"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Kasten yaralama, 6136 sayılı Yasaya aykırılık, yalan beyanda bulunma HÜKÜMLER : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Sanık ... hakkında resmi belgenin düzenlenmesi sırasında yalan beyanda bulunmak ve sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçundan suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelemesinde; Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanık ...'un beraaat etmesi gerektiğine sanık ...'...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: 07.01.2015 tarihli iddianameyle "Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma" suçundan dava açılmış olup, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.06.1997 gün ve 88/147 sayılı kararında da açıklandığı üzere, bir olayın açıklanması sırasında başka bir olaydan da söz edilmesi o olaydan da dava açıldığı anlamına gelmeyeceği gibi resmi belgede yalan beyanda bulunma ile nitelikli dolandırıcılık suçları bağımsız suçlar olup, birinin diğerine dönüşmeyeceği ve hükmün konusunun iddianamedeki fiil olduğu gözetilmeden, iddianame kapsamı dışına çıkılarak dava açılmayan dolandırıcılık suçundan görevsizlik kararı verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 225. maddesine muhalefet edilmesi nedeniyle İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 04.02.2016 gün ve 2015/45-2016/62 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına ilişkin merci kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, İzmir 9....
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanığın olay gününden 3 gün önce bonzai kullandığı, suç tarihinde rahatsızlanarak hastaneye geldiği, giriş işlemleri yaptırdığı esnada görevli personele kardeşine ait kimlik bilgilerini vererek giriş işlemini yaptırdığı, muayene esnasında bonzai içtiğinin tespiti üzerine hastane polisinin çağrıldığı, polis tarafından sanıktan kimliğini ibraz etmesi istendiği, yapılan araştırma sonucu sanığın kardeşine ait kimlik bilgileri ile acile giriş yaptığının tespit edildiği, olayla ilgili tutanak tutularak sanığın gerçek kimlik bilgileri ile hastane kaydı yapıldığı, kardeşi adına düzenlenen belge veya tutanak bulunmaması nedeniyle TCK'nin 206/1. maddesinde tanımlanan "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunun oluşmayacağı, sanığın eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde düzenlenen "kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak" kabahatini oluşturduğu gözetilmeden, yalan beyanda bulunma suçundan hüküm...
Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği cezanın kişiselliği prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere çözümlenmesi gerekmektedir. Ceza verilememesi hali tazminata hükmedilmesinden bağımsız bir konudur ve tazminat yönünden bağlayıcılığı bulunmadığı gözetilmeksizin tazminat talebinin reddine karar verilmesi isabetsiz olduğundan, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, hükmün kısmen isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 19.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan Dolandırıcılık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçlarından sanığın beraatına ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü....
Kanun hükmünde yer alan tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır. Bu davada üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu davacı takip alacaklısı ispat etmelidir. Üçüncü kişinin beyanının aksi, İİK.nun 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmaksızın her türlü delille ispat edilebilir. Anılan maddenin açık hükmü gereğince; icra mahkemesince, genel hükümlere göre yargılama yapılarak sonuca gidilmelidir. Ayrıca sanıkların beraat etmesi tazminat davasının inclenip sonuçlandırılmasını engellemez....
İİK'nun 89/4 . maddesine göre "Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini tetkik merciinde ispat ederek üçüncü şahsın 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder." hükmü karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği cezanın kişiselliği prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekmektedir. Ceza verilememesi hali de tazminata hükmedilmesinden bağımsız bir konudur ve tazminat yönünden bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Açıklamalar çerçevesinde somut olaya bakıldığında; Asıl borçlu ...'un birinci haciz ihbarnamesi tebliğ edilen ... San.ve Tic....
nin temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün istem gibi ONANMASINA, II-Sanık hakkında hırsızlık ve yalan beyanda bulunma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesine gelince; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Müştekinin aracının içinden navigasyonu çalmak isteyen sanığın suç ortağı olan ....'...
Kamu görevlisinin görevi nedeniyle resmi belge düzenlediği sırada yalan beyanda bulunulması halinde TCK’nun 206. maddesi uygulanacaktır. Resmi belge düzenlenmesi sırasında olmayıp da kamu görevinin gereği gibi yerine getirilebilmesi için, kamu görevlisinin göreviyle bağlantılı olarak sorması durumunda, kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunulması veya kimlik ve adresle ilgili bilgi vermekten kaçınılması halinde Kabahatler Kanununun 40/1. maddesi uyarınca idari para cezası verilmesi gerekir. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 01.04.2014 tarih 2013/9-452 Esas, 2014/153 Karar sayılı kararına göre de; “5237 sayılı TCK'nın 206. maddesindeki resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun oluşması için yalan beyanın resmi belge düzenleme yetkisine sahip kamu görevlisine yapılmış olması gerekmektedir. Resmi bir belgenin düzenlenmesi sırasında beyanda bulunacak kişinin gerçeği söyleme zorunluluğu vardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, kimliği hakkında yalan beyanda bulunma Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I-Sanık hakkında müştekiler ... ile ...'ye yönelik eylemleri nedeniyle kurulan hükümlerin incelenmesinde; Sanığın, önceden kasıtlı suçtan hükümlülükleri bulunması nedeniyle 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231.maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmadığı anlaşılmakla yapılan incelemede; Sanığın müşteki ...'...