Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. ... ve ... aracın maliki ve sürücüsü olarak kaza tarihinden itibaren temerrüt faizi ile sorumludur. Bu durumda mahkemece, maddi ve manevi tazminat talebi ile ilgili olarak, davalılar ... ve ... yönünden kaza tarihinden itibaren temerrüt faizi işletilmesine karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün, 6100 sayılı HMK’nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HMUK’nun 438/7 maddesi uyarınca, aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı .. aleyhine 15/02/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21/11/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı şirket tarafından gerçekleştirilen yeraltı maden çalışmaları sırasında kendisine ait dava konusu 611 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binasının zarar gördüğünü belirterek maddi zararının giderilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 23/05/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylemden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen 11/07/2014 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ile ... Orman İşletme Müdürlüğünde birlikte çalıştıklarını, davalının, şef vekili olarak görev yaptığı dönemde kendisine yumrukla vurmak suretiyle kasten yaraladığını ve ......

        Davacı, davalı ...’un kendisini öldürmeye tam teşebbüs suçundan mahkum olduğunu, haksız eylem sonucunda ağır biçimde yaralandığını iddia ederek uğradığı maddi ve manevi zararın müştereken ve müteselsilen ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı ..., eylemin davacının ağır tahriki sonucu meydana geldiğini, tazminat isteminin yersiz olduğunu savunmuştur....

          KARŞI OY YAZISI Anayasa’nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı ... 13/1. maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen biçim ve koşullara uygun olarak idare aleyhine açılabilir. İdare aleyhine böyle bir davanın açılabilmesi, hizmet kusurundan kaynaklanmış, idari işlem ve eylem niteliğini yitirmemiş davranışlar ile sınırlıdır. Kamu görevlisinin, özellikle haksız eylemlerde, Anayasa ve özel yasalardaki bu güvenceden yararlanma olanağı bulunmamaktadır. ... Dava dilekçesinde belirtilen maddi olgulardan davalının salt kişisel kusuruna dayanıldığının anlaşılması karşısında öncelikle bu iddia doğrultusunda delillerin toplanıp değerlendirilerek sonuca varılması gerekir. Açıklanan nedenlerle çoğunluğun onama kararına katılmıyorum. ......

            Somut olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. Ancak, trafik kazaları esas itibariyle haksız eylem sayılan hallerden olmakla birlikte ZMSS'nı yapan sigortacı bakımından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulü mümkün değildir. Zira, sigortacının tazminat giderim yükümlülüğünü düzenleyen KTK.nun 98/1 nci maddesi hükmü uyarınca sigortacı maddede belirtilen belgelerin iletildiği tarihten itibaren 8 ... günü sonrasında temerrüde düşer. Davadan önce böyle bir başvurunun bulunmaması halinde ise dava tarihinde temerrüde düşmüş sayılır....

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-karşı davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece her ne kadar davalı-karşı davacının zinaya dayalı boşanma davasını ispat ettiğinden bahisle bu nedene dayalı olarak tarafların boşanmalarına ve davacı-karşı davalının tam kusurlu olduğuna karar vermiş ise de; kararın hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, davacı-karşı davalının bir başka kadınla birlikte yaşamadığı ve bir başka kadınla devam eden bir ilişkisinin bulunadığı, sadakat yükümlülüğünü ihlal etmediği dinlenen tanıklar Rahime, Sevgi ve İbrahim'inin birbirleriyle tutarlı ve görgüye dayalı beyanları ile sabit olduğunu, davalı-karşı davacı yanın tanıklarının gerçeğe aykırı beyanda bulunduklarını, yerel mahkemece davalı-karşı davacı Hayriye lehine 20.000,00- TL. maddi, 20.000,00- TL. manevi tazminat ödenmesine hükmedilmiş ise de sübut bulmayan zina isnadı nedeniyle şartları oluşmadığı halde maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu ve tazminat miktarlarının fahiş olduğunu...

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-karşı davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece her ne kadar davalı-karşı davacının zinaya dayalı boşanma davasını ispat ettiğinden bahisle bu nedene dayalı olarak tarafların boşanmalarına ve davacı-karşı davalının tam kusurlu olduğuna karar vermiş ise de; kararın hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, davacı-karşı davalının bir başka kadınla birlikte yaşamadığı ve bir başka kadınla devam eden bir ilişkisinin bulunadığı, sadakat yükümlülüğünü ihlal etmediği dinlenen tanıklar Rahime, Sevgi ve İbrahim'inin birbirleriyle tutarlı ve görgüye dayalı beyanları ile sabit olduğunu, davalı-karşı davacı yanın tanıklarının gerçeğe aykırı beyanda bulunduklarını, yerel mahkemece davalı-karşı davacı Hayriye lehine 20.000,00- TL. maddi, 20.000,00- TL. manevi tazminat ödenmesine hükmedilmiş ise de sübut bulmayan zina isnadı nedeniyle şartları oluşmadığı halde maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu ve tazminat miktarlarının fahiş olduğunu...

              Ayırt etme gücüne sahip küçükler, haksız fiillerinden doğan zarardan sorumludurlar. Küçükler tarafından haksız eylem işlenmesi durumunda iki tür sorumluluk doğar. Küçük, haksız eylemin faili olarak, anne baba da, aile başkanı olarak zarar görene karşı sorumlu olurlar. Her iki sorumluluk, birbirinden farklı hukuki nedenlere dayalı olup, zarar gören, küçüğe ve aile başkanına karşı birlikte veya ayrı ayrı dava açabilir; haksız fiil faili küçük hakkında uygulanan uzamış ceza zamanaşımı hükümleri aile başkanları yönünden uygulanmaz....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... vdl. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 05/12/2006 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/09/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-) Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, kasten yaralama eylemine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu