduğunu, konu dere yatağı üzeri 2016 yılı ocak ayında kapatılarak yol yapıldığını, yol yapımından önce dahi mevcut dere yatağının yetersiz kaldığından aşırı yağışlar olduğu dönemde dükkanları su basmakta iken, bu çalışma ile dere yatağının tamamen kapatıldığını, site yönetimi olarak ...'...
Ana gayrimenkulü tehlikeye sokacak davranışlara karşı haksız elatmanın önlenmesi yönetici tarafından haksız elatana karşı açılacak davada talep edilebilir. Burada önemli olan, davalının haksız bir elatmasının var olup olmadığının tespit edilmesidir, kuşkusuz bunu ispat yükü de davacı yöneticiye düşer. Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak, zarar henüz doğmadığı halde, zararın doğacağı muhakkak ve pek muhtemel ise veya beklenen taşkın kullanma ile ileride telafisi mümkün olmayacak zarar meydana gelecekse, davalının alacağı önlemlerle zararı önleme ihtimali yoksa, zarar verme tehlikesi taşıyan eylem ve işlemler hakkında davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz....
Böyle bir irtifak hakkı yoksa zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir.” hükmünü içermektedir. Görüldüğü üzere taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle “üst toprağa bağlıdır” kuralına ayrıcalık getirilmiş taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması hâlinde taşan kısım, taşılan taşınmazın değil, ana yapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz’ü) sayılmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki taşkın yapıdan inşaat ve imalattan kasıt, taşınmaza sıkı ve devamlı surette bağlı olan esaslı yapılardır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.07.2007 ve 30.05.2007 gününde verilen dilekçeler ile elatmanın önlenmesi ve kal, birleşen dava ile taşkın inşaat nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi davasının kabulüne tazminat, tapu iptali ve tescil isteminin reddine dair verilen 08.07.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı/birleşen davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 04.05.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Ancak, davacının zararın artmasında kusuru varsa, tazminat miktarı 6098 sayılı BK'nın 52. maddesine göre indirilmeli veya tamamen ortadan kaldırılmalıdır. TMK'nın 730 ve 737. maddelerinden doğan sorumluluk kusura bağlı bir sorumluluk olmadığından, davalının kusursuz olması tazminat miktarının düşürülmesinde etkili olamaz. Öte yandan mülkiyet hakkının taşkın kullanılmasında ölüm veya cismani zarar söz konusu ise BK'nın 53 vd. maddelerine göre, ölüm veya cismani zarar bulunmadığı takdirde, komşu taşınmaz maliklerinin sağlık, huzur ve sükunları mülkiyet hakkının taşkın kullanılması nedeniyle bozulmuş ise kusursuz sorumlulukta uygulanan BK'nın 56. maddesi uyarınca manevi tazminata hükmedilebilir. Kural olarak sadece kişilik hakkı ihlal edilen kimse manevi tazminat isteyebilir. Mal varlığının ihlali sonucunda ortaya çıkan zararlar için manevi tazminat istenemez....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Türkeli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/234 Esas, 2019/3 Karar sayılı dava dosyasında verilen Elatmanın Önlenmesi (Taşkın İnşaat Nedeniyle) talebinin kabulüne karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; Elatmanın Önlenmesi (Taşkın İnşaat Nedeniyle) istemine ilişkindir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/09/2022 NUMARASI : 2019/281 2022/436 DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Taşkın İnşaat Nedeniyle) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Arnavutköy İlçesi Arnavutköy Mahallesinde bulunan 6832 parsel nolu 210 m2 alanlı arsa vasfındaki taşınmaza 09.11.1994 tarihinde satın aldığını müvekkilinin taşınmazına komşu 357 parselin hissedarları tarafından taşkın yapı inşa edilerek müvekkilinin mülkiyet haklarının ihlal edildiğini, davalı tarafına müvekkilinin taşınmazına kötü niyetli haksız ve hukuka aykırı olarak inşa edilen tek katlı müstakil gecekondu sebebiyle müdahalenin men'i ve kal'i ile haksız işgal tazminatı ödenmesi gerektiğini, ayrıca davalı tarafından müvekkilinin taşınmazın içine doğru gecekondu etrafının tahta çitlerle çevrilerek bahçe olarak kullanıldığı ve buraya kümes inşa edildiği ifade ederek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları ile ecrimisil talepleri saklı...
(Objektif koşul) c) Üçüncü koşul ise taşkın inşaat yapanın, taşınmaz malikine bu bedeli ödemesidir. d)Yukarıda değinilen üç koşulun yanısıra, mahkemece iptal ve tescile karar verilebilmesi için taşkın yapının zeminindeki arazi parçasının ana taşınmazdan ifrazının da mümkün olması gereklidir. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; Davacı, 215 ada, 43 parselde kayıtlı taşınmazın sahibi olduğunu, bu taşınmaza komşu ve 108 ada 11 parsel sayılı taşınmazın sahibi olan davalı ...'ün, taşınmazına 307,47 m2 taşkın inşaat yaptığını belirterek elatmanın önlenmesi ve kal, ayrıca şimdilik 250,00 TL ecrimisil istemiştir....