"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma HÜKÜM : Beraat Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıklar hakkında verilen beraat hükümleri ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan sanık ... hakkında verilen beraat hükmü katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanıklar ve suça sürüklenen çocuklar hakkında Sübitay Tekstil İmalat İnş.Deri ve Saraciye Gıda San. Tic. Ltd....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/11/2020 NUMARASI : 2019/109 ESAS, 2020/293 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Haciz İhbarına Karşı Yalan Beyanda Bulunma Nedeniyle) KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmasına üzerine dosya incelendi. Anayasanın 36.maddesinde; "herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme görev ve yetki içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz" düzenlemesi bulunmaktadır; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6.maddesinde ise; " her şahıs gerek medeni hak ve vecibeleri ile ilgili nizalar, gerek ceza-i sahada kendisine karşı serdedilen bir isnadın esası hakkında karar verecek olan kanuni, müstakil ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içerisinde hakkaniyete uygun ve aleni surette dinlenmesini istemek hakkına haizdir " hükmü mevcuttur....
İcra mahkemesi tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder." şeklindeki düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, icra mahkemesinin gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçu ile ilgili iddialarla ilgili olarak, şikayet dilekçesinde gösterilen her türlü delilleri araştırma zorunluluğu bulunduğu gözetilmeden, alacağın varlığını, İİK'nun 68. maddesindeki belgelerle ispat etmesi zorunluluğu ve icra mahkemesinin sadece yalan beyana dayalı olarak istenen tazminatın tayin, tespit ve takdiri yönünden genel hükümlere, uymak zorunda olduğu şeklindeki yasaya uygun düşmeyen gerekçe ile sanıkların beraatlerine karar verilmesi yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca, asıl borçlu ... S.S. ... ve ... Tarım Satış Kooperatifleri Birliği ile 3.şahıs ... Gıda Sanayi ve Ticaret İmalat ve İnşaat Pazarlama Limited şirketine ait defter ve kayıtlar üzerinde karşılaştırmalı olarak bilirkişi incelemesi yaptırılarak, üçüncü şahıs ......
Ancak; 20/07/2010 tarihli haciz tutanağı, katılan ve müşteki beyanlarından sanık ...'ın haciz yapılmasını engellemek için katılan avukat ve haciz memurunu ittirdiği ve müştekiye “ size sorarım” şeklinde tehditte bulunduğunun anlaşılması karşısında, üzerine atılı görevi yaptırmak için direnme suçunun oluştuğu gözetilmeden, yetersiz gerekçeyle beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet savcısı ile katılan ...'ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 06/02/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/09/2020 NUMARASI : 2019/456 ESAS 2020/274 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Haciz İhbarına Karşı Yalan Beyanda Bulunma Nedeniyle) KARAR : Yukarıdaki esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya içeriğindeki tüm bilgi ve belgeler okunup, tetkik edilip heyetçe yapılan müzakerede, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı incelenerek aynı kanunun 353. maddesi gereğince duruşma yapılmaksızın yapılan inceleme sonunda gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, borçlusu Rengin Yapı Mühendislik T3 Ticaret A.Ş.'ye karşı Kocaeli 8....
Takip alacaklısı üçüncü kişinin tebliğ edilen haciz ihbarnamesine verdiği cevabın (itiraz) aksini ispat ederek cezalandırılması ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. Ancak bu sorumluluğun doğabilmesi, yasal süre içerisinde yapılan bir itirazın varlığına ESAS NO : 2024/2791 bağlıdır. Üçüncü kişinin haciz ihbarnamesine karşı yalan beyanda bulunması cezai bakımdan suç, hukuki bakımdan haksız fiildir. Haksız fiil aynı zamanda suç teşkil edebilir. Bu durumda, üçüncü kişiye gönderilen birinci haciz ihbarnamesine İİK’nın 89. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen 7 günlük yasal süreden sonra itiraz edildiğinde ve süresinde yapılmış geçerli bir itiraz bulunmadığında üçüncü kişinin haksız fiilinden söz edilemez....
Temyiz, nispi vekalet ücretine ilişkin olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile uyuşmazlık konusu değerin, yukarıda belirtilen kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşıldığından, anılan Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti yoktur. 2.Alacaklının temyiz isteminin incelenmesinde; Haciz isteme hakkı kural olarak alacaklının borçluya karşı başlatmış olduğu takibin kesinleşmesi ile doğar. İhtiyati haciz kararına dayalı da haciz ihbarnamesi çıkarılabilir. Takip alacaklısı üçüncü kişinin tebliğ edilen haciz ihbarnamesine verdiği cevabın (itiraz) aksini ispat ederek cezalandırılması ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. Ancak bu sorumluluğun doğabilmesi, borçluya karşı kesinleşmiş bir icra takibinin mevcudiyetine bağlıdır. Üçüncü kişinin haciz ihbarnamesine karşı yalan beyanda bulunması cezai bakımdan suç, hukuki bakımdan haksız fiildir. Haksız fiil aynı zamanda suç teşkil edebilir....
Takip alacaklısı üçüncü kişinin tebliğ edilen haciz ihbarnamesine verdiği cevabın (itiraz) aksini ispat ederek cezalandırılması ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. Ancak bu sorumluluğun doğabilmesi, yasal süre içerisinde yapılan bir itirazın varlığına bağlıdır. Üçüncü kişinin haciz ihbarnamesine karşı yalan beyanda bulunması cezai bakımdan suç, hukuki bakımdan haksız fiildir. Haksız fiil aynı zamanda suç teşkil edebilir. Somut olayda üçüncü kişiye gönderilen birinci haciz ihbarnamesine İİK’nun 89. maddesinin 2. Fıkrasında belirtilen 7 günlük yasal süreden sonra itiraz edildiğinden ve süresinde yapılmış geçerli bir itiraz bulunmadığından üçüncü kişinin haksız fiilinden söz edilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs, resmi belgede sahtecilik, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma HÜKÜM : 1- Nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçundan beraat 2- Yalan beyanda bulunma ve resmi belgede sahtecilik suçundan ceza verilmesine yer olmadığına Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik karara karşı itiraz yoluna başvurulması sonucu ilgili mercii tarafından itirazın reddine karar verildiği ve bu karara karşı da herhangi bir şekilde temyiz yasa yoluna başvurulmadığı anlaşılmakla, nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçundan beraat hükmü ve yalan beyanda bulunma ve resmi belgede sahtecilik suçlarından ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin kararlara yönelik katılan vekilinin temyiz talebi ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesinde; Sanığın 2009 yılında pamuk ekimi yapıldığını belirterek kendisi ve gerçekte pamuk...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak HÜKÜM : Mahkumiyet 5237 sayılı TCK’nın 206. maddesinde düzenlenen "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak” suçunun oluşması için kişinin açıklamaları üzerine yetkili bir kamu görevlisi tarafından resmi bir belgenin düzenlenmesi ve düzenlenen resmi belgenin, beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olmasının gerektiği, yalan beyanın tek başına kanıtlama gücünün bulunmadığı, bu beyana rağmen görevlinin, beyan edilen hususların doğruluğunu araştırıp da belgeyi sonra düzenlemesinin gerekli olduğu takdirde, belgeye dayanak oluşturan bilgi yalan beyan olmayıp görevlinin araştırması sonucu ulaştığı bilgi olduğundan yine beyan olunan bilgiler ilgili memur ya da makamın başkaca araştırma yapmasını, belge incelemesini gerektirirse veya yalan beyan üzerine memurun kandırılamaması neticesinde doğru şekilde belge oluşturulması durumunda anılan suçun oluşmayacağı...