Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.07.2007 ve 30.05.2007 gününde verilen dilekçeler ile elatmanın önlenmesi ve kal, birleşen dava ile taşkın inşaat nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi davasının kabulüne tazminat, tapu iptali ve tescil isteminin reddine dair verilen 08.07.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı/birleşen davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 04.05.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/09/2022 NUMARASI : 2019/281 2022/436 DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Taşkın İnşaat Nedeniyle) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Arnavutköy İlçesi Arnavutköy Mahallesinde bulunan 6832 parsel nolu 210 m2 alanlı arsa vasfındaki taşınmaza 09.11.1994 tarihinde satın aldığını müvekkilinin taşınmazına komşu 357 parselin hissedarları tarafından taşkın yapı inşa edilerek müvekkilinin mülkiyet haklarının ihlal edildiğini, davalı tarafına müvekkilinin taşınmazına kötü niyetli haksız ve hukuka aykırı olarak inşa edilen tek katlı müstakil gecekondu sebebiyle müdahalenin men'i ve kal'i ile haksız işgal tazminatı ödenmesi gerektiğini, ayrıca davalı tarafından müvekkilinin taşınmazın içine doğru gecekondu etrafının tahta çitlerle çevrilerek bahçe olarak kullanıldığı ve buraya kümes inşa edildiği ifade ederek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları ile ecrimisil talepleri saklı...

    (Objektif koşul) c) Üçüncü koşul ise taşkın inşaat yapanın, taşınmaz malikine bu bedeli ödemesidir. d)Yukarıda değinilen üç koşulun yanısıra, mahkemece iptal ve tescile karar verilebilmesi için taşkın yapının zeminindeki arazi parçasının ana taşınmazdan ifrazının da mümkün olması gereklidir. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; Davacı, 215 ada, 43 parselde kayıtlı taşınmazın sahibi olduğunu, bu taşınmaza komşu ve 108 ada 11 parsel sayılı taşınmazın sahibi olan davalı ...'ün, taşınmazına 307,47 m2 taşkın inşaat yaptığını belirterek elatmanın önlenmesi ve kal, ayrıca şimdilik 250,00 TL ecrimisil istemiştir....

      Ana gayrimenkulü tehlikeye sokacak davranışlara karşı haksız elatmanın önlenmesi yönetici tarafından haksız elatana karşı açılacak davada talep edilebilir. Burada önemli olan, davalının haksız bir elatmasının var olup olmadığının tespit edilmesidir, kuşkusuz bunu ispat yükü de davacı yöneticiye düşer. Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak, zarar henüz doğmadığı halde, zararın doğacağı muhakkak ve pek muhtemel ise veya beklenen taşkın kullanma ile ileride telafisi mümkün olmayacak zarar meydana gelecekse, davalının alacağı önlemlerle zararı önleme ihtimali yoksa, zarar verme tehlikesi taşıyan eylem ve işlemler hakkında davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz....

      Ancak, davacının zararın artmasında kusuru varsa, tazminat miktarı 6098 sayılı BK'nın 52. maddesine göre indirilmeli veya tamamen ortadan kaldırılmalıdır. TMK'nın 730 ve 737. maddelerinden doğan sorumluluk kusura bağlı bir sorumluluk olmadığından, davalının kusursuz olması tazminat miktarının düşürülmesinde etkili olamaz. Öte yandan mülkiyet hakkının taşkın kullanılmasında ölüm veya cismani zarar söz konusu ise BK'nın 53 vd. maddelerine göre, ölüm veya cismani zarar bulunmadığı takdirde, komşu taşınmaz maliklerinin sağlık, huzur ve sükunları mülkiyet hakkının taşkın kullanılması nedeniyle bozulmuş ise kusursuz sorumlulukta uygulanan BK'nın 56. maddesi uyarınca manevi tazminata hükmedilebilir. Kural olarak sadece kişilik hakkı ihlal edilen kimse manevi tazminat isteyebilir. Mal varlığının ihlali sonucunda ortaya çıkan zararlar için manevi tazminat istenemez....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Türkeli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/234 Esas, 2019/3 Karar sayılı dava dosyasında verilen Elatmanın Önlenmesi (Taşkın İnşaat Nedeniyle) talebinin kabulüne karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; Elatmanın Önlenmesi (Taşkın İnşaat Nedeniyle) istemine ilişkindir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar, davalılar vekili tarfından davacı aleyhine 02.07.2002, 07.11.2002 ve 17.12.2002 gününde verilen dilekçeler ile tapulu taşınmaza müdahalenin önlenmesi, kal ve ecrimisil, birleşen 2002/928 esas sayılı davada, taşkın inşaat nedeniyle irtifak hakkı tesisi veya temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın ve birleşen davanın hüküm fıkrasında beirtilen şekilde ayrı ayrı kısmen kabulüne dair verilen 07.06.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraflar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, birleştirilen dava ise Türk Medeni Kanununun 725.maddesine dayalı temliken tescil istemlerine ilişkindir....

          TMK’nin 725. maddesi hükmünden açıkça anlaşılacağı üzere, taşkın yapının bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin yapı sahibine verilebilmesi için öncelikli koşul iyiniyettir. Öngörülen iyiniyetin TMK’nin 3. maddesinde hükme bağlanan sübjektif iyiniyet olduğunda da kuşku yoktur. Bu kural, taşkın inşaatı yapan kimsenin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da taşkın inşaat yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. İyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan taşkın inşaat sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir....

            Çorlu İlçesi Hatip Mahallesi 725 Ada 235 Parsel sayılı taşınmaza davalı tarafından taşkın yapı yapıldığı , davalı taraf taşkın yapıyı yaptırdığını kabul ettiği, davalı kendi evini davacının evinden önceki tarihte yaptırdığı, belediye tarafından davalıya bu haliyle iskan verildiği, davalının uzun yıllardır bu şekilde kullandığı ve iyiniyetli olduğu anlaşılmıştır. Temliken tescil şartları gerçekleştiğinden karşı davanın kabulüne karar verilmiştir. Temliken tescil kararı verildiğinden el atmanın önlenmesi ,kal ve tazminat davaları yönünden, Davacı karşı davalının el atmanın önlenmesi ve kal davası ve tazminat talepleri yönünden esas hakkında Karar Verilmesine Yer Olmadığına," Karar verilmiştir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada;"...Asıl dava, tapulu taşınmaza taşan kısım bakımından elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir. Birleşen dava ise dava, Türk Medeni Kanunu’nun 725. maddesine dayalı taşkın yapı nedeniyle temliken tescil istemine ilişkindir. TMK'nun 683. Maddesinde düzenlendiği üzere; "bir şeye malik olan kimse hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi her türlü haksız el atmanın önlenmesini de dava edebilir. " El atmanın önlenmesi davalarının konusunu büyük ölçüde ayni haklar teşkil eder. El atmanın önlenmesi davasının kabul edilebilmesi için el atmanın haksız olması gerekir. El atan kişinin kasıtlı ve kusurlu olması şart değildir. El atan kişi geçersiz bir hukuki sebebe dayanıyor ise el atmanın önlenmesi davası açılabilir....

              UYAP Entegrasyonu