Gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçundan sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesi sonunda; Asıl borçlu olan sanık Murzata Bulut'un alacaklıya karşı üçüncü kişi sayılamayacağından isnat edilen suçun oluşmayacağı gözetilmeksizin yanlış gerekçe ile sanığın beraatine karar verilmesi isabetsiz ise de gerekçesi yanlış fakat sonucu itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA, Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan sanıklar ... ve ... haklarında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesi sonunda; Sanıklar ... ve ...’ın yetkilisi oldukları ... Spor Gıda Ltd.Şti.’ne gönderilen birinci haciz ihbarnamesi şirket çalışanı sıfatıyla asıl borçlu ... tarafından 14.1.2009 tarihinde şirket adresinde tebellüğ edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması HÜKÜM : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: 5237 sayılı TCK'nın 268/1. maddesinde düzenlenen başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunun oluşabilmesi için işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılarak soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin kimlik bilgileri verilen mağdur hakkında yapılmasına neden olunması gerekir. Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK'nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu oluşur....
Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu, bir resmi belge düzenlenmemiş olması halinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahati oluşur....
Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu, bir resmi belge düzenlenmemiş olması halinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahati oluşur. Somut olayda, sanığın katılandan harici satın aldığı kamyonetle etiketsiz ve markasız kömür taşırken zabıta ekiplerince yakalandığı esnada, katılan ...'...
Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK'nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu, bir resmi belge düzenlenmemiş olması halinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahati oluşur....
Sulh Ceza Mahkemesi TARİHİ : 12/03/2012 NUMARASI : 2011/577 (E) ve 2012/480 (K) SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan Yalan beyanda bulunma suçunun oluşması için beyan üzerine belge düzenlemeye yetkili kişinin memur olması gerekli ve yeterli olup, beyanda bulunanın yani sanığın memur olması gerekmediğinden yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı anlaşıldığından, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibariyle doğru olan hükmün istem gibi ONANMASINA, 24.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi....
müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kimliği hakkında yalan beyanda bulunmak suçundan açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 28.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda “...” adresine kanunun gösterdiği usullere göre daha önce bir tebligat yapılmadığından, belirtilen adreste 35.maddeye göre yapılan tebligat işlemi de geçersiz olduğundan, sanığın temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; 1-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA 2-Sanık hakkında kişi hüviyeti hakkında yalan beyanda bulunma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCK'nun 343/2 maddesindeki kişi hüviyeti hakkında yalan beyanda bulunma suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Yasanın 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirtilen 7 yıl 6 aylık genel dava zamanaşımının, suçun işlendiği 16.04.2003 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın...
ye ait olan ancak kendi fotoğrafını yapıştırdığı nüfus cüzdanını çıkarıp ibraz etmek isterken, kolluk görevlilerinin sanığın çantasında başka bir nüfus cüzdanı daha olduğunu fark ettiği ve yapılan arama sonucu çantasından kendisine ait nüfus cüzdanının bulunduğu ve belgelerin de gerçek kimlik bilgilerine göre düzenlendiğinin anlaşılması karşısında; sanığın eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde düzenlenen "Kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunma" kabahatini oluşturduğu gözetilmeyerek TCK'nın 206/1. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan hüküm kurulması, 2-Kabul ve uygulamaya göre de; Anayasa Mahkemesi'nin, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi evrak tanzimi sırasında kimliği hakkında yalan beyanda bulunma HÜKÜM : Düşme Sanığın "zamanaşımı nedeniyle kamu davasının düşürülmesi" hükmünü temyizde hukuki menfaati bulunmayıp, gerekçeye de yönelik olmayan temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE, 02.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....