"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet 5271 sayılı CMK’nın 225. maddesi uyarınca hükmün konusu, duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, bir olayın açıklanması sırasında başka bir fiilden bahsedilmesinin o konuda da dava açıldığı anlamına gelmeyeceği cihetle; Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 04.11.2011 tarih ve 2011/8606 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında sahte olarak oluşturulmuş ilaç kullanım raporunu ibraz etmek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla kamu davası açıldığı, iddianamede sanığın yakalandığında ismini ... olarak tanıtması eylemiyle ilgili ayırma kararı verilerek ayrı soruşturma yürütüldüğünün belirtildiği, ancak yalan beyanda bulunma suçu ile ilgili bir iddianın bulunmadığı gözetilmeden; resmi belgede sahtecilik suçu yerine, iddianamede gösterilip nitelendirilen fiilin dışına çıkılarak, dava açılmayan “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma HÜKÜM : Mahkumiyet Yokluğunda kurulan hükmün sanık yerine vasisine tebliğ edildiği, temyiz hakkının kişiye bağlı hak olması nedeniyle vasiye yapılan tebligatın geçersiz olduğu ve sanığın öğrenme üzerine verdiği 15.07.2014 tarihli temyiz dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede: Sanığa yüklenen “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma” suçunun, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK'nin 206/1. maddesinde öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu, aynı Yasa'nın 66/1-e maddesinde öngörülen asli dava zamanaşımının, kesici son işlem olan mahkumiyet kararının verildiği 19.07.2010 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişi hüviyet veya sıfatına ilişkin yalan beyanda bulunma HÜKÜM : TCK 343/2 maddesi gereğince; 6 ay hapis cezası. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “resmi evrak tanzimi sırasında kimliği hakkında yalan beyanda bulunma” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK'nun 102/4 maddesinde öngörülen asli dava zamanaşımının, kesici son işlem olan mahkumiyet kararının verildiği 27.04.2006 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, o yer Cumhuriyet savcısı ile sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişi hüviyet veya sıfatına ilişkin yalan beyanda bulunma HÜKÜM : 765 s.TCK'nın 343/2,59/2 mad.ge.5 ay hapis cezasına ilişkin. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen kişi hüviyet ve sıfatına ilişkin yalan beyanda bulunma suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK. nun 102/4 ve 104/2 maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının suç tarihi olan 21.08.2003 tarihinden dosya inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişi hüviyet veya sıfatına ilişkin yalan beyanda bulunma HÜKÜM : 765 Sayılı TCK'nun 343/2, 59/2 maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen "kişi hüviyet ve sıfatına ilişkin yalan beyanda bulunma" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK.nun 102/4. maddesinde öngörülen asli dava zamanaşımının karar tarihi olan 28.02.2006 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişi hüviyet veya sıfatına ilişkin yalan beyanda bulunma HÜKÜM : Sanığın 765 S.Y.nın 343/1, 647 S.Y.nın 4 ve 6. maddelerine göre 1.336.500.000 TL APC ile cezalandırılmasına ve verilen cezanın ERTELENMESİNE 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “Resmi Merciilere Yalan Beyanda Bulunma” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2 maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, 12.02.2004 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma, dolandırıcılık HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık ...'nun, diğer sanık ...'e ait nüfus cüzdanıyla... Kadın ve Doğum Hastalıkları Hastanesinde muayene ve doğum işlemleri yaptırdığından resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma ve dolandırıcılık suçlarını, sanık ...'in ise dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.11.2002 tarih ve 272-402 E.-K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, 1412 sayılı CMUK'nın 223/son maddesi ile aynı mahiyette hüküm içeren ve 5271 sayılı CMK'nın 193/2. maddesine göre; mahkemeye gelmemiş sanık hakkında duruşma yapılamayacağına ilişkin temel kuralın istisnasının, dosya kapsamına göre ilk bakışta eylemin suç oluşturmayacağının anlaşılması halinde verilen beraat kararı ile sınırlı olduğu, buna göre; sanık ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, kimlik bilgileri hakkında yalan beyanda bulunmak HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I-Sanık hakkında kimliği hakkında yalan beyanda bulunma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Sanığa yüklenen 765 sayılı TCK’nın 343/2 maddesinde tanımlanan kimliği hakkında yalan beyanda bulunma suçu aynı Yasanın 102/4 ve 104/2 maddelerine göre hesaplanan 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımına bağlı olup suç tarihi olan 26.01.2005 tarihinden incelemenin yapıldığı tarihe kadar bu sürenin geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca sanık hakkında...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan HÜKÜM : Beraat Dolandırıcılık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçlarından sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler, katılan vekili ve mahalli Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1-Dolandırıcılık suçundan sanıklar hakkında verilen hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanık ...'ün babası olan 1937 doğumlu ...'nin 07/10/1994 tarihinde hayatını kaybettiği, babasından trafikde kaydı olmayan 1993 model Massey Ferguson marka traktör kaldığı, bu traktörü sanık ...'...
Halk Bankası şubesinde bulunan hesaptaki parasının haczi için İİK'nun 89/1. maddesine göre gönderilen birinci haciz ihbarnamesini 14.01.2010 tarihinde tebellüğ ettiklerini ve 14.01.2010 tarih ve 81 sayılı yazıları ile İzzet Sönmez'in şubeleri nezdinde bakiyesinin sıfır olduğunu belirtmelerini müteakip, on gün sonra borçlu İzzet Sönmez'in haciz ihbarnamesinde belirtilen hesabından başka bir borcu için verdiği 3.500.00 TL bedelli çekin 24.01.2010 tarihinde ibraz edilmesi nedeniyle karşılığının ödendiği kötü niyetli olarak itiraz ederek yalan beyanda bulunduklarını ileri sürerek İİK'nun 338/1. maddesi uyarınca cezalandırılmasını ve davalıların yalan beyanı nedeni ile müvekkilinin uğradığı zarar olan 4.860.19 TL tazminata mahkum edilmesini talep ettiği, mahkemece yapılan yargılama sonunda müzekkerenin tebliğ tarihinde davalı banka nezdinde dava dışı şahsa ait haczedilebilir bir paranın mevcut olmadığı ve borçlunun banka nezdinde doğacak muhtemel hak ve alacaklarına haciz konulamayacağı gerekçesiyle...