Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

talep ve dava etmiş, 06.07.2021 tarihli bedel artırım dilekçesi ile maddi tazminat yönünden dava değerini toplamda 59.935,37- TL'ye yükseltmiştir....

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davanın Reddi Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Gerekçeli karar başlığında, dava türü olarak, ''Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat'' yerine, ''Haksız Tutuklama Nedeniyle Tazminat'' ibaresine yer verilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir. Bozma üzerine yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 17.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece, dava konusu sahte çekin icra takibine konulması nedeniyle davacının maddi ve manevi zararının gerçekleştiği, var olan zararı ile haksız eylem arasında illiyet bağı bulunduğu ve bu hali ile BK. 41 vd. maddelerinde düzenlenen haksız fiil nedeniyle tazminat isteminin tüm koşullarının gerçekleştiği,ancak davacı 30.000 TL maddi tazminat istemiş ise de dava dışı Atılım Çorapla ilgili sözleşmenin feshi iddiasından zarar gördüğü hususunu ispat edemediği, yine bu dava için vekiline ödediğini belirttiği vekalet ücretini de talep etmesine karşın vekalet ücretinin vekalet görevinin dava sonuçlanıncaya kadar devam ettiği ve dava sonuçlanınca akdedilmiş olacağı, maddi tazminat olarak haksız fiile dayalı istemlerde ise dava açıldığı tarihte gerçekleşmiş olan gerçek zararın istenebileceği, davacının ispat etmiş olduğu gerçek zararın daha önce açılan davada alınan teminat mektuplarına ilişkin masraflar, takip dosyasına ödenen yediemin ücretinden oluştuğu gerekçesiyle maddi tazminat...

      İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir." hükmü gereğince arabuluculuya tabi davalarda dava açılırken, anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya onaylı örneğinin dava dilekçesine eklenmesi gerekir. Dava davalının haksız rekabet teşkil eden eylemleri nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup arabuculuğa tabidir. Somut olayda dava dilekçesi içeriğinden arabuluculuk yoluna başvurulmadan dava açıldığı anlaşıldığından herhangi bir işlem yapılmadan davanın 6102 sayılı TTK.nın 5/A maddesi ve HMK.nın 114/2. maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        Zarar görenler isterse, doğrudan kişisel kusurlarından dolayı haksız eylemi gerçekleştiren kamu görevlisine karşı tazminat davası açabilecekleri gibi, isterlerse Devlete karşı da dava açabilirler. Somut olayda davacı, davalının kişisel kusuruna dayanarak dava açtığından pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığı düşüncesiyle değerli çoğunluğun kararına katılmıyorum. 03/06/2015...

          Davalılar vekili, davacıların, sinemanın kullanılamaması nedeniyle uğradıkları kira kaybı nedeniyle 16.5.2002 ve 03.08.2010 tarihlerinde tazminat isteğine ilişkin olarak açtıkları davalar ile zarara ve fiile muttali olduklarını, zararın oluşmasına müvekkillerinin neden olmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, sinemanın intifa hakkına konu taşkın kısımlarının 2001 yılında yıkılmasından sonra, gerek ecrimisil gerek mahrum kalınan kira bedelleri yönünden 16.05.2002 tarihinde açılan dava sonucu davacıların haksız fiili öğrendikleri, yıllar sonra haksız eylemin devam ettiğini ileri sürmenin hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olacağı gerekçesi ile 27.12.2011 tarihinde açılan eldeki davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir....

            Asliye Ticaret Mahkemesi'nin .../... esas sayılı dosyasında sözleşmenin haksız feshi nedeniyle müspet zararının tahsilini, bu dosya ile birleştirilen mahkememizin .../... esas sayılı dosyada sözleşmeye aykırılık nedeniyle cezai şart ve manevi tazminat talebi yanında sözleşmenin haksız feshi nedeniyle denkleştirme tazminatı ve manevi tazminat talebinde bulunduğu, bu dava dosyasında da aynı ismi taşıyan ve aralarında organik bağ bulunduğu iddia edilen davalı şirket hakkında aynı sözleşmeden kaynaklanan sözleşmenin ihlaline dayalı olarak cezai şart ve manevi tazminat, sözleşmenin haksız feshedildiği iddiasına dayalı olarak müspet zarar tazminatı, denkleştirme tazminatı ve manevi tazminat talep edildiği buna göre İzmir ......

              Mahkemece, davaya konu asıl davada davacının haksız şekilde tutuklanması ve aracının bağlanması nedeniyle oluşan maddi hasarın kısmen kabulüne karar verilmiş, birleşen davanın davacının zarar ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarih olan 27/05/2009 tarihinden davanın açıldığı 01/12/2017 tarihine kadar 8 yıldan fazla zaman geçtiği gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Haksız el koyma nedeniyle tazminat istemleri Devlete karşı açılacak davalarla talep edilebileceğinden davalılardan Tarım İşletme Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilemez. Davanın anılan davalı yönünden husumetten reddi gerekirken bu yönün gözetilmemesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle davalılardan ...... Genel Müdürlüğü yararına BOZULMASINA, davacının ve davalılardan ...... Hazinesinin tüm temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davalı ......

                Davacı vekili istinaf dilekçesinde; İlk derece mahkemesince verilen kararın haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkili şirkette haksız haciz işlemleri uygulandığın, müvekkili şirketin borçlu firma ile ilgisinin bulunmadığını, davalının, borçlu şirketin eski yetkilisine ait yeni şirketin internet sitesinde yer alan bilgileri esas alarak müvekkilinin iş yerinde haciz uygulamasının yerinde olmadığını, müvekkilince açılan istikhak davasında haczedilen ürünlerin müvekkiline ait olduğuna karar verildiğini, cebri icra işlemlerinin kasten zarar verme amaçlı kullanıldığını, haksız haciz nedeniyle müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava; haksız hacizden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Haksız hacze dayalı manevi tazminat istemi 818 sayılı BK.'...

                  Mahkemece iddia, savunma, tanık beyanı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava, marka ve ticaret unvanına tecavüz nedeniyle sicilden terkin ve maddi manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, davacı şirketin ticari unvanındaki asli unsurun "İtimat" ibaresi, davalı şirketin ticari unvanındaki asli unsurun ise Celal Koçkan ismi dışında "İtimat" ibaresi olduğu, her iki unvanın aynı iştigal mevzunda kullanıldığı, davalı şirketin, davacı şirketten haberdar olması nedeniyle kullandığı ticaret unvanının dürüstlüğe uygun olarak kullanılmadığı ve davalının ticaret unvanına bu kullanımın davacı ticaret unvanına tecavüz oluşturduğu, davalı şirketin ticaret unvanında yer alan "İtimat" kelimesinin silinmesi gerektiği, davalı şirketin ticaret unvanını kullanması davacı bakımından haksız rekabet niteliğinde olsa da bu unvanın ticaret siciline kayıtlı olması nedeniyle bu unvanın ticaret sicilinden silinmesine kadar tazminat yükümlülüğü bulunmadığı, davacının ticaret unvanına tecavüz nedeniyle...

                    UYAP Entegrasyonu