Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan HÜKÜMLER : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanığın temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, II-Sanık hakkında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde; Hakkında arama kararı olduğu için gerçek kimlik bilgilerini gizlemek isteyen sanığın, teyzesinin oğlunun ismini ve bu şahsa ait TC kimlik numarasını kendi kimlik bilgileri olarak bildirmesi şeklindeki eyleminin resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu...

    Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanığın durdurularak kimliğinin sorulduğu sırada ... ...’a ait kimlik bilgilerini görevli memura beyan ettiği, sanığın parmak izi incelemesi sonucunda ... olduğunun tespit edildiği olayda, olay tutanağının sanığın ismiyle hazırlandığı kimlik bilgileri kullanılan ... ... adına düzenlenmiş bir adli ya da idari soruşturma belgesi veya tutanak bulunmaması nedeniyle TCK'nin 206/1. maddesinde tanımlanan "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunun oluşmayacağı, sanığın eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde düzenlenen "kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak" kabahatini oluşturduğu gözetilmeden, yalan beyanda bulunma suçundan hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince, uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak sanığın eylemine...

      Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanık ... hakkında yapılan ihbar sonucu kahvehaneye giden kolluk görevlilerinin sanıktan kimlik sorması üzerine üstünde kimlik olmadığını ve ... olduğunu beyan ettiği, üzerinden ... adına düzenlenmiş reçete fotokopisinin de çıktığı anlaşılarak sanık karakola kimlik tespiti için götürülmüş ve ... olduğu tespit edilmiş olması nedeniyle, TCK'nin 206/1. maddesinde tanımlanan "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunun oluşmayacağı, sanığın eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde düzenlenen "kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak" kabahatini oluşturduğu gözetilmeden, yalan beyanda bulunma suçundan hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince, uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak sanığın eylemine uyan 5326 sayılı Kanun...

        ya ait kimlik bilgilerini görevli memura beyan ettiği ve... olarak parmak izinin sorgulandığı, sanığın parmak izi incelemesi sonucunda ... olduğunun tespit edildiği anlaşıldığından, olay tutanağının sanığın ismiyle hazırlandığı kimlik bilgileri kullanılan... adına düzenlenmiş bir adli ya da idari soruşturma belgesi veya tutanak bulunmaması nedeniyle TCK'nin 206/1. maddesinde tanımlanan "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunun oluşmayacağı, sanığın eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde düzenlenen "kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak" kabahatini oluşturduğu gözetilmeden, yalan beyanda bulunma suçundan hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince, uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak sanığın eylemine uyan 5326 sayılı Kanun’un 40/1. maddesinde öngörülen idari para cezasının...

          bağlanan suçu mu oluşturacağı hususu, itirazımızın özünü oluşturmaktadır. 5237 sayılı TCK'nun 206. maddesinde hükme bağlanan memura yalan beyanda bulunma suçu, 765 sayılı TCK'nun 343. maddesinin karşılığıdır. 765 sayılı TCK'nun 343/2. maddesindeki nitelikli hallere yeni yasada yer verilmemiş, yalnızca 'yalan beyanda bulunma' deyimine yer verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlığa teşebbüs, görevli memura yalan beyanda bulunma, sahte sürücü belgesi kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanık ...'e atılı hırsızlığa teşebbüs, görevli memura yalan beyanda bulunmak, sahte sürücü belgesi kullanmak suçlarının gerektirdiği cezaların miktar ve nev’i itibariyle tabi olduğu 765 sayılı TCK'nın 102/4. maddesine göre hesaplanan 5 yıllık zamanaşımının karar tarihi olan 10.10.2005 ve inceleme tarihleri arasında gerçekleştiği anlaşılmakla, hükümlerin BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 15.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, yalan beyanda bulunmak HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanığa atılı hırsızlık ve Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçlarının gerektirdiği cezanın miktar ve nev'i itibariyle tabi olduğu 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddelerine göre hesaplanan 7 yıl 6 aylık olağanüstü zamanaşımının suç tarihi olan 21.05.2004 ve 25.05.2004 ve inceleme tarihleri arasında gerçekleştiği anlaşılmakla, hükmün BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 29.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Bununla birlikte suçun oluşması için sanığın beyanda bulunması yeterli olmayıp sanığın beyanı üzerine kamu görevlisi tarafından bir belgenin de düzenlenmesi gerekmektedir. 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun "Kimliği bildirmeme" başlığını taşıyan 40. maddesinin birinci fıkrası ise; "Görevle bağlantılı olarak sorulması halinde kamu görevlisine kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçınan veya gerçeğe aykırı beyanda bulunan kişiye, bu görevli tarafından elli Türk Lirası idari para cezası verilir" hükmünü içermektedir. Bu kabahat fiili ile 5237 sayılı TCK'nun 206. maddesinde düzenlenen suç arasındaki fark, beyanın resmi belge düzenlenmesi sırasında yapılıp yapılmadığıdır. Kamu görevlisinin görevi nedeniyle resmi belge düzenlediği sırada yalan beyanda bulunulması halinde TCK'nun 206. maddesi uygulanacaktır....

                  İİK'nun 89/4. maddesinde; "Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. İcra mahkemesi tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder" düzenlemesi yer almaktadır. Kanun hükmünde yer alan tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır. Bu davada üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu davacı takip alacaklısı ispat etmelidir. Üçüncü kişinin beyanının aksi, İİK'nun 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmaksızın her türlü delille ispat edilebilir. Anılan maddenin açık hükmü gereğince; icra mahkemesince, genel hükümlere göre yargılama yapılarak sonuca gidilmelidir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet Temyize tabi suçların resmi belgede sahtecilik ve memura yalan beyanda bulunma suçları olduğu, tebliğnamede sanık hakkında “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü ile ilgili görüş bulunmadığı anlaşılmakla, bu hususta ek tebliğname düzenlenmesi için dosyanın iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 26.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu