Sanıklar vekilinin gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteğinin incelenmesinde : İdari para cezası verilmesine dair kararların temyiz olanağı bulunmayıp, itirazı kabil kararlardan olması ve idari yaptırıma mahkemece karar verilmesi halinde 5326 sayılı kanunun 29. maddesi uyarınca yargı çevresi içinde yer aldığı ağır ceza mahkemesine itiraz edilebileceği anlaşılmakla sanıklar vekilinin temyiz isteğinin itiraz niteliğinde kabulü ile itiraz merciince incelenip, karar verilmek üzere mahalline gönderilmesi için dosyanın incelenmeksizin Yargıtay C.Başsavcılığına ( TEVDİİNE ), B.) Tazminat isteğine yönelik olarak yapılan temyize gelince : 1.) İİK.nun 89. maddesi uyarınca haciz ihbarnamesi çıkaran davacının, borçlusu Yapı Mekan İnşaat Proje Müşavir Ltd....
İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili; yerel mahkemece yalan yere tanıklık yaparak müvekkilinin yargılanmasına haksız olarak sebebiyet veren, müvekkilinin aile huzurunu kaçıran davalıdan tazminat taleplerinin reddedildiğini, haksız olarak müvekkile zarar vermek kastı ile haksız fiil işleyen davalının müvekkile yaşattıklarından dolayı tazminat ödemesi gerektiğini, bu hususta tanık bildirmiş olmalarına rağmen Covid döneminde hazır edemediklerini ve hatta duruşmaların ertelendiği böyle bir dönemde tanık hazır edilmediğinden bahisle taleplerinin reddedildiğini, HMK gereği tanıklarına davetiye çıkarılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yalan tanıklık nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup karar davacı vekili yönünden istinaf edilmiştir. Ceyhan 3....
den alacaklı olan ... tarafından İİK 89 uncu maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesine karşı davacının 30.06.2014 tarihinde bildirdiği 20.624,00 TL borçlu olduğuna dair beyanı açıklamada yanılma iddiasına dayalı bir dava olduğu, davacı taraf kendisine gönderilen haciz ihbarına süresi içinde takip borçlusuna borçlu olduğunu bildirdiği, Bozma ilamında da belirtildiği üzere 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 31 inci maddesinde açıklamada yanılma şartları, 6098 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesinde iletmede yanılma hususları düzenlenmiş olup davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü sebeple yasanın öngördüğü şartları taşımadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre sanık ... savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, II-Sanık ... hakkında yalan beyanda bulunma, mağdurlar ..., ..., ..., ... ve ...'a karşı işlediği dolandırıcılık, yakınanlar ... ve ... karşı işlediği hırsızlık suçları nedeniyle verilen hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesine gelince ise; Sanık hakkında lehe yasa değerlendirmesi yapılırken yakınanlar ..ve .... ile yakınanlar .. ve ....'a karşı işlenen dolandırıcılık suçları yönünden anılan Yasanın 245/1. maddesi yerine, adı geçen Yasanın 158/1-f; yalan beyanda bulunma suçu bakımından ise aynı TCK'nın 267/1. maddesi yerine, aynı Yasanın 206/1. madde ve fıkrasıyla mukayese yapılması sonuca etkili görülmemiştir. Mağdurlar ..., ..., ..., ... ve ...'...
İcra Müdürlüğünün 2011/7464 Esas sayılı icra takip dosyasında 08/12/2011 tarihinde borçlu Adres Yapı..Ltd.Şti ne ait evde yapılan haciz sırasında kendisinin İstanbul'da olması nedeniyle haciz mahallinde bulunmadığı halde haciz mahallinde bulunduğu, haciz mahallinde olan avukat Aslı Uluçay'a haciz mahallinde bulunmayan alacaklı vekili Işıl Gülümser yerine haciz tutanağının altına imza atması yönünde telkinde bulunduğundan bahisle yalan tanıklık yaptığını, iftira ettiğini ileri sürerek; dava dışı avukatlar Aslı Uluçay ve Işıl Gülümser' i de davacıyı yalan tanıklık yapması için azmettirdiğinden bahisle şikayet ettiği; bu şikayet üzerine davacı hakkında Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/4923 Soruşturma sayılı evrakından yalan tanıklıktan ve iftiradan yapılan soruşturma sonucunda 22/12/2016 tarih 2016/8325 Sayılı karar ile haciz mahallinde icra memuru ile çekilmiş fotoğraf ile mesaj tespit tutanağı kapsamından müştekinin olay günü haciz mahallinde bulunduğunun anlaşıldığı, en azından...
Hukuka aykırı hiçbir eylem yoktur, yalan beyanda bulunmuştur ve hayal ürünü" diyerek kişilik haklarını zedelediğini, taşınmaz satışı için taraflar arasında imzalanmış sözleşme olduğunu, sözleşme süresinin 20 günle sınırlandırılmışken, 8. gün itibariyle sözleşmeye aykırı cayma bedeli kaporası iade istenip şahsının engellendiğini, satışlarının blokelenip gayrimenkullerini satamadığını, borçlarını ödeyemediğini, faizle ödemek zorunda kaldığını belirterek, 50.000- TL manevi ve 50.000- TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, yargılama giderinin davalıya yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
Uyuşmazlık, haciz ihbarnamesine yalan beyanda bulunulması nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup, ıslahla birlikte 169.000 TL'ye ilişkindir. Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihine göre uyuşmazlık konusu değerin, yukarıda belirtilen kesinlik sınırını geçmediği anlaşıldığından, anılan Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti yoktur. 5311 sayılı Kanunla değişik İİK.nin 364/1-2. maddeleri ve 6100 sayılı HMK'nin 366. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352. maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin (REDDİNE), 29.11.2023 gününde oy birliğiyle karar verildi. ......
SUÇ : Basit yaralama, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak HÜKÜM : 1-Sanık ...: resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçundan mahkumiyetine 2-Sanık ...: resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçundan beraat. Kasten yaralama suçundan açılan kamu davasının şikayetten vazgeçme nedeniyle düşürülmesine dair. Cumhuriyet savcısı temyiz dilekçesinde, sanık ..., hakkındaki resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçundan verilen beraat kararını da temyiz ettiği, tebliğnamede bu temyiz yönünden herhangi bir görüş bildirilmediği anlaşılmakla, vaki temyiz istemi hakkında ek tebliğname düzenlendikten sonra iadesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.04.015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/09/2020 NUMARASI : 2019/761 ESAS 2020/409 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Haciz İhbarına Karşı Yalan Beyanda Bulunma Nedeniyle) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin arabuluculuk anlaşmasında geçen alacaklarını belirtilen tarihte tahsil edememesi üzerine İstanbul Anadolu 6....
a ait kimlik bilgilerini kullandığı, görevlilerin sanığın beyanına inanmaması üzerine, bu kez ... adına düzenlenmiş sürücü belgesi fotokopisini ibraz ederek kendisini ... olarak tanıttığı, bu beyana da itibar etmeyen kolluk görevlileri herhangi bir tutanak düzenlemeksizin yapılan arşiv araştırması sonucu da sanık hakkında yakalama ve arama kararlarının bulunduğunun tespit edildiği ve bu doğrultuda gerçek kimlik esas alınarak resmi belge düzenlendiği dosya kapsamından anlaşılmakla; a- Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşması için, işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla hareket edilmesi gerektiği, b- Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun oluşumu için, bir resmi belgeyi düzenleme yetkisine sahip kamu görevlisine yalan beyanda bulunmasının ve bu beyan üzerine resmi belgenin düzenlenmesinin zorunlu olduğu, c- Kimliği konusunda yalan beyanda bulunması halinde ise 5326 sayılı Kabahatler...