Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 05/10/2012 NUMARASI : 2011/471 (E) ve 2012/1257 (K) SUÇ : Yalan beyanda bulunma 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 Sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükümleri karşısında; yüklenen yalan beyanda bulunma suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 Sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının; suçun işlendiği 20.04.2004 tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden kamu davasının düşürülmesi yerine, sanığın mahkümiyetine karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeksizin hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişi hüviyet veya sıfatına ilişkin yalan beyanda bulunma, Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın suç tarihinde saat 04:30 sularında yakınana ait evin açık olan penceresinden girerek hırsızlığa kalkıştığı, yakalandığında da işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma yapılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimlik bilgilerini kullandığı, olay günü güneşin saat 06.23’te doğduğu, bu nedenle suçun gece vakti işlendiği anlaşılmakla; Sanığın eylemine uyan 765 Sayılı TCK’nın 492/1.maddesindeki hırsızlık ve aynı Kanun’un 343/2.maddesindeki kişi hüviyet veya sıfatına ilişkin yalan beyanda bulunma suçları için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, 765 Sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2.maddelerinde öngörülen yedi yıl altı aylık zamanaşımı süresinin, suçun işlendiği 16.08.2004 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları ile tebliğnamedeki...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişi hüviyet veya sıfatına ilişkin yalan beyanda bulunma HÜKÜM : TCK 343/2 maddesi gereğince; 6 ay hapis cezası. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “resmi evrak tanzimi sırasında kimliği hakkında yalan beyanda bulunma” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK'nun 102/4 maddesinde öngörülen asli dava zamanaşımının, kesici son işlem olan mahkumiyet kararının verildiği 27.04.2006 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, o yer Cumhuriyet savcısı ile sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişi hüviyet veya sıfatına ilişkin yalan beyanda bulunma HÜKÜM : 765 s.TCK'nın 343/2,59/2 mad.ge.5 ay hapis cezasına ilişkin. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen kişi hüviyet ve sıfatına ilişkin yalan beyanda bulunma suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK. nun 102/4 ve 104/2 maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının suç tarihi olan 21.08.2003 tarihinden dosya inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişi hüviyet veya sıfatına ilişkin yalan beyanda bulunma HÜKÜM : 765 Sayılı TCK'nun 343/2, 59/2 maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen "kişi hüviyet ve sıfatına ilişkin yalan beyanda bulunma" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK.nun 102/4. maddesinde öngörülen asli dava zamanaşımının karar tarihi olan 28.02.2006 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişi hüviyet veya sıfatına ilişkin yalan beyanda bulunma HÜKÜM : Sanığın 765 S.Y.nın 343/1, 647 S.Y.nın 4 ve 6. maddelerine göre 1.336.500.000 TL APC ile cezalandırılmasına ve verilen cezanın ERTELENMESİNE 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “Resmi Merciilere Yalan Beyanda Bulunma” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2 maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, 12.02.2004 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlığa Teşebbüs ve Kişi hüviyet veya sıfatına ilişkin yalan beyanda bulunma HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanığa atılı hırsızlık, kişi hüviyet veya sıfatına ilişkin yalan beyanda bulunma suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nev'i itibariyle tabi olduğu 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerine göre hesaplanan 7 yıl 6 aylık zamanaşımının suç tarihi olan 19.02.2003 ve inceleme tarihleri arasında gerçekleştiği anlaşılmakla, hükmün BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK.nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı CMK.nun 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 17.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık, kimliği hakkında yalan beyanda bulunma HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığa atılı dolandırıcılık ve kimliği hakkında yalan beyanda bulunma suçlarından gerektirdiği cezanın miktar ve nev’i itibariyle tabi olduğu 765 sayılı TCK.nun 102/4. maddesine göre, hesaplanan beş yıllık dava zamanaşımının, 13.06.2006 tarihli mahkumiyet ile inceleme tarihleri arasında gerçekleştiği anlaşılmakla; 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK. nun 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, aynı yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE, 22.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma. Hüküm : TCK'nın 206/1, 53, 58/1-6-7-8. maddeleri uyarınca mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın işlenen hırsızlık suçunun faili olarak hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla kardeşi olan ...'a ait kimlik bilgilerini kullanması şeklinde gerçekleşen olayda eylemin bir bütün halinde TCK'nın 268. maddesinde tanımlanan başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunu oluşturacağı gözetilmeden, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan mahkumiyet hükmü kurulması, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 02.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık ... ve müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, II) Sanık hakkında yalan beyanda bulunma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; TCK'nın 206/1. maddesindeki resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunun oluşabilmesi için failin beyanı üzerine yetkili memur tarafından düzenlenen bir belge olması ve bu belgenin de yapılan bildirimin doğruluğunu kanıtlama gücüne sahip olmasının gerektiği, sanığın yakalandığında ismini ... olarak bildirdiği ancak polis merkezine götürüldüğü sırada gerçek isminin ... olduğunu belirttiği ve kollkuta işlemlerin ve ifadesinin gerçek ismi ile alındığının anlaşılması karşısında, TCK'nın 206/1. maddesindeki suçun yasal unsurları oluşmadığı gözetilmeden...